365bet�����������籭

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin, İ������'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

• ABD İ������’daki nükleer tesisleri vurdu, İ������ Tel Aviv ve Hayfa'yı hedef aldı

İ������ ve ABD arasındaki nükleer müzakerelerin sürdüğü esnada İsrail'in İ������'a yönelik hukuk dışı saldırganlığıyla başlayan bölgesel gerilimin, ABD'nin de sürece müdahil olmasıyla yeni ve derin endişeler uyandıran boyutlar kazandığını aktaran Yılmaz, bu gidişata bir an önce son verilmemesi ve diplomasinin devreye sokulmaması halinde, bölgesel ve küresel güvenlik açısından çok daha tehlikeli sonuçların doğabileceğini belirtti.

İ������'ın nükleer çalışmalarıyla ilgili adil ve doğru tutumun, saldırıların durdurulması ve uluslararası hukuk çerçevesinde müzakerelerin yeniden başlatılması olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bölgemiz ve insanlık, daha fazla çatışmaya değil, daha etkili ve güven veren bir diplomasiye ihtiyaç duymaktadır. Çatışmaların tırmanması halinde, insani, çevresel ve ekonomik maliyetler yükselecek, tüm taraflar açısından güvenlik riskleri artacaktır.

Uluslararası toplumu, kurumları ve tüm sorumluluk sahibi ülkeleri, müzakereye dayalı diplomatik çözüm için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu yaklaşımı ve çabaları desteklemeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak, insani değerlerden, hukuktan, adaletten, istikrardan ve sorunlara diplomasi yoluyla barışçıl çözüm arayışından yana olmaya devam edeceğiz."

AK Parti Sözcüsü Çelik: (İsrail-İ������) Cumhurbaşkanımızın müzakere masasına dönülmesi çağrısı yegane çözüm yoludur

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in tüm bölgeyi ateşe atmaya çalışan saldırganlığının herkes için tehdit olmaya devam ettiğini vurguladı.

İsrail'in İ������'a saldırısı sonrası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kapsamlı diplomatik temaslarla bölge ve dünya liderleriyle görüştüğünü anımsatan Çelik, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede müzakere masasının yegane çözüm zemini olduğunu en güçlü şekilde vurguladı. Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin, barış diplomasisi için her türlü kolaylaştırıcı katkıyı yapmaya ve ev sahipliğine hazır olduğunu ifade etti. ABD tarafından İ������'ın nükleer tesislerine yapılan saldırıyla beraber bölgemizde çatışmaların daha da yayılması tehlikesi ortaya çıktı. Çatışmaların daha da yayılması en kötü senaryoları tetikleyebilir.

Cumhurbaşkanımızın müzakere masasına dönülmesi çağrısı ve Türkiye'nin bu temelde çizdiği çerçeve yegane çözüm yoludur. Cumhurbaşkanımızın olayların başından beri değerlendirmeleri haklı çıkmıştır. Bu aşamadan itibaren müzakere masası esas olmalıdır."

AK Parti Genel Başkanvekili Ala'dan açıklama

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'nin İ������'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"ABD'nin İ������'a yönelik nükleer tesisleri hedef alması, Orta Doğu'daki mevcut gerginlikleri daha da derinleştirerek, bölgesel çatışmaların genişlemesi riskini artırmaktadır." ifadesini kullanan Ala, şunları kaydetti:

"Bu tehlikeli süreçten kaçınmanın en etkili yolu, diyalog ve diplomasi yoluyla çözüm üretmekten geçmektedir. Bölgesel gerginliklerin daha da yayılması, daha büyük bir felakete yol açabilir. Böylece süreç, gerginliğin taraflarını da olumsuz yönde etkileyecek ve bölge halkların yanında tüm dünya için ciddi ve uzun süreli gerginliklere yol açacak sonuçlar doğurabilir.

Bu bağlamda, bölgedeki tüm aktörlerin uluslararası hukuka dayalı bir çözüm için masaya dönmesi büyük bir önem taşımaktadır. Diplomatik çabaların ön planda tutulması gerekmektedir. Tarafların, müzakerelere açık olmaları ve çatışmaların çözümü için ortak bir zemin aramaları, bölgesel ve küresel barış için de en sağlıklı yol olacaktır. Sonuç olarak, hiçbir tarafın kazançlı çıkamayacağı bir savaş yerine, diplomasi yoluyla sorunlara daha kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması en doğru seçenek olacaktır."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sırakaya'dan tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in Gazze başta olmak üzere Filistin'de yürüttüğü soykırımı perdelemek için son dönemde İ������'a ve bölgedeki diğer aktörlere yönelik gerçekleştirdiği saldırıların, sadece bölgesel barışı değil küresel istikrarı da tehdit eden sistematik bir saldırganlık örneği olduğunu belirtti.

Bu eylemlerin, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 2. maddesi başta olmak üzere, kuvvet kullanma yasağını düzenleyen tüm uluslararası normlara açıkça aykırı olduğunu vurgulayan Sırakaya, şunları kaydetti:

"Devletler arası ilişkilerde güç kullanımının meşruiyeti ancak meşru müdafaa ya da BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde mümkündür. İsrail ile İ������ arasında tırmanan gerilimin, ABD'nin de sürece dahil olmasıyla birlikte küresel çatışma riskini artırdığı endişeyle izlenmektedir. Bu gerginlik sadece bölge ülkelerini değil küresel güvenliği de tehdit eden tehlikeli bir boyuta ulaşma riskini barındırmaktadır. Dünya, yeni bir savaşın değil kalıcı barışın yollarını aramalıdır. Türkiye olarak, bölgemizde nükleer silah barındıran hiçbir ülke görmek istemediğimizi her fırsatta açıkça ifade ettik. Türkiye ve AK Parti hükümeti, bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden bu tür yıkıcı kapasitelere karşı daima ilkesel bir duruş sergilemiştir."

Nükleer silahların gölgesinde bir gelecek değil uluslararası hukuk ve diplomasi ekseninde güvenli bir bölge inşa etmek için kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Sırakaya, "Unutulmamalıdır ki böyle krizlerin çözüm yeri ne silahların gölgesi ne de güç politikalarıdır. Çözümün tek adresi diplomasidir. Gerilimi düşürecek en etkili araç, tarafları bir araya getirecek diplomasi masalarıdır." ifadelerini kullandı.

Kalıcı barış ve istikrarın, uluslararası düzenin kurallarının kararlılıkla savunularak sağlanabileceğine işaret eden Sırakaya, Türkiye'nin daha önce olduğu gibi bugün de bölgesel barışın, istikrarın ve diplomasinin öncüsü olduğunu vurguladı.

Sırakaya, çatışmaların tırmanmadan sonlandırılmasında arabulucu rol üstlenmeye, uluslararası hukuk, karşılıklı saygı ve bölgesel istikrar temelinde barışçıl çözümler için tarafları diplomasi zemininde buluşturan Türkiye ve AK Parti'nin her zaman hazır ve hazırlıklı olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz." ifadelerini anımsattı.

İ����پ�ş���� Başkanı Altun'dan ABD'nin İ������'a yönelik hava saldırısına ilişkin açıklama

İ����پ�ş���� Başkanı Fahrettin Altun, ABD'nin, İ������'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırısına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

"ABD'nin İ������'ın nükleer tesislerine yönelik hava saldırısı ile İsrail'in İ������'a yönelik saldırganlığına eklemlenmesi Orta Doğu'da barış ve istikrara değil, kaos ve karmaşaya yol açacak yeni bir adımdır." ifadesini kullanan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

"ABD'nin Irak ve Afganistan'a askeri müdahaleyle başlayan süreç nasıl ki dünyada daha fazla radikalleşme ve teröre yol açmış ise ABD'nin İ������'a yönelik saldırısı da benzer sonuçlar üretebilecek niteliktedir. Batı'da Avrupa’nın siyasi haritasını değiştiren, yabancı ve Müslüman düşmanlığını kışkırtan; Doğu'da ise Batı düşmanlığı ve Amerikan karşıtlığını tetikleyen dinamiklerle Amerika'nın askeri müdahaleleri arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Amerika'nın İsrail'in soykırımcı savaş politikalarını engellemek ve kontrolden çıkmış Netanyahu yönetiminin zapt edilemez yönelişini dizginlemek yerine Netanyahu şebekesinin peşine takılması durumunda dünya barışı erişilmesi daha uzak bir hedef olarak kalacaktır."

Uluslararası toplumu, makul olanın etrafında kenetlenmeye, gözü dönmüş bir şebekenin uluslararası sistemi provoke ve sabote etme çabalarına karşı çıkmaya, bölgesel ve küresel meselelerin çözümünde diplomaside ısrarcı olmaya davet eden Altun, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bölgede ve dünyada istikrarı savunan, medeniyetler arasında barışı yücelten, Doğu ile Batı arasında uyumu teşvik eden siyasi yaklaşımımızı korumaya devam edeceğiz."