365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Dünyanın ilk sağır sunuculu kültür-sanat programı Türkiye'de izleyiciyle buluÅŸtu

Åžule Özkan
16.05.2025
Ankara

"İşaretler projesinde, dünyanın ilk sağır sunucusu olmanın gururunu yaşıyorum. İzleyen iÅŸitme engelliler, 'Bizden birini orada görmek bizi çok mutlu etti' diyor"

Dünyada iÅŸaret diliyle sunulan ve eriÅŸilebilirlik anlamında tüm bireylere hitap eden ilk kültür-sanat programı, TRT 2 ekranlarında "İşaretler" adıyla Türkiye'de izleyiciyle buluÅŸtu.

Programın iÅŸitme engelli sunucusu Åžule Denli ile yönetmeni Suat Emuce, AA muhabirine, projenin çıkış noktasını, bölümlerde karşılaÅŸtıkları zorlukları, toplumsal etkisini ve medyanın eriÅŸilebilirlik konusundaki sorumluluklarını deÄŸerlendirdi.

Åžule Denli, iÅŸaret diliyle yaptığı açıklamada, sağır olduÄŸunu ve sağır bir aileden geldiÄŸini belirterek, "İlk projem olan TRT Belgesel’de yayımlanan 'Maceraya Engel Yok' programında biz kadınların da güçlü bireyler olduÄŸunu ve her iÅŸin üstesinden gelebildiÄŸini kanıtladım. Åžimdi ise 'İşaretler' projesinde, dünyanın ilk sağır sunucusu olmanın gururunu yaşıyorum." dedi.

"Sağır bireyler ve sağır olmayan bireyler arasındaki iletiÅŸim güçleniyor"

Sağır toplum içerisinde birçok sanatçı ve yetenekli birey olduÄŸunu ancak eriÅŸimde çeÅŸitli engellerle karşılaÅŸtıklarını vurgulayan Denli, bu engeller ortadan kalktığında bireylerin sahip olduÄŸu birçok yeteneÄŸin gün yüzüne çıktığını ifade etti.

On üç bölümden oluÅŸan programın sunuculuÄŸunu yapmaktan büyük mutluluk duyduÄŸunu belirten Denli, "Benim gibi sağır bireylerin de diÄŸer bireylerle birlikte beni izleyecek olması ve alacağım dönütler beni çok heyecanlandırdı. Burada sağır bireyler ile sağır olmayan bireylerin birbirini anlaması çok önemli. Bu vesileyle her iki grubun iletiÅŸimi güçlenmiÅŸ oluyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Denli, programın sadece iÅŸitme engelli bireylere veya iÅŸaret dili bilen bireylere deÄŸil, tüm topluma hitap ettiÄŸini, sesli betimleme sayesinde görme engellilere de ulaÅŸtıklarını kaydetti.

"Sağır toplumun müzelere bakış açısını deÄŸiÅŸtirdik"

Denli, iÅŸitme engelli bireylerin sanata eriÅŸimindeki en büyük engelin iletiÅŸim olduÄŸunu, program sayesinde birçok iÅŸitme engellinin müzeleri ve sanat eserlerini anlamlandırabildiÄŸini ve bunun büyük bir farkındalık yarattığını dile getirdi.

Özellikle sağır toplumdan gelen tepkilerin olumlu olduÄŸunu aktaran Denli, "Sağır bir sunucuyu ve bizden bir bireyi orada görmek bizleri çok mutlu etti.' dediler ve ilk defa bir programı zorlanmadan keyifle izlediklerini söylediler." diye konuÅŸtu.

Bu gibi projelerin sağır bireylerin toplumdaki varlığını görünür kıldığını ve gelecek projelere ilham verdiÄŸini belirten Denli, "Aklıma küçükken ailemle televizyon izlerken ekranda sadece hareketleri gördüÄŸümüz, hiçbir ÅŸey anlamadığımız günler geldi. Bu bizi çok üzerdi. Yıllarca engelsiz yayınların hayalini kurduk. Annem ve babam da program sayesinde artık müzelere gittiklerinde gördüklerini anlamlandırabildiklerini söyledi. Çok güzel bir farkındalık oluÅŸturduk ve sağır toplumun müzelere bakışını deÄŸiÅŸtirdik." ifadelerini kullandı.

