365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Ev ve iÅŸ yerlerinde ÅŸiddet gören kadınlara toplum tepkisiz kalıyor

"Toplum maÄŸdura yeterince destek olmuyor. 'Ne yaptı da hak etti, o saatte orada ne iÅŸi vardı?' gibi söylemlerle ÅŸiddeti haklı çıkarmaya çalışan bir anlayış söz konusu."

Evde ve sosyal hayatta ÅŸiddete maruz kalan kadınlar, toplumun etiketleme baskısı ve ÅŸiddetin kanıksanması gibi nedenlerle çoÄŸu zaman maÄŸduriyetlerini adli makamlara bildiremiyor.

Klinik psikolog AyÅŸe Hümeyra KutluoÄŸlu Karayel ve ANKA Danışma Grubu Kurucusu Dr. Ayhan Yasan, AA muhabirine, Türkiye'de kadına yönelik ÅŸiddetin toplumsal boyutlarını, bu ÅŸiddetin farklı kesimlerdeki yansımalarını ve ana akım medyanın konuya yaklaşımındaki eksiklikleri deÄŸerlendirdi.

Karayel, kadınların sosyal hayatta pek çok ÅŸiddet ve taciz vakasıyla karşılaÅŸtığını, özellikle eÄŸlence merkezlerinde kadınların cinsel saldırı ve sözlü ÅŸiddete maruz kaldığını belirterek, ÅŸunları söyledi:

"EÄŸlence mekanlarında kadınlara yönelik rahatsız edici, taciz boyutuna varan sözlü ve fiziksel yakınlaÅŸma çabaları görebiliyoruz. Bu mekanlardaki alkol tüketimi, kiÅŸinin bilinç bulanıklığı yaÅŸamasına ve oto kontrolünü kaybetmesine neden olabiliyor. Bu durum, sınırların ihlal edilmesine zemin hazırlayabiliyor. Yapılan araÅŸtırmalar da kadına yönelik ÅŸiddetin arkasındaki önemli faktörlerden birinin alkol ve madde kullanımı olduÄŸunu ortaya koyuyor."

°­²¹»åı²Ôların, sosyal hayatta karşılaÅŸtıkları ÅŸiddet olaylarının çözümüne dair umutsuz olduklarını kaydeden Karayel, birçok kadının aileleri ve çevrelerinden yeterli desteÄŸi göremeyeceÄŸini düÅŸündüÄŸü için yaÅŸadıkları sorunları paylaÅŸmaktan çekindiÄŸini ifade etti.

Karayel, kadınların özellikle iÅŸ yerlerinde maruz kaldığı ÅŸiddeti ifÅŸa etmekte tereddüt ettiÄŸine dikkati çekerek, "°­²¹»åı²Ôlar, ÅŸiddet olaylarını bildirdiklerinde bir yaptırım uygulanacağına inanmıyor. Öz güven eksikliÄŸi de bu sessizliÄŸin nedenlerinden biri olabilir. Daha önce bir iÅŸ yerinde baÅŸka bir kadının ÅŸiddete maruz kalması ve bu durumun normalleÅŸtirilmesi ya da kanıksanması da ÅŸikayet etmeme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor." dedi.

Toplumun kadına yönelik ÅŸiddete giderek daha duyarsız hale geldiÄŸini belirten Karayel, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Toplum maÄŸdura yeterince destek olmuyor. 'Ne yaptı da hak etti, o saatte orada ne iÅŸi vardı?' gibi söylemlerle ÅŸiddeti haklı çıkarmaya çalışan bir anlayış söz konusu. °­²¹»åı²Ôların medeni hali ya da giyim tarzı üzerinden yapılan yargılamalar, toplumun kadına destek olmak yerine köstek olduÄŸunu gösteriyor. Ayrıca ÅŸiddeti uygulayan kiÅŸilere gerekli sosyal ve psikolojik yaptırımlar uygulanmadığında kadınlar haklarını ifade etmekte zorlanıyor."

Karayel, kadına ÅŸiddet uygulayanların çoÄŸu zaman hak ettikleri cezayı almadığını ve bu durumun ÅŸiddeti artırdığını vurgulayarak, kanundaki boÅŸlukların failler tarafından suistimal edildiÄŸini söyledi.

Bakanlıkların ve adli makamların kadına yönelik ÅŸiddetle mücadele konusunda yaptığı çalışmaların önemli ve takdire ÅŸayan olduÄŸunu dile getiren Karayel, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"Toplumda destek görmeme korkusu, kadınların yaÅŸadıkları ÅŸiddeti adli makamlara taşımalarını zorlaÅŸtırıyor. Toplum tarafından etiketlenme kaygısı da kadınların daha görünür bir ÅŸekilde haklarını savunmalarını engelliyor. Toplumsal bir uyanış için çocukluktan itibaren ÅŸiddetin yasal, ahlaki, insani ve dini boyutlarını öÄŸretmek gerekiyor. Toplumun bu konuda hafızasında bir deÄŸiÅŸiklik yapılmadıkça bu sorunun çözülmesi mümkün deÄŸil."