

Büyükelçi Rasool, Katar üzerinden aktarmalı uçuÅŸla gerçekleÅŸtirdiÄŸi yaklaşık 32 saat süren bir yolculuÄŸun ardından ülkesine döndü.
Cape Town Uluslararası Havalimanı'nda kalabalık bir grup tarafından tezahüratlarla karşılanan Rasool, burada destekçilerine hitaben yaptığı konuÅŸmada, ABD yönetiminin Güney Afrikalıları aÅŸağılamak adına kendini istenmeyen kiÅŸi ilan ettiÄŸini belirtti.
Rasool, memleketine dönmüÅŸ olmaktan dolayı piÅŸmanlık duymadığını kaydederek, "(ABD tarafından) İstenmeyen kiÅŸi ilan edilmemi bir onur rozeti olarak takacağım." dedi.
ABD yönetiminin, "Güney Afrika'da beyazlara soykırım uygulandığı" yalanlarını ortadan kaldırmayı baÅŸaramadıklarını belirten Rasool, "ABD'nin kimin dost, kimin düÅŸman olacağını seçmesine izin vererek bunu yapamayız," ifadelerini kullandı.
Rasool, ABD'nin kendilerine karşı olan tavrının, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı soykırım davasına dayandığını belirterek, "EÄŸer Güney Afrika UAD'de olmasaydı, İsrail ifÅŸa olmayacaktı ve Filistinlilerin hiçbir umudu kalmayacaktı." diye konuÅŸtu.
Güney Afrika'nın bu davadan çekilmesinin dahi ABD'nin ülkelerine olan tutumunu deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸine iÅŸaret eden Rasool, "İstenmeyen kiÅŸi ilan edildikten sonra dahi hala buraya gelip, Amerika ile iliÅŸkimizin üstüne sünger çekip, yeniden inÅŸa etmemiz gerektiÄŸini söylüyoruz." dedi.
ABD DışiÅŸleri Bakanı Marco Rubio, 15 Mart'ta X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Büyükelçi Rasool'u ırk temelli provokasyon yapmak ve ABD'den nefret etmekle itham ederek, istenmeyen kiÅŸi olduÄŸunu duyurmuÅŸtu.
ABD BaÅŸkanı Donald Trump, Güney Afrika yönetiminin kendilerine kötü davrandığını ileri sürerek, "beyaz Güney Afrikalı çiftçilere" vatandaÅŸlık verilmesini gündeme getirmiÅŸti.
ABD basınına göre Rasool, Trump'ı ülkesinde ve dünyada "beyaz üstünlükçü harekete" öncülük etmekle itham ediyor.
İki ülke arasındaki siyasi gerilim, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde açtığı "soykırım" davasıyla arttı.