İsrail'in Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 103 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 103 artarak 56 bin 259'a yükseldi.

Ankara
Gazze'deki ğı Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler verildi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu son 24 saatte 103 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 219 kişinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze'de, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in düzenlediği saldırılarda can kaybının 56 bin 259'a, yaralı sayısının da 132 bin 458'e yükseldiği kaydedildi.
İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart'tan itibaren Gazze'ye saldırılarında ise 5 bin 936 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 bin 417 kişinin yaralandığı belirtildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Saldırılarda 69 Filistinli yaşamını yitirdi
Hastane kaynaklarından ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in Gazze kenti ve kuzeyindeki saldırılarında 27, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki saldırılarında 22, güneyindeki saldırılarında 20 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesinde bir evin hedef alındığı İsrail saldırısında 5 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılar, Gazze'deki Şifa ve El-Ehli Baptist hastanelerine kaldırıldı.
Kuzeydeki Cibaliya Beled'de sivillerin hedef alındığı iki hava saldırısında 9 Filistinli öldü.
İsrail ordusuna ait insansız hava aracı (İHA), Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin Zeytun Mahallesi'nde Filistinlilerin toplu halde bulunduğu alanı vurdu. Saldırıda 4 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okulu vurdu
Gazze kentinin kuzeybatısında bulunan Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Amr bin el-As Okulu İsrail savaş uçaklarınca vuruldu.
Saldırıda 9 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınında Gazze Vadisi Köprüsü çevresinde yardım almak için bekleyen Filistinlileri hedef aldı. Saldırıda 3 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail topçusu Gazze Şeridi'nin orta kesimini vurdu
İsrail topçu birliklerinin Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Deyr el-Belah'ın güneydoğusundaki Vadi es-Selka'ya düzenlediği saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti.
Ayrıca orta kesimdeki Deyr Belah'ta bir pazarda toplanan sivillerin hedef alındığı saldırıda 18 Filistinli yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerden bazılarının insani yardım çalışanı olduğu kaydedildi.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlenen saldırıda da 2 Filistinli yaralandı.
Gazze'nin güneyinde Han Yunus ve diğer bölgeler hedef alındı
İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin El-Mevasi bölgesinde zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları vurdu, 2'si çocuk 5 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail İHA'larından Han Yunus'un batısındaki Ürdün Sahra Hastanesi çevresine ateş açıldı, 1 Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail ordusu ayrıca Han Yunus kentinin Makabir bölgesi yakınlarında İHA ile düzenlediği saldırıda 1 Filistinliyi öldürdü.
Han Yunus ile Refah arasındaki bölgede yardım bekleyen Filistinlilerin hedef alındığı saldırıda 1 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail'in Han Yunus'un orta kesimindeki Amara Casir yakınlarında gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 2 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi'nin güney bölgesinde bir saldırıda ise 4 Filistinli öldü.
Refah kentinde yardım bekleyenlerin hedef alındığı saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.
Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyla beldesinde İsrail ordusunun düzenlediği bombardımanda 3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı.
Ayrıca İsrail ordusuna ait hücumbotlardan da Han Yunus kıyısına yoğun ateş açıldı.
İsrail ablukası altındaki Gazze'de iki bebek daha açlıktan hayatını kaybetti
Güneydeki Han Yunus kentinde yer alan Nasır Hastanesi’nde, bebeklerin cansız bedenleri gözyaşları ve derin bir hüzünle son yolculuklarına uğurlandı.
Aileler, en temel sağlık ve beslenme haklarından mahrum bırakılan bebeklerinin yaşamlarını yitirmesinin acısını yaşadı.
Gazze'deki aşiretler "yardımları Hamas'ın kontrol ettiği yönündeki iddiaları" yalanladı
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde "Aşiret İşleri Yüksek Komitesi", güvenliğini sağladıkları insani yardımları Hamas'ın kontrol ettiği yönündeki İsrail'in iddialarını yalanladı.
Komite tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in söz konusu iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek "Gazze'deki aşiretler, İsrail'in gerçekleri çarpıtma ve bölgede kaosu yayma amaçlı iddialarını tamamen yalanlamaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "yardımların tamamen güvence altına alındığı, doğrudan gözetim altında olduğu ve sadece uluslararası örgütler aracılığıyla dağıtıldığı" kaydedildi.
