

ABD'de yapay zekayla ünlüleri taklit eden ve deepfake içerikler üreten kötü niyetli kullanıcılarla mücadeleyi amaçlayan -internetten kaldırma- yasa tasarısıyla ilgili süreç iÅŸliyor. Tasarı "Take It Down Yasası" ya da "Web Siteleri ve AÄŸlarda Deepfakeleri HareketsizleÅŸtirerek Bilinen İstismarı Ele Alma Araçları Yasası" olarak anılıyor. Tasarıyla özellikle çocukların ve kadınların dijital ortamdaki zararlı paylaşımlardan korunması için, internetteki deepfake (yapay zeka destekli sahte) içeriklerin kaldırılması öngörülüyor.
Tasarıya göre teknoloji ÅŸirketlerinin ve sosyal medya platformlarının, çocuk istismarı ve müstehcen görüntülerle ilgili olarak, maÄŸdurun bildiriminden itibaren 48 saat içinde içeriÄŸi kaldırmasının zorunlu kılınması saÄŸlanacak.
Genel olarak rızaya dayanmayan mahrem görsel tasvirlerin internet ortamından kaldırılmasını öngören tasarıyla çiftlerin birbirine gönderdiÄŸi özel videoların, iliÅŸki sonrası internette dolaşıma sokularak intikam videosuna dönüÅŸmesinin önlenmesi de hedefleniyor.
BAÅžKAN TRUMP VE FIRST LADY'DEN TAM DESTEK
ABD BaÅŸkanı Donald Trump ve eÅŸi , Kongre'ye sunulan tasarıya destek verdiklerini açıkladı. ABD BaÅŸkanı Donald Trump, bu tasarı Temsilciler Meclisi'nden geçtiÄŸinde, yasalaÅŸması için imzalamayı sabırsızlıkla beklediÄŸini söyledi.
SENATO'DAN GEÇTİ, GÖZLER TEMSİLCİLER MECLİSİ'NDE
Texas'ın Cumhuriyetçi Senatörü Ted Cruz ve Minnesota Demokrat Senatör Amy Klobuchar tarafından Kongre'ye sunulan söz konusu tasarı ÅŸubatta Senato'dan geçmiÅŸti. İleriki günlerde Temsilciler Meclisi'ne gelmesi beklenen tasarı ile yapay zeka veya bilgisayar tarafından oluÅŸturulmuÅŸ, kiÅŸilere yönelik müstehcen görüntü ve videoların çevrimiçi platformlarda ve sitelerde yayımlanması yasaklanacak. Konuyla ilgili detaylar, Cruz'un ofisinden , yasa tasarısı metni ya da nden incelenebilir.
Senatör Cruz, açıklamada son yıllarda kötü niyetli aktörlerin üretken yapay zeka gibi yeni teknolojilerden faydalanması nedeniyle, çevrimiçi ortamda sömürücü cinsel materyalde çarpıcı bir artışa tanık olunduÄŸunu, birçok kadının ve kız çocuÄŸunun bu suçlardan sonsuza dek zarar gördüÄŸünü ve bunun tekrar tekrar yaÅŸandığını söyledi. Bazı eyaletlerin rıza dışı mahrem görüntülerin maÄŸdurları için yasal çözümler saÄŸladığını ifade eden Cruz, bunların ülke çapında yayınlanmasının kaldırılması ve kovuÅŸturulmasına yardımcı olan tek tip bir federal yasa ile sürecin daha da destekleneceÄŸine dikkati çekti. Tasarıda öngörülen bazı hususlar ÅŸöyle:
DEEPFAKE ÇERÇEVESİ
Tasarı kapsamında deepfake (derin sahte) kavramı, "makine öÄŸrenimi teknikleri veya herhangi bir baÅŸka bilgisayar tarafından oluÅŸturulan, makine tarafından oluÅŸturulan araçlar kullanılarak oluÅŸturulan, önemli ölçüde deÄŸiÅŸtirilen bir video veya görüntü" olarak çerçeveleniyor. Bir bireyin görünümünün veya davranışının, yakın ve yanlış biçimde tasvir edilmesinden söz ediliyor.
İNTİKAM VİDEOLARI
Tasarıda internetin intikam videolarıyla dolu olması sorun olarak gösteriliyor. Yapay zeka araçlarıyla üretilen ve rızaya dayanmayan bu içerikler, gerçek insanları çok gerçekçi tasvir ediyor ama sahteler.
DEEPFAKE VİDEOLARIN YÜZDE 95'İ NCII
Karşılıklı mutabakata dayanmayan kiÅŸisel görüntülerin çevrimiçi veya çevrimdışı paylaşılması anlamına gelen NCII'ler yaratılabiliyor ve bu sahte içerikler internette hızla yayılabiliyor. İnternetteki deepfake videoların yüzde 95'i NCII ve bu eÄŸilim çoÄŸunlukla çocukları ve kadınları hedef alıyor.
MEVZUATA NEDEN İHTİYAÇ VAR?