"Her bölümde kültürel mirası eriÅŸilebilir hale getirdik"

"İşaretler" projesinin yönetmeni ve senaristi Suat Emuce de bu tarz içeriklerin artık bir ihtiyaç deÄŸil, doÄŸrudan bir zorunluluk olduÄŸunu vurgulayarak, "Görebilen ve duyabilen bireyler olarak her içeriÄŸe ulaÅŸabiliyoruz. Peki ya duymayanlar ve görmeyenler? Merkezinde iÅŸaret dili farkındalığını oluÅŸturabileceÄŸimiz ama aynı zamanda duyan insanların da o eriÅŸilebilir içeriÄŸi izleyerek keyif alabileceÄŸi bir içerik nasıl yaparız?” sorusuyla yola çıktıklarını anlattı.

Emuce, projeyi sadece sağır bireyler için deÄŸil, gören herkesin aynı anda izleyip keyif alabileceÄŸi bir yapım olarak tasarladıklarını belirtti. İlk deneyimlerini TRT Belgesel’de yayınlanan "Maceraya Engel Yok" projesiyle yaÅŸadıklarını, ardından TRT EBA’da "Hazır Mısın?" programıyla çocukları kapsayan küçük çaplı bir deneme yaptıklarını aktaran Emuce, "İşaretler" projesinin ise bu tecrübelerin bir araya gelmesiyle ÅŸekillendiÄŸinin altını çizdi.

Kültür ve sanatın bir milletin geçmiÅŸini ve geleceÄŸini oluÅŸturduÄŸuna dikkati çeken Emuce, ÅŸu ifadeleri kullandı:

"Program, hem içerik hem de yaklaşım olarak dünyada bir ilk olma özelliÄŸi taşıyor. Bu proje sayesinde 13 farklı ÅŸehirde kültürel mirasımızı ve sanat tarihimizi ekranlara eriÅŸilebilir biçimde sunmaya baÅŸladık. Böylece iÅŸitme engelli dostlarımızın müzelerdeki eserlerden, ören yerlerindeki tarihlere kadar sanat eserlerinin tarihini hissetmesini, anlamasını ve bizimle beraber aynı yolculuÄŸa çıkmasını arzu ettik."

"Başından itibaren iÅŸitme engelli bir sunucuyla çalışmak hayalimizdi"

Projenin başından itibaren iÅŸitme engelli bir sunucuyla çalışma hayali kurduklarını ancak bunun kendine özgü teknik zorlukları olduÄŸunu ifade eden Emuce, İşaret dili ile Türkçe arasında gramer ve süre farkları bulunduÄŸuna, bazı sahnelerde akışkanlığı saÄŸlamak için metinlerde özel düzenlemeler yapmaları gerektiÄŸine iÅŸaret etti.

Emuce, "Normal bir içerik içerisinde seslendirme ya da sunucu konuÅŸurken replik akarken bir anda görüntüye odaklanabiliyoruz. Peki iÅŸaret dilinde bunu nasıl yapacağız? Uzun replikler varken ritmi nasıl yakalayacağız? Örnek alabileceÄŸimiz kimse yoktu. Türkiye’de deÄŸil, dünyada da ikinci bir örneÄŸi yok." diyerek, TRT2’de Türkçe ve Türk iÅŸaret dili ile yayınlanan bölümlerin daha sonra İngilizce seslendirme ve uluslararası iÅŸaret diliyle de yayınlanacağını, böylece hem Türkiye'deki hem de dünyadaki izleyicilere ulaÅŸtıklarını aktardı.

"Sağır bir sunucuyla çalışmak ekip üzerinde önemli etkiler bıraktı"

Emuce, proje sürecinde iÅŸitme engelli bireylerle iletiÅŸim kurarken yaÅŸadıkları farkındalığı ÅŸöyle anlattı:

"Åžule Hanım’a defalarca seslenen kameraman arkadaşımızın, onun duymadığını fark edememesi gibi basit görünen ama derin bir farkındalık yaÅŸadık. Bu süreçte hepimiz birbirimize ne kadar yabancı olduÄŸumuzu gördük. Engelli bireylerin ve ailelerinin karşılaÅŸtığı zorluklara karşı duyarsız kalmışız. Åžule bize, iletiÅŸimin sadece sesle deÄŸil, kalpten bakışla ve odaklanmayla da kurulabileceÄŸini öÄŸretti. Kendisine teÅŸekkür ediyorum."

Medyada kapsayıcılığın önemine dikkati çeken Emuce, iÅŸitme engelli bireylerin içeriklere bağımsızca eriÅŸebilmesinin bir hak ve özgürlük meselesi olduÄŸunu vurguladı. Bir içeriÄŸin tercümansız sunulmasının bu bireyleri baÅŸkalarına bağımlı hale getirdiÄŸini belirten Emuce, Anadolu Ajansının iÅŸaret dili çevirili haberlerini örnek göstererek, "Biz de İşaretler programıyla tam olarak aynı amacı taşıyoruz." diyerek sözlerini sonlandırdı.