Komite, "(Gazze'de yardım dağıtımı) Filistinli grupların bu iddialarla kesinlikle ilgisi yoktur ve yardım dağıtım süreci aşiretlerin çabalarıyla sürmektedir." diyerek yalanladı.
BM Güvenlik Konseyine çağrıda bulunan Komite, yardımların dağıtımının yerinde denetlenmesi ve şeffaf bir şekilde yardım yapıldığının anlaşılması için "acilen heyet gönderme" çağrısı yaptı.
Gazze'de yaşayan 2 milyona yakın Filistinlinin insani yardım ihtiyacını vurgulayan komite, "Gazze Şeridi'ne giren yardımlar yaşlılar, çocuklar, kadınlar ve hastalar dahil bütün halkımızın ihtiyaçlarıyla karşılaştırıldığında okyanusta bir damla kadardır." ifadelerine yer verdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün akşam "insani yardımları Hamas'ın kontrol ettiği" iddiasıyla "48 saat içerisinde plan geliştirilmesi" yönünde talimat vermişti.
İsrail ordusunun, ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" kanalıyla kurulan sözde insani yardım dağıtım merkezlerine düzenlediği saldırılarda, 27 Mayıs'tan bu yana 549 Filistinli hayatını kaybetti, 4 bin 66 kişi yaralandı.
Gazze'deki hükümet: Netanyahu'nun yardımlara dair açıklaması ablukaya meşruiyet kazandırmayı hedefliyor
Gazze'deki hükümet, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, "Hamas'ın yardımları kontrol ettiği yönündeki iddialarını" yalanladı.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden İsrail'in iddialarına ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada "Suçlu işgal Başbakanı Netanyahu ve onun 'Savaş Bakanı' Katz'ın, hükümet ve Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki yardımları kontrol ettiğine dair asılsız iddialarını kesin şekilde reddediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu iddiaların hedefinin, abluka ve aç bırakmayı sürdürme konusunda İsrail'e meşruiyet kazandırmak olduğu vurgulanan açıklamada, ayrıca 118 gündür süren insani yardımların giriş yasağının devam etmesinin de hedeflendiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, Gazze Şeridi'ne giren yardım konvoylarının güvenliğini Filistinli aşiretlerin ve ailelerin sağladığı, Gazze'deki hükümet ve Filistinli grupların hiçbir şekilde müdahalesinin olmadığı kaydedildi.
Netanyahu'nun iddialarının "ucuz birer yalan" olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu ucuz yalanlar, işgalin kaos yaratmaya devam ettiğini ve yardımların girişini engellemek ve geçişleri kapatmak için zayıf gerekçeler yaratmak amacıyla yalanlar yaydığını, Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyondan fazla açlık çeken Filistinliye karşı tam teşekküllü bir suç işlediğini ortaya koyuyor."
Gazze'deki Sivil Toplum Örgütleri Ağı: İsrail, yardım dağıtımını kontrol ederek Gazze'de kaos yaratmaya çalışıyor
Gazze'deki Sivil Toplum Örgütleri Ağı Direktörü Emced eş-Şeva, İsrail'in devam eden saldırılarının yanı insani yardımların dağıtımındaki kontrolünü güçlendirerek Gazze Şeridi'nde kaos ve şiddeti pekiştirmeye çalıştığını belirtti.
Şeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki yardım dağıtım sistemi ve yardım konvoylarının güvenliğini aşiretlerin sağlamasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"İsrail, Gazze'de kaos ve düzensizliği pekiştirmeye çalışıyor, bu nedenle yardım dağıtım sürecinin, insani çalışma standartlarına uygun şekilde dağıtım merkezleri aracılığıyla yapılmasını istemiyor." diyen Şeva, şunları kaydetti:
"İsrail, Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütler aracılığıyla gelen yardımların girişini engelleyip bunun yerine bir ABD güvenlik şirketini getirerek Gazze'deki insani yardım sistemini sabote etmeye çalışıyor ve böylece Gazze'de Filistin halkı arasında iç şiddet yaratıyor."
Şeva, "Dün yardım taşıyan tırların Gazze'nin kuzeyine girişinin sağlanması, bazı aşiretlerin ve ailelerin çabalarının sonucu gerçekleşti. Yardım malzemeleri depolara ulaştı ve ardından bazı kurumlar daha önce onaylanan liste ve verilere göre dağıtım sürecine başladı." dedi.
