365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

İngiliz yazar Aisha Wright, sufizmi ve İslam'a yönelmesini anlattı

Hilal UÅŸtuk
15.05.2025
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

"Birçok kiÅŸi Mevlana'nın kim olduÄŸunu biliyor, ABD'de en çok okunan ÅŸair o. Fakat onun Müslüman olduÄŸunun bilinmesi de gerçekten çok önemli. Bu yüzden sorumluluÄŸumuzun bir parçası da Rumi’yi ve onun eserlerini İslam diniyle iliÅŸkilendirmektir"

1992'de İslamiyet'i seçen ve "Muslim-A Young Women's Journey" kitabına imza atan İngiliz yazar Aisha Wright, " Birçok kiÅŸi Mevlana'nın kim olduÄŸunu biliyor, nitekim ABD'de en çok okunan ÅŸair o. Fakat onun Müslüman olduÄŸunun bilinmesi de gerçekten çok önemli. Çünkü birçok insanın, onun Müslüman olduÄŸunu bilmediÄŸini hissediyorum. Bu yüzden sorumluluÄŸumuzun bir parçası da Rumi’yi ve onun eserlerini İslam diniyle iliÅŸkilendirmektir." dedi.

Konya'da gerçekleÅŸen "6. Sufi Sinema Festivali" için Türkiye'ye gelen yazar Wright, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sufizmi paylaÅŸmak için çaba sarf eden insanların arasında olmanın çok ilginç ve özel olduÄŸunu söyledi.

Wright, tasavvuf ilminin Hz. Muhammed'den bire bir aktarılan bir ilim olduÄŸunu kaydederek, "Asıl tasavvuf ilmi, doÄŸrudan Peygamberimizden yüz yüze aktarılan bir ilimdir. Bu konuda filmler yapmak, hissediyorum, umuyorum ve dua ediyorum ki, Peygamberimizin nurunu bir parça korumak demektir. Bu, Peygamber'den ve bu muazzam ÅŸehir Konya'da yaÅŸayan Mevlana Celaleddin-i Rumi’den aldığımız mirasın bir lezzetidir. Birçok kiÅŸi Mevlana'nın kim olduÄŸunu biliyor, nitekim ABD'de en çok okunan ÅŸair o. Fakat onun Müslüman olduÄŸunun bilinmesi de gerçekten çok önemli. Çünkü birçok insanın, onun Müslüman olduÄŸunu bilmediÄŸini hissediyorum. Bu yüzden sorumluluÄŸumuzun bir parçası da Rumi’yi ve onun eserlerini İslam diniyle iliÅŸkilendirmektir. Onun ışıltısı, Allah'tan gelen bir hediyedir ve onun sözlerini Allah'ın bir iÅŸareti olarak baÅŸkalarıyla paylaÅŸabiliriz. Çünkü gerçekten onun söylediÄŸi her ÅŸey Allah'ı iÅŸaret ediyordu." diye konuÅŸtu.

Yaklaşık 30 yıl önce ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'a geldiÄŸini ve son dönemde yeniden ziyaret ettiÄŸini dile getiren Wright, ÅŸunları aktardı:

"ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô gerçekten en güzel ÅŸehirlerden biri. Oraya gittiÄŸimde beni derinden etkileyen ÅŸeylerden biri, bir arkadaşımın bana oradaki Vakıf eserlerinin tarihini anlatmasıydı. Osmanlı’da, kışın kuÅŸların beslenmesinden, hizmetçilerin kırdığı tabakların yeniden yerine konulmasına kadar, insanlara gösterilen olaÄŸanüstü nezaket ve sosyal refah anlayışı beni çok etkiledi. Bu durum, dinin edep anlayışının ne kadar ileriye gidebileceÄŸini bana gösterdi. Åžehirde bunu pek çok yerde görebiliyorsunuz. Elbette ki en çok göze çarpan ÅŸey olaÄŸanüstü mimarisi ama dinin görkemli, incelikli ve çok görünür yönlerini bilmenin, hem Müslümanlar hem de Müslüman olmayanlar için büyük bir ilham kaynağı olduÄŸunu düÅŸünüyorum."

