365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Siyonistler ve Hindutva gruplar, Nazilerden ilham alıyor

Halil İbrahim Medet
27.11.2023
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

"Hitler Fransa'yı iÅŸgal ettiÄŸinde buna karşı koyanlar 'direniÅŸçi', İsrail Filistin topraklarını iÅŸgal ettiÄŸinde buna karşı koyanlar 'terörist' oluyor"

Aşırı milliyetçi ve dışlayıcı ideolojiler olarak deÄŸerlendirilen siyonizm ve Hindu milliyetçiliÄŸi Hindutva'nın, Avrupa'da soykırım gerçekleÅŸtiren Nazilerden ilham aldığı belirtiliyor.

İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Irfan Ahmad, AA muhabirine, Naziler, siyonizm ve Hindutva arasındaki benzerlikleri deÄŸerlendirdi.

Prof. Dr. Ahmad, Hindutva kavramını ortaya atan iki tarihi figür olduÄŸunu belirterek, ÅŸöyle devam etti:

"Hitler'in hedefi Aryan ırkın sözde saflığı ve bunun üzerine kurulu bir Alman ulusu inÅŸasıydı. Vinayak Damodar Savarkar ve M. S. Golwalkar Hindutva ideolojisinin kurucuları. Golwalkar eserlerinde açık ÅŸekilde Nazilerin örnek alınması gerektiÄŸini ve onlara öykündüÄŸünü ifade ediyor. Hindutva bu fikri otantik Hintlere dönüÅŸtürdü tabii bu Hint hep Hindu olan oldu. Siyonizme geldiÄŸimizde de onun tamamen Nazilerin zıttı olmadığını görüyoruz. Onlar bir dönem Yahudiler için söylenenleri farklı bir grup için yeniden üretiyor."

İsrail'in ortaya çıkışında "saf ve otantik Yahudi ulusunu bir araya getirme fikri"nin olduÄŸunu kaydeden Ahmad, bu fikrin Nazileri anımsattığını ve iki ideoloji arasında pek çok ortak nokta olduÄŸunu söyledi.

Ahmad, Hindutva ve siyonizmin en önemli ortak noktaları arasında "dışlayıcı milliyetçilik" olduÄŸunu dile getirerek, "İsrail söz konusu olduÄŸunda bir Yahudi devleti görüyoruz. Hindistan'ın da her geçen gün etnik bir Hindu devleti olmaya ilerlediÄŸini söyleyebiliriz. Bu anlamda tarihi KeÅŸmir sorununun nasıl çözüleceÄŸi konusunda Hindutva politikacılar İsrail'in tecrübelerinden yararlanılması gerektiÄŸini söylüyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Demokrasilerin ittifakı söylemi

Siyonist ve Hindutva siyasiler arasında sadece benzerlik ve öykünme deÄŸil ayrıca açık ittifak bulunduÄŸuna dikkati çeken Ahmad, İsraillilerin Orta DoÄŸu'nun tek demokrasisine, Hintlerin ise dünyanın en büyük demokrasisine sahip olduklarını iddia ettiklerini kaydetti.

Ahmad, siyonizm ile Hindutva arasındaki ittifakın "demokrasi ittifakı" olarak lanse edildiÄŸine dikkati çekerek, ÅŸu ifadeleri kullandı:

"Her ne kadar demokrasiden söz edilse de iÅŸin gerçeÄŸi bu deÄŸil. Biz aslında ittifakın İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefret üzerinden yürütüldüÄŸünü görüyoruz. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları baÅŸladığında birkaç yüz Hindu oradaki katliama ortak olmak için Yeni Delhi'deki İsrail BüyükelçiliÄŸine giderek İsrail ordusuna katılmak istediÄŸini söyledi. Basına verdikleri demeçte İslam'ın insanlığın ortak düÅŸmanı olduÄŸunu ve 56 Müslüman ulus devletle baÅŸ edebilecek tek devletin İsrail olduÄŸunu belirtti. Demokrasiye dönecek olursak ne Filistinlilerin ne de KeÅŸmirlilerin nihai egemenliÄŸinin kullanılmasına izin verilmediÄŸini görüyoruz."

Sömürgeci yapı Filistin ve KeÅŸmir'de devam ediyor

Pek çok düÅŸünürün çağı "sömürgecilik sonrası dönem" olarak adlandırdığını ancak bu fikre katılmadığını aktaran Ahmad, kurumsal yapı, fikir ve düÅŸünme biçimlerinde deÄŸiÅŸiklikler meydana gelse de pek çok yönüyle sömürgeci yapının devam ettiÄŸini vurguladı.

Ahmad, Filistin ve KeÅŸmir üzerinde uygulanan stratejilerin pek çok yönüyle İngiliz sömürgeci stratejilerine benzediÄŸine iÅŸaret ederek, "İngiliz yönetimi 'böl ve yönet' ilkesine dayalıdır. Aynısını İsrail'in Filistin'de, Filistin direniÅŸ grubu içinde hizipler yaratmak için uygulandığını da görüyorsunuz. Hindistan'da aynı ÅŸeyi yapıyor." görüÅŸünü paylaÅŸtı.

VatandaÅŸlık baÄŸlamında İsrail ve Hindistan'ın benzer bakış açısı ortaya koyduÄŸunu anlatan Ahmad, dünyanın her tarafında Yahudilerin istedikleri gibi İsrail vatandaşı olabilmesine karşın pek çok Filistinlinin bin yıldır atalarının yaÅŸadığı topraklara sadece vizeyle girebildiÄŸini anımsattı.

Ahmad, Hindistan parlamentosunun 2019'da onayladığı "Yeni Vatandaşlık Yasası" hakkında değerlendirmelerde bulunarak, şunları dile getirdi:

"Bu yasayla Hindistan dışında yaÅŸayan Müslümanlar dışında Hindular, Sihler, Budistler, Cainiler, ZerdüÅŸtler ve Hristiyanlar gibi topluluklara vatandaÅŸ olma prosedürü kolaylaÅŸtırıldı. İsrail'de de dünyanın neresinde olursa olsun bir Yahudi otomatik olarak İsrail vatandaşı olabiliyor. İsrailli ve Hint olmaya dair bu etnik ideoloji, sadece söylemden ibaret deÄŸil aynı zamanda hukuk terimleriyle de ifade ediliyor."

"Tek standart Batılı güçlerin çıkarları"

Dünya sisteminde küresel ölçekte insan yaÅŸamları arasında bir hiyerarÅŸi olduÄŸuna deÄŸinen Ahmad, Batı'nın Ukrayna'ya yaklaşımının Filistin'e yaklaşımından çok farklı olmasının buna örnek olduÄŸunu söyledi.

Ahmad, Batılı iktidar elitleri, düÅŸünce kuruluÅŸları ve karar verici mekanizmaların İsraillilerin yaÅŸamıyla Filistinlilerin yaÅŸamına aynı deÄŸeri vermediÄŸine vurgu yaparak, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

"İnsan yaÅŸamına verilen deÄŸerde hiyerarÅŸi ortaya çıktığında grupların eylemlerine yönelik de farklı tepkiler verilir. Hitler Fransa'yı iÅŸgal ettiÄŸinde buna karşı koyan insanlar 'direniÅŸçi', İsrail Filistin topraklarını iÅŸgal ettiÄŸinde buna karşı koyanlar 'terörist' oluyor. Birçok kiÅŸi buna çifte standart diyor. Aslında bu çoklu standart. BaÅŸka bir açıdan düÅŸündüÄŸümüzde tek standart Batılı güçlerin çıkarları."