"Gazze insani felakette kritik bir aşamaya ulaştı"
Filistinli yetkili, "İsrail'in bombalama ve saldırılarının yanı sıra sistematik aç bırakma politikası nedeniyle Gazze Şeridi insani felakette kritik bir aşamaya ulaştı." dedi.
"Tüm uluslararası kesimlere, sınır kapılarının açılması ve özel sektör dahil her türlü yardım girişine izin verilmesi konusunda İsrail'e baskı yapılması" çağrısında bulunan Şeva, "On yıllardır Gazze'de faaliyet gösteren BM insani yardım kuruluşları, özellikle UNRWA'nın yanı sıra sivil toplum örgütlerinin ve uluslararası kuruluşların rolünün güçlendirilmesi gerekiyor." diye konuştu.
Şeva, İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına aç bırakma ve insani felaketi dayatmasına rağmen uluslararası toplumun Tel Aviv'e ciddi bir baskı uygulanması konusunda zayıf davrandığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Biz açıklama ya da konuşmayla yetinmeyip ciddi şekilde atılan adımlara ihtiyaç duyuyoruz. Gazze Şeridi'nde her geçen gün bir öncekinden daha kötü, Filistin halkı özellikle de çocuklar, kadınlar ve yaşlılar canları ve sağlıkları konusunda ağır bedeller ödüyor."
DSÖ, 2 Mart sonrası Gazze'ye ilk kez ulaştırdığı tıbbi malzemeleri "okyanusta damla" olarak niteledi
Dünya ğı Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'deki duruma ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
"DSÖ dün, 2 Mart'tan bu yana ilk tıbbi sevkiyatını Gazze'ye ulaştırdı." ifadelerini kullanan Ghebreyesus, temel tıbbi malzemeleri taşıyan 9 yardım tırından 2000 ünite kan ve 1500 ünite plazmanın yer aldığını bildirdi.
Ghebreyesus, "Tıbbi malzemeler, rota boyunca yüksek riskli koşullara rağmen herhangi bir yağma olayı olmadan Kerem Ebu Salim (Şalom) Sınır Kapısı üzerinden taşındı. Bu malzemeler önümüzdeki günlerde öncelikli hastanelere dağıtılacak. Kan ve plazma, gıda dağıtım noktalarındaki olaylarla bağlantılı olan yaralanmaların artması nedeniyle kritik kıtlıklarla karşı karşıya kalan hastanelere dağıtılmak üzere Nasır Hastanesi'nin soğuk hava deposuna teslim edildi." ifadelerini kullandı.
DSÖ'ye ait 4 kamyonun hala Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'nda ve daha fazlasının Gazze'ye doğru yolda olduğu bilgisini paylaşan Ghebreyesus, Filistin ğı Bakanlığına ve BM'ye desteği için teşekkürlerini iletti.
Ghebreyesus "Ancak bu tıbbi malzemeler okyanusta sadece bir damla. Hayat kurtarmak için büyük ölçekli yardım şart. DSÖ, sağlık yardımının Gazze'ye mümkün olan tüm rotalar üzerinden derhal, engelsiz ve sürekli olarak ulaştırılması çağrısında bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze İçişleri Bakanlığı: İsrail güçleri, polis mensuplarını hedef alarak kaos yaymaya çalışıyor
Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, İsrail ordusunun Filistinli polis ve güvenlik mensuplarını hedef alarak Gazze Şeridi'nde kaos yaymayı ve iç istikrarı sarsmayı amaçladığını bildirdi.
Bakanlıktan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki pazarda toplanan sivilleri bombalayarak aralarında polis ve güvenlik mensuplarının da bulunduğu 18 Filistinliyi öldürdüğü katliamla ilgili açıklama yapıldı.
Açıklamada, "İsrail'in pazar yerinde güvenliği sağlayan Filistinli polis ve güvenlik personelini bombalayarak yaptığı katliam" kınandı.
Saldırıda aralarında polis ve güvenlik güçlerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği ve yaralandığı aktarılan açıklamada, "İsrail, polis ve güvenlik mensuplarını tekrar tekrar hedef alarak Gazze Şeridi’nde kaos yayma ve iç istikrarı sarsma yönündeki kötü niyetli planlarında ısrar ediyor. Bu saldırılar, İsrail’in desteklediği silahlı çetelerle mücadele eden Filistin güvenlik güçlerini görevlerinden alıkoymayı hedefliyor." denildi.
Bu tür saldırıların hedeflerine ulaşamayacağı vurgulanan açıklamada, "Polis ve güvenlik birimleri, hırsızları ve işgal güçleriyle iş birliği yapanları takip etmeye ve onlara demir bir yumrukla karşılık vermeye devam edecektir. Gazze Şeridi'nde halkın direnişini güçlendirmek ve toplumsal huzuru korumak için gerekli tüm önlemler alınacaktır." ifadelerine yer verildi.
Batı Şeria'da Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerce öldürülen 3 Filistinli toprağa verildi
İşgal altındaki Batı Şeria'da dün Filistin topraklarını gasbeden İsrailli bir grubun saldırısında öldürülen 3 Filistinli için cenaze töreni düzenlendi.
Cenaze törenine binlerce kişi katıldı.
Filistinli kalabalık, sık sık İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler aleyhinde sloganlar attı.
Cenazeler, defin öncesinde son bir kez veda için ailelerinin evlerine getirildi.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden bir grup, dün, Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik kasabasında Filistinlilere saldırmış, evleri ve araçları ateşe vermişti. Saldırıya karşı koymaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrailli saldırganlar, 3 Filistinliyi öldürmüş, 7 Filistinliyi de yaralamıştı.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığı: 3 Filistin polisi, hırsız ve ajanları takip ederken İsrail saldırısında hayatını kaybetti
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Bugün (Perşembe) akşam saatlerinde Han Yunus’un batısındaki Esda bölgesinde, bir grup hırsız ve İsrail ajanını takip eden polis ekibine ait araç, İsrail uçakları tarafından hedef alındı. Saldırıda 3 polis ile 2 sivil şehit oldu." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Gazze’deki polis ve güvenlik teşkilatı, İsrail işgalinin her gün düzenlediği bombalı saldırılarla hedef alınmasına rağmen halkımıza hizmet etmeye ve görevini yerine getirmeye devam etmektedir. Bu saldırılar, kararlılığımızı ve irademizi zayıflatmayacaktır." ifadelerine yer verildi.
Gazze İçişleri Bakanlığı, bir diğer açıklamada, İsrail’in Gazze'de istikrarsızlık ve kaos yaratma amacıyla özellikle polis ve güvenlik güçlerini hedef aldığını vurguladı.
Söz konusu açıklamada, İsrail’in Deyr el-Belah kentindeki bir pazarda sivillerin toplandığı alanı bombaladığı ve aralarında güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 18 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah pazarında kamu düzenini sağlamakla görevli polis ve güvenlik güçlerini bombalayarak yeni bir katliam gerçekleştirmiştir. Aynı zamanda vatandaşların malına saldıran çok sayıda hırsız da takip edilmiştir. Bu saldırı sonucunda aralarında polis memurlarının da bulunduğu çok sayıda kişi şehit olmuş ve yaralanmıştır."
Bakanlık, İsrail’in Gazze’deki istikrarı hedef aldığını ve güvenlik güçlerini görevlerini yerine getirmekten alıkoymak amacıyla defalarca hedef aldığını belirtti.
İsrail’in, 7 Ekim 2023’ten bu yana ABD desteğiyle Gazze’de katliam, zorla yerinden etme, yıkım ve açlık politikaları yürüttüğü ifade edilen açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı kararlar ve yapılan tüm uluslararası çağrıların İsrail tarafından görmezden gelindiği vurgulandı.
Filistinli yetkililere göre, İsrail’in saldırıları sonucunda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 188 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti ya da yaralandı. En az 11 bin kişi kayıp. Yüz binlerce kişi yerinden edilirken, kıtlık başta çocuklar olmak üzere çok sayıda can kaybına yol açtı.
İsrail'de yayınlanan ankete göre, İran'a saldırıların sona ermesiyle Netanyahu oyunu artırdı
İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, İran'a yönelik saldırılar İsrail'de iktidar partisini güçlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu ateşkesle İsrail'in İran'a yönelik 12 gün süren saldırılarının sona ermesinin ardından yapılan anketin sonuçlarına göre, Netanyahu'nun partisi Likud'un seçim yapılsa 120 sandalyeli İsrail Meclisi'nde (Knesset) 31 milletvekiline sahip olacağı aktarıldı.
Önceki anketlerde Likud'un meclisteki sandalye sayısının 23 çıktığı, İran'a yönelik saldırıların ardından bu sayının belirgin düzeyde arttığı kaydedildi.
Ankete göre, Avigdor Lieberman'ın İsrail Evimiz Partisi önceki ankete göre 2 sandalye kaybederek 15 milletvekiliyle ikinci sırada, Yair Lapid liderliğindeki ana muhalefet partisi Gelecek Var ise önceki ankete göre 2 sandalye fazla kazanarak 14 milletvekiliyle üçüncü sırada yer aldı.
Hükümet ortağı aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi ve Ultra-Ortodoks (Haredi) partilerin oylarını koruduğu belirtilirken Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Dini Siyonizm Partisinin barajı geçemediği aktarıldı.
Mevcut hükümetin önceki anketlerle karşılaştırıldığında oylarını artırarak 4 sandalye daha fazla kazanma olasılığına rağmen hala çoğunluğa ulaşmaktan uzak olduğu belirtildi.
Filistinli kuruluşlara göre, İsrail hapishaneleri Filistinliler için "işkence merkezlerine" dönüştü
İsrail hapishanelerinde tutulanların haklarını savunan Filistinli kuruluşlar, İsrail hapishanelerinin adeta "işkence merkezlerine" dönüştüğünü belirtti.
Filistin Esirler Cemiyeti, Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ve Zamir Esirleri Koruma Kurumu tarafından ortak açıklama yapıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana başlattığı soykırımın, İsrail cezaevlerinde Filistinlilere yönelik suçları açısından "dönüm noktası" olduğu vurgulandı.
Filistinli kuruluşlar, İsrail'in hapishanelerde "işkence politikası" uyguladığının birçok belge ve tanıkla kanıtlandığına dikkati çekerek, "Soykırımın başlangıcından bu yana işkence politikası daha belirgin hale geldi." ifadelerini kullandı.
Tel Aviv yönetiminin Filistinlilerin tutulduğu cezaevlerini adeta "işkencehanelere" dönüştürdüğü ifade edilirken, Gazze'de alıkonulan Filistinlilerin, İsrail ordusunun kendilerini alıkoyduğu yerler için "cehennem" ve "mezbaha" tabirini kullandığı kaydedildi.
Açıklamada, İsrail'in Batı Şeria'da gözaltına aldığı ve Gazze'de alıkoyduğu Filistinlilere yönelik "zalimce gözaltına alınmadan başlayarak sistematik biçimde korkutma, şiddetli dayak ve acı vermeye yönelik kısıtlamaların yanı sıra özellikle Gazze'de alıkonulanların uzuvlarının kesilmesi dahil ciddi sonuçlara yol açan psikolojik ve fiziki işkencelerin yapıldığı" bilgisi verildi.
Batı Şeria'nın Kefr Malik kasabasındaki Filistinliler İsraillilerin saldırısı sonrası endişeli
Ramallah'ın doğusunda bulunan Kefr Malik kasabasında Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırısı sonrası yas havası hakim olurken, dükkanlar kapandı ve yas çadırı kuruldu
Kefr Malik kasabası sakinleri, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin tekrar saldırmasından endişe ettiklerini dile getirdi.
"Ailem neredeyse evde yanıyordu"
AA muhabirine konuşan 32 yaşındaki Filistinli Bilal Afif, dünkü saldırıya işaret ederek, "Ailem neredeyse evde yanıyordu. Evin önündeki aracı ateşe verdiler, sonra pencerelere taş attılar ve en son da molotofkokteyli fırlattılar. Saldırı olduğunda eşim ve çocuğum buradaydı. Alevlerden çıktılar ve oda kısmen yandı." dedi.
Afif, evinin artık güvenli olmadığını ve başka bir eve taşındığını aktardı.
"Torunlarımı silahla takip ettiler"
Filistinli 76 yaşındaki Nazmiye Hemayel, "Oğluma ait bu araç yakıldı ve diğer oğlumun evini yakmaya çalıştılar. Torunlarımı silahla takip ettiler. Üç genç sebepsiz yere şehit edildi." diye konuştu.
Hemayel, Kefr Malik hakkında, "Kasabamız topraklarını kaybetti. Bugün evlerimizde bizi takip ediyorlar. Kimse bizi sormuyor." ifadelerini kullandı.
Saldırı anını anlatan Filistinli Cemal Rabia eş-Şahid ise yaklaşık 50 maskeli yerleşimcinin, sopalar, taşlar ve silahlarla gelerek gün batımından yarım saat önce saldırıya geçtiğini dile getirdi.
Şahid, 20 dakika süren olayda araçların ateşe verildiğini ve evlerin yakılmaya çalıştığını ancak kasaba sakinlerinin karşılık vererek saldırıyı püskürttüğünü söyledi.
Yerleşimcilerin ardından İsrail ordusuyla birlikte ateş etmeye başladığını anlatan Şahid, bunun üzerine 3 Filistinlinin öldürüldüğünü, 7 Filistinlinin yaralandığını ifade etti.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da bir kasabaya saldırarak Filistinlilere ateş açtı
Görgü tanıkları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, aşırılık yanlısı bir grup İsraillinin Turmus Ayya kasabasının çevresindeki mahallelere saldırması üzerine onlarca Filistinliyle aralarında olaylar çıktığını söyledi.
Görgü tanıkları, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, tarım arazilerini ateşe verdiklerini ve Filistinli sivillere gerçek mermilerle ateş açtıklarını ifade etti.
UNRWA: İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki mülteci kamplarını yıkmayı sürdürüyor
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Batı Şeria Direktörü Roland Friedrich, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan mülteci kamplarını hedef almaya devam ettiğini belirtti.
UNRWA'nın Batı Şeria Direktörü Friedrich, yaptığı açıklamada, sadece son 12 gün içinde onlarca binanın yıkıldığını, kampların sistematik olarak tahrip edildiğini kaydetti.
Friedrich, "İsrail işgal güçleri, Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında evleri ve yapıları yıkmaya devam ediyor. Aileler en temel haklardan dahi mahrum bırakılıyor, insanlar, İsrail buldozerleri gelmeden önce eşyalarını bile kurtaramıyor." dedi.
İsrail'in açık bir şekilde uluslararası hukuku ihlal ettiğine dikkati çeken Friedrich, "Bir zamanlar yaşam dolu olan bu kamplar bugün moloz yığınlarına dönüştü. Bu sadece yıkım değil, açık bir şekilde uluslararası hukukun ihlali, sistematik zorla yerinden etme ve toplu cezalandırma uygulamasıdır." ifadelerini kullandı.
Friedrich, kamp sakini sivillerin gecikmeden evlerine dönebilmelerine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
BM, Batı Şeria'da Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarını kınadı
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını kınıyoruz." diyen Dujarric, saldırı sonucu bazı Filistinlilerin öldüğünü ve yaralandığını kaydetti.
Dujarric, İsrail'e sivilleri ve insani yardım çalışanlarını koruması çağrısında bulunarak, "Uluslararası hukuka saygı duyulmalı ve sorumlular cezalandırılmalı." ifadesini kullandı.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden bir grup, dün, Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik kasabasında Filistinlilere saldırmış, evleri ve araçları ateşe vermişti. Saldırıya karşı koymaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrailli saldırganlar, 3 Filistinliyi öldürmüş, 7 Filistinliyi de yaralamıştı.
İsrail, insani yardım operasyonlarını engellemeye devam ediyor
Filistinli sivillerin her gün ya İsrail bombardımanı nedeniyle ya da aileleri için gıda temin etmeye çalışırken hayatını kaybettiğini aktaran Dujarric, "Bu trajik olaylar hiçbir zaman normal olarak görülmemeli." dedi.
Dujarric, İsrail'in dün BM'nin 17 insani yardım girişiminin 6'sını doğrudan reddettiğini belirterek, devam eden kısıtlamaların hayat kurtarıcı eylemlerin gerçekleşmesini engellediğine dikkati çekti.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, dün, Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik kasabasında Filistinlilere saldırmış, evleri ve araçları ateşe vermişti. Saldırıya karşı koymaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrailli saldırganlar, 3 Filistinliyi öldürmüş, 7 Filistinliyi de yaralamıştı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
İsrail, 47'si kadın ve 440'tan fazlası çocuk olmak üzere 3 bin 562 Filistinliyi "idari tutukluluk" uygulaması kapsamında alıkoyuyor. İsrail'in Gazze Şeridi'nde alıkoyduğu ve "yasa dışı savaşçı" olarak sınıflandırdığı 2 bin 214 Filistinli bulunurken, toplamda 10 bin 400 Filistinlinin İsrail hapishanelerinde tutulduğu belirtiliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.