"İslam’la karşılaÅŸtığımda beni etkileyen ÅŸeyleri baÅŸkalarına aktarmak istedim"

Aisha Wright, Müslüman olma hikayesini insanlarla paylaÅŸmayı çok sevdiÄŸinin altını çizerek, "Çünkü bu benim için gerçeÄŸin kendisiyle derin bir karşılaÅŸmaydı. Genç denilebilecek bir yaÅŸta, yirmili-otuzlu yaÅŸlarımda, Müslüman olma sürecimi anlatmaya karar verdim. Ama aslında Hz. Muhammed’e (s.a.v.) duyulan sevgiyi, ona itaat etmeyi ve Allah sevgisini, insanları İslam'a davet etmek amacıyla anlatmak istedim. Kendi Müslüman olma sürecimi, İslam’la karşılaÅŸtığımda beni etkileyen ÅŸeyleri baÅŸkalarına aktarmak için anlattım." ifadelerini kullandı.

İslam'ı seçtikten sonra yaÅŸadıklarını anlatan Wright ÅŸu bilgileri verdi:

"Hristiyan bir geçmiÅŸten gelen biri için 'ibadet', belki görev gibi, içinde ruhun gerçekten yer almadığı boÅŸ bir çerçeve gibi görülebilir. Ama ben bunun aslında fıtrata nasıl bir dönüÅŸ, insan için nasıl doÄŸal bir durum, İslam'ın aslında Adem'le baÅŸlayan tüm kadim öÄŸretilerin bir açıklaması olduÄŸunu anlatmak istedim. İslam, tüm peygamberler ve elçiler vasıtasıyla bugüne gelmiÅŸtir. Bu anlamda Budizm, Åžamanizm ve Kızılderili öÄŸretileri, hepsi aynı kaynaktan gelmiÅŸtir. Aslında mesaj her zaman aynı olmuÅŸtur: Allah’tan baÅŸka ilah yoktur. Ama her çaÄŸda bu mesaj, farklı bir toplumsal sözleÅŸme ve yeni bir vahiyle yenilenmiÅŸtir. Bu yüzden kendi hikayemi paylaÅŸmak, farklı bir perspektiften dinin canlı, gerçek ve organik bir ÅŸey olduÄŸunu göstermek istedim. Bu, kiÅŸinin yaratan ile doÄŸrudan kurduÄŸu bir baÄŸdır. Bu birinin istediÄŸinde baÅŸka bir dini seçebileceÄŸi gibi bir çerçevede ele alınmıyor. Bu, sadece insanların seçtiÄŸi bir ÅŸey deÄŸildir."

"Allah bizi seçer, biz dini seçmeyiz"

Wright, İslam'a girmenin kendisi üzerindeki etkileri hakkında bilgi vererek, "Aslında bu bir seçim deÄŸil. Allah bizi seçer, biz dini seçmeyiz. Bu anlayışın bana ilk kez çok güçlü ÅŸekilde aktarıldığı an, ÅŸeyhim (Ian Dallas) Abdülkadir Es-Sufi ile tanıştığım zamandı, yolculuÄŸumu tamamlıyordum. Bir gün önce kelime-i ÅŸehadet getirmiÅŸtim. Ben o anın heyecanıyla, neler olduÄŸunu büyük bir coÅŸkuyla anlatıyordum ve çok konuÅŸuyordum. O ise büyük bir nezaketle dinledi ve sonra çok net bir ÅŸekilde ÅŸöyle dedi; 'Burada olman çok güzel bir ÅŸey ama bilmelisin ki sen İslam’ı seçmedin, Allah seni buraya aldı.' Bu sözler, bütün benlik anlayışımı altüst etti. İşte dinin yaptığı ÅŸey tam da budur. Her ÅŸeyi ters düz eder." dedi.

"Müslüman: Genç Bir °­²¹»åı²Ôın YolculuÄŸu" adlı kitapta İslam'ı seçen genç bir kadının yolculuÄŸunu anlattığını kaydeden Wright, "Bu kitap, dine temas etmiÅŸ ama tam olarak emin olmayanlara, dinden uzaklaÅŸmış olanlara ya da sadece merak edenlere hitap ediyor. Bu kitabın, benim kalbimi etkilediÄŸi gibi baÅŸkalarının kalbine de dokunmasını diliyor ve buna niyet ediyorum. Kitabı yazmamda bana ilham veren ÅŸey ÅŸu Kur’an ayeti oldu; 'Ve Rabbinin nimetinden bahset.' (Duha Suresi, 11. Ayet). Ben de düÅŸündüm ki bu, Allah’ın verdiÄŸi nimetlerden bahsetmem için bir emirdi." deÄŸerlendirmesinde bulundu.