Tasarı baÅŸlıktaki soruya bir yanıt veriyor: Birçok eyalette deepfake ile ilgili ve insanları NCII'den koruyan yasalar bulunuyor. Ancak yasaların suç ve ceza sınıflandırması farklılık gösteriyor. MaÄŸdurlar, söz konusu içeriklerin internetten kaldırılması için mücadele ediyor. 2022'de Kongre, maÄŸdurların NCII'yi yayınlamaktan sorumlu kiÅŸilere dava açmaları için hukuki dava hakkı oluÅŸturan bir yasa çıkardı. Fakat hukuki dava açmak, pratik deÄŸil, zaman alıcı ve pahalı. MaÄŸdurlar travmayı tekrar tekrar yaÅŸayabilir. Sorunu daha da kötüleÅŸtiren ÅŸey ise NCII'yi yayınlamaktan kimin sorumlu olduÄŸu her zaman net deÄŸil.
ÇÖZÜM: TAKE IT DOWN
Tasarının yasalaÅŸmasıyla maÄŸdurların korunacağı ve sorunun çözüme kavuÅŸturulacağı belirtiliyor. Tasarıda NCII'nin yayınlanması veya eyaletler arası ticarette NCII'yi yayınlama tehdidi suç sayılıyor. Tasarıyla bir kiÅŸinin NCII'yi sosyal medyada ve diÄŸer çevrimiçi platformlarda bilerek yayınlaması veya yayınlamakla tehdit etmesi yasadışı hale geliyor. Tasarıda dikkat çekici detaylar ÅŸunlar:
- MaÄŸdurun gerçek bir görüntünün oluÅŸturulmasına izin vermesi, maÄŸdurun yayınlanmasına izin verdiÄŸi anlamına gelmez.
- İyi niyetli çabalar korunur. Yani NCII'nin kolluk kuvvetlerine veya tıbbi tedavi gibi amaçlarla iyi niyetli olarak ifÅŸa edilmesine izin verilir.
- Tasarı, web sitelerinin, maÄŸdurdan bildirim gelmesi halinde NCII'yi kaldırmasını gerektirir. Sosyal medya ve diÄŸer web sitelerinin, bir maÄŸdurun geçerli talebi üzerine NCII'yi 48 saat içinde kaldırmak için prosedürlere sahip olması gerek.
- Web siteleri görüntülerin kopyalarını kaldırmak için makul çaba göstermelidir. Federal Ticaret Komisyonu (FTC) bu bölümün uygulanmasıyla görevlidir.
- Tasarı, yasal konuÅŸmayı korur. Yasal konuÅŸmayı engellemeden NCII'yi bilerek yayınlamayı suç saymak için dar bir ÅŸekilde düzenlenmiÅŸtir.
- Tasarı, bilgisayar tarafından oluÅŸturulan NCII'nin bir bireyi gerçekçi bir ÅŸekilde tasvir ettiÄŸi için "makul kiÅŸi" testini karşılamasını gerektiren mevcut birinci deÄŸiÅŸiklik hukukuna uygundur.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araÅŸtırma görevlisi olan Dr. Efe Can Karabulat'ın geçen yıl yayımlanan baÅŸlıklı bir çalışması bulunuyor. Yapay zeka marifetiyle üretilen deepfake içeriklerin incelendiÄŸi çalışmada "Bu yapay içeriklerin nispeten kolay bir biçimde üretilebiliyor ve paylaşılabiliyor olması, sosyal açıdan büyük sorunlara yol açabilecek niteliktedir" uyarısı yer aldı. Çalışmada Türkiye'de halihazırda yeni nesil cinsel suçların büyük bölümünün yalnızca müstehcenlik suçuyla karşılanabilecek durumda olduÄŸu, bunun da güncel geliÅŸmeler karşısında yetersiz ve eksik kalacağına iÅŸaret edildi. Karabulat, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na ABD'deki yasa tasarısını, Türkiye'deki durumu ve hukuki açıdan dijital geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi. Karabulat'ın analizi ÅŸöyle:
ARTIK ÇOK DAHA GERÇEKÇİ: Yapay zekâ teknolojisindeki geliÅŸmeler ve özellikle üretken yapay zekâ modellerinin ortaya çıkışı ile sentetik fotoÄŸraf, ses ve video üretimi mümkün hale gelmiÅŸtir. Bu içerikler arasında temsili insan ses ve görüntüleri de önemli bir yer tutmaktadır. İlk zamanlar bariz hatalar nedeniyle gerçek olmadığı çok belli olan bu içerikler, derin öÄŸrenme metodu kullanan araçlarla artık çok daha gerçekçi bir hal almıştır. Elbette her teknolojik atılım gibi bu geliÅŸmelerin de bir karanlık yüzü mevcuttur. Yapay zekânın sunduÄŸu yeni imkanlar, bazı suçların iÅŸlenmesini kolaylaÅŸtırdığı gibi, bazı suçlara yeni iÅŸleniÅŸ biçimleri kazandırmakta veya henüz dünya kamuoyunca bilinmeyen ve hukuk sistemleri tarafından suç olarak tanımlanmamış yeni haksızlıklara vücut verebilmektedir.
SAHTE SES… SAHTE GÖRÜNTÜ… Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan ve sıklıkla tartışma konusu yapılan husus "deepfake" denilen yöntemdir. Bu yöntemle, bilgisayar programları, sahip oldukları yapay nöral aÄŸlar vasıtasıyla, bir kiÅŸiye ait içerikleri incelemekte ve ona ait yeni ve yapay içerikleri nasıl oluÅŸturacağını derin öÄŸrenme metoduyla öÄŸrenmektedir. Bu içerikler genellikle belli kiÅŸi veya kiÅŸilerin ses ve görüntüleri kullanılarak, yapay zekâ aracılığı ile onlara söylemedikleri ÅŸeylerin söyletilmesi, yapmadıkları ÅŸeylerin yaptırılması ÅŸeklindedir.
DEEPFAKE SELÇUK BAYRAKTAR VİDEOSU: Bu aracın ÅŸu anda çok çeÅŸitli suçların iÅŸlenmesi amacıyla kullanıldığını görmekteyiz. Dolandırıcılıktan piyasa manipülasyonlarına, casusluktan ÅŸantaja kadar pek çok suç bu ÅŸekilde iÅŸlenebiliyor. Türkiye’de geçtiÄŸimiz haftalarda Selçuk Bayraktar’a ait bir deepfake video hazırlanarak, "yatırım fırsatı" adı altında bir yere para yatırılması istendiÄŸini ve böylece insanların dolandırıldığını herkes hatırlayacaktır.
SAHTE ZELENSKİY İÇERİĞİ: Dünya genelinde de bunun çok fazla örneÄŸini görmekteyiz. Özellikle de politik amaçlarla, seçim sonuçlarını etkilemek ya da toplumda kaos yaratmak için bu tür videoların hazırlandığına yine yakın zamanda ÅŸahit olduk. Rus hackerlar tarafından Zelenskiy'e ait "Teslim olma çaÄŸrısı" içeren sahte bir video hazırlanıp dolaşıma sokulması bu araçların ne kadar tehlikeli olabileceÄŸine iyi bir örnektir. GeçtiÄŸimiz birkaç yılda, dünya genelinde böyle onlarca olay meydana geldi.
CİNSEL SUÇLAR: Yine de deepfake meselesiyle ilgili asıl sorun cinsel suçlar. Bu araçlarla üretilen içeriklerin kahir ekseriyeti pornografiktir. Bu içeriklerde de gerçek insanların yüzleri ve sesleri kullanılıyor. İnsanların internette paylaÅŸtıkları veya birbirlerine gönderdikleri fotoÄŸraf ve videolar, yapay zekanın eÄŸitim verisi olarak kullanılarak kolaylıkla pornografik videoları veya çıplaklık içeren görüntüleri oluÅŸturulabiliyor. Bunun sonuçları ise, özellikle çocuklar bakımından korkunç. Bu nedenle çok sayıda kız çocuÄŸunun okulunu bırakmak zorunda kaldığı, ÅŸehir deÄŸiÅŸtirdiÄŸi, hatta intihar ettiÄŸi biliniyor. Ne yazık ki bu araçların kullanımındaki kolaylık nedeniyle, bu suçlar herkes tarafından iÅŸlenebilir hale geldi. Dolayısıyla kimsenin güvende olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Her an hepimizin böyle fotoÄŸraf veya videoları ortaya çıkabilir ve onların gerçek olmadığını ispat etmemiz dahi mümkün olmayabilir.
GERÇEKLİK ALGISI… GÜVEN DUYGUSU… Belki de hepsinden daha büyük sorun, yapay içeriklerin yaygınlaÅŸmasıyla, bireylerin gerçeklik algısının tümüyle yok edildiÄŸi, kimseye ve kendi duyuları da dahil hiçbir ÅŸeye güvenemedikleri bir durumun ortaya çıkması riskidir. Bu durumun toplumları bir arada tutan ve karşılıklı güvene dayanan sosyal dokuyu yok etmesi asla küçümsenmemesi gereken bir tehlike. Åžu anda böyle bir senaryonun yaÅŸanmaması için bütün devletler tedbir alma gayreti içerisindeler.
TAKE IT DOWN YASA TASARISI: ABD'de kısaca Take It Down Act ismiyle anılan yasa tasarısının önemini kavramak için öncelikle ceza hukukunun temel prensiplerine dair bazı meselelere çok kısaca deÄŸinmek gerekir: Bir fiilin cezalandırılabilmesi için, onun kanunda bütün unsurları ile açıkça suç olarak tanımlanmış olması gerekir. Bir fiilin, kanundaki tanıma yalnızca benziyor olması, onun cezalandırılması için yeterli deÄŸildir. Böylelikle bireyler, hangi davranışlarda bulundukları takdirde ne gibi hukuki sonuçlarla karşılaÅŸacaklarını bilerek hareket etme imkanına sahip olurlar.
CEZA KAPSAMINDA TAM UYUM SORUNU: Gerek ABD’nin gerekse baÅŸka devletlerin ceza kanunlarında, deepfake ile içerik üretