365bet籭

Dolar
39.41
Euro
45.50
ı
3,433.40
ETH/USDT
2,567.70
BTC/USDT
105,912.00
BIST 100
9,311.88
Analiz

Los Angeles protestoları: ABD'de göçmen krizi büyüyor mu?

ABD'de son yıllarda yükselen göçmen karşıtı damar, Donald Trump tarafından etkili şekilde kullanılıyor. Trump'ın güçlü olduğu bir alandan toplumsal muhalefet inşa etmek, Demokrat Parti liderliği için kısa vadede büyük sonuç getirmeyecektir.

Bekir İlhan  | 13.06.2025 - Güncelleme : 13.06.2025
Los Angeles protestoları: ABD'de göçmen krizi büyüyor mu?

İٲԲܱ

Cincinnati Üniversitesinden Bekir İlhan, Los Angeles protestolarının arka planını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), son günlerde California eyaletindeki Los Angeles kentinde yaşanan protesto eylemlerine sahne oluyor. Mesele, hem protestocuların hem de güvenlik güçlerinin karşılıklı olarak tırmandırmasıyla artık federal devlet ile eyalet yönetimi arasında politik kavgaya dönüştü. Bu durum aynı zamanda mevcut toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirdi. ABD Başkanı Donald Trump ve California'nın Demokrat Valisi Gavin Newsom ise yaşanan son olaylardan siyasi olarak istifade etmeye çalışıyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için

Protestoları ne tetikledi?

Öncelikle olayların gelişim sürecine göz atmakta fayda var. Protestoların fitilini ateşleyen hamle, Amerikan Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesinin (ICE) Los Angeles'ta yasa dışı göçmenlere yönelik baskınlarıydı. Amerikan İç Güvenlik Bakanlığına bağlı federal kurum olan ICE, zaten Trump'ın göreve gelmesiyle bu tür baskınları ve gözaltı uygulamalarını sıklaştırmıştı.

Los Angeles'ta medyaya yansıyan bilgilere göre ise bu uygulamaların daha sert biçimde yapılması, özellikle yasa dışı göçmenlerin yaşadığı mahallelerde tepkiye neden oldu. Uygulamaları protesto eden birçok kişi sokağa çıktı. Ancak yağmalama, bayrak yakma, özel mülkiyete zarar verme gibi görüntülerin medyaya yansıması üzerine Trump, meseleye doğrudan müdahil oldu. Olay da bu noktadan itibaren şiddetli politik tartışmanın konusu haline geldi.

Demokratların yönettiği California eyaletini ve Los Angeles şehrini beceriksizlikle suçlayan Trump, öncelikle bölgeye ulusal muhafızları gönderdi. Ardından da Amerikan Deniz Piyadelerini bölgeye sevk ederek kolluk kuvvetlerine takviye sağladı. Vali Newsom ise buna rızalarının olmadığını belirterek, Trump'a tepki gösterdi ve meselenin Trump tarafından kasıtlı olarak büyütüldüğünü öne sürdü.

Tarafların söylemleri neler?

Gelinen noktada olayların daha çok Trump'ın istediği yönde ilerlediğini söylemek mümkün. Trump, özellikle protestolar esnasında başta sosyal medya olmak üzere çeşitli mecralarda dolaşıma giren şiddet görüntülerini göçmen karşıtı bir dille işleyerek, anlatıyı şekillendiren taraf olarak öne çıkıyor. Öte yandan Vali Newsom, meselenin sadece California'ya özgü olmadığını savunarak, Trump'ı yetkilerini aşmakla ve otoriterlikle suçluyor. Ancak bu söylemin seçmende ne kadar karşılık bulduğu tartışmalı. Çekirdek Demokrat seçmen belki bu anlatıyı benimseyebilir fakat sokaklara yansıyan eylemci şiddeti görüntülerinden rahatsız olan ciddi kesim de var.

Trump'ın yanı sıra kendi yönetiminden isimler de konuyu oldukça hararetli şekilde ele aldı. Cumhuriyetçiler, hem Demokratlara hem de yasa dışı göçmenlere yönelik sert dil kullanarak bu konu etrafında toplumsal destek topladı. Bu anlamda söz konusu protestoların 2020 yılındaki George Floyd protestolarından farklı olduğunu söylemek gerekir. O dönemde Trump yönetimi inisiyatifi elinde tutamamıştı. Bu sefer ise dağınık görüntü çizen taraf Demokratlar.

California'nın stratejik ve ideolojik önemi

Diğer taraftan söz konusu California olunca Trump'ın meseleyi daha iştahlı şekilde ele aldığı açık. Bunun hem stratejik hem de ideolojik olarak iki temel sebebi olduğu söylenebilir. İdeolojik anlamda California, Demokratların kalesi olmasının yanı sıra Trump'ın tabanının temsil ettiği tüm değerlerin karşısında konumlandırılıyor. Eyalet, LGBT'den iklim değişikliğine, büyük teknoloji şirketlerinden yüksek vergilere kadar Amerikan sağı ve solu arasındaki son dönemde cereyan eden birçok mücadele alanının merkezinde yer alıyor.

Stratejik anlamda bakıldığında ise California Valisi Newsom, 2028 başkanlık seçimlerinde Demokratlar için potansiyel aday olarak değerlendiriliyor. Kendisi, birçok konudaki keskin ve sivri tavırlarıyla dikkati çekiyor. Bu anlamda Vali Newsom'a yönelik Cumhuriyetçi cepheden eleştirilerin artması şaşırtıcı değil. Bu konuda Cumhuriyetçiler hiçbir fırsatı tepmiyor. Yine Trump, geçtiğimiz aylarda California'da çıkan orman yangınları nedeniyle de Newsom yönetimini ve Demokratları başarısız performans sergilemekle suçlamıştı. Trump, protestolar konusunda da Vali'yi yıpratacak benzer söylemi kullanmaktan çekinmiyor.

Protesto dalgası nereye varır?

Trump yönetiminin uygulamalarına tepki göstermek için ülke genelinde protestoların yaygınlaştırılması bekleniyor. Bu, taban mobilizasyonu açısından Demokratlar adına önemli hamle olarak değerlendirilebilir. Ancak ne kadar kişinin sokağa çekilebileceği, bu konuda daha belirleyici olacak.

Öte yandan, kısa vadede bu tür protestoların Trump yönetiminin göçmenlere yönelik politikasında büyük değişiklik yaratacağını söylemek zor çünkü Trump yönetimi bu alanda güçlü olduğunu düşünüyor. Amerikan toplumunda son yıllarda yükselen göçmen karşıtı damar, Trump tarafından etkili şekilde kullanılıyor. Trump'ın güçlü olduğu bir alandan toplumsal muhalefet inşa etmek, Demokrat Parti liderliği için kısa vadede büyük sonuç getirmeyecektir.

Sonuç olarak Trump yönetimi, tüm bu olayların patlak vermesine neden olacak şekilde göçmenlik kartını oldukça etkili biçimde kullanıyor. Öyle ki Trump, toplumu "doğru yerden" ikiye bölme konusunda oldukça pragmatist bir siyasetçi. Trump, toplumsal kutuplaşmanın kendisine yarayacak yönlerini tespit edip bunun üzerinden Demokratlara yüklenmenin sonuç getireceğini iyi biliyor.

Los Angeles protestolarına bakıldığında da yerelden ulusala kadar tüm Demokrat Parti yetkililerini hedef alan bir söylem tercih edildiği görülüyor. Göçmen meselesi, önümüzdeki dönemde de Amerikan siyasetinin sıcak gündem başlıklarından biri olarak Trump için işlevsel konu olmayı sürdürecek.

[Bekir İlhan, University of Cincinnati, School of Public and International Affairs'te Siyaset Bilimi alanında doktora adayıdır.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın