365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Stratejik madenler için hızlı ve kamu yararı odaklı hamle baÅŸlıyor

- Altın Madencileri DerneÄŸi BaÅŸkanı Hasan Yücel: "Türkiye'de madencilik ormanlık alanların binde 3'ünde, zeytinliklerin ise on binde 3'ünde yapılıyor"

Ankara

Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı (YMGV) Yönetim Kurulu Üyesi ve Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Hasan Yücel, Türkiye'nin enerji ve madencilikte çevreyle uyumu, kamu yararını ve güvenli üretimi esas alan modern bir modele geçiş yaptığını bildirdi.

Yücel, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Başkanlığına sunulan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle Maden Kanunu'nda değişikliğe gidildiğini ifade etti.

Madencilikte çevreyle uyum, rehabilitasyon, izin süreçlerinin sadeleştirilmesi ve stratejik maden yönetimi gibi alanlarda köklü değişiklikler öngören teklifin, yerli kaynakların stratejik bakış açısıyla değerlendirilmesini sağlayacak önemli bir adım olduğunu kaydetti.

Teklif kapsamında, madencilerin, doğayı eski haline getirmeyi taahhüt eden peşin bir rehabilitasyon bedelini ödemeden faaliyete başlayamayacağını aktaran Yücel, şunları kaydetti:

"İşletme ruhsat bedeli kadar her yıl alınacak olan bu rehabilitasyon bedeli yalnızca doğanın onarımı için kullanılacak, bu kaynak haczedilemeyecek, devredilemeyecek, rehin edilemeyecek ve iflas masasına dahil edilemeyecektir. Eksik veya yetersiz rehabilitasyon yükümlülüğü halinde üretim faaliyetleri derhal durdurulacak. Madencilik geçici, doğa kalıcıdır anlayışı artık bir tercih değil, yasal bir zorunluluk haline geliyor."

Yücel, teklifle madencilikte atıl bırakma devrinin sona erdiğini belirterek, "Artık taahhüdünü yerine getirmeyen, yatırımını tamamlamayan ve doğaya verdiği sözü tutmayan üreticinin ruhsatı elinden alınabilecek. Sektörde dürüst ve kararlı yatırımcının önü açılırken yükümlülüklerini ihmal edenler sistem dışına çıkarılacak. Asgari arama veya üretim faaliyetleri gerçekleştirilmezse verilen teminat doğrudan Hazine'ye irat kaydedilecek. Yatırım programı iki yıl üst üste yüzde 50'nin altında gerçekleşirse ruhsat iptal edilecek." ifadelerini kullandı.

Kanun teklifinin zeytinlik alanları madenciliğe açmadığının altını çizen Yücel, düzenlemenin yalnızca Yeniköy Termik Santrali çevresindeki kömür sahasını kapsadığını bildirdi.

Zeytinliklerin korunmasının esas alındığını aktaran Yücel, Türkiye'de madenciliğin ormanlık alanların binde 3'ünde, zeytinliklerin ise on binde 3'ünde yapıldığını ifade etti.

- " Türkiye'nin yerli maden varlıkları stratejik yaklaşımla değerlendirilmeli"

Yücel, dünyada artan enerji ve ham madde krizlerine dikkati çekerek, Türkiye'nin yerli maden varlıklarının stratejik bir yaklaşımla değerlendirmesi gerektiğini bildirdi.

Yeni kanun teklifinde öngörülen kurulun, kamu yararı doğrultusunda hızlı karar alarak maden üretimini artıracağını belirten Yücel, bu adımın dışa bağımlılığı azaltacağı ve küresel krizlere karşı direnç kazandıracağı değerlendirmesinde bulundu.

Yücel, yeni kanun teklifiyle madencilik ve enerji yatırımlarında karar alma, denetim ve uygulama süreçlerin uyumlu ve etkin hale getirildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu düzenleme yalnızca izin süreçlerini hızlandırmakla kalmayacak, denetimi güçlendirerek çevrenin korunmasına, iş kazalarının önlenmesine ve yatırımların şeffaf, sorumlu ve güvenli şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye, enerji ve madencilikte çevreyle uyumu, kamu yararını ve güvenli üretimi esas alan modern bir modele geçiş yapmaktadır. Yeni kanun teklifiyle devlet katkı payı oranlarının artırılması, kamu gelirlerini güçlendirmeyi ve madencilik faaliyetlerinden elde edilen katma değerin topluma daha fazla yansımasını amaçladığının farkındayız. Ancak bu düzenleme, üreticiler açısından ek bir mali yük anlamına gelmektedir. Zaten yüksek yatırım maliyetleri, uzun geri dönüş süreleri ve çevresel yükümlülüklerle faaliyet gösteren madencilik sektörü için devlet katkı payındaki artış, rekabet gücünü ve yatırım iştahını olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden madenlerin mutlaka yatırım teşvik sistemi kapsamına alınması gerekmektedir. Artan mali yük ancak böyle dengelenebilir ve yerli üretimin cazibesi korunarak ithalat bağımlılığı azaltılabilir. Çünkü madencilik olmadan sanayi, sanayi olmadan güçlü bir ekonomi mümkün değildir."

Söz konusu düzenlemeyi tüm sektör paydaşları olarak güçlü şekilde desteklediklerini belirten Yücel, şöyle devam etti:

"Çevre hassasiyetini ve kaynaklarımızın verimli kullanımını esas alan bu adım, doğru bir yönde atılmış önemli bir adımdır. Ancak mevcut haliyle yetersiz olduğunu ve mutlaka daha da güçlendirilerek, kararlılıkla uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının açıkladığı yeni teşvik sistemine madenlerin mutlaka dahil edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Madencilik olmadan ve bu madenlerden uç ürünler üretilmeden ülke olarak güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomiye ulaşmamız mümkün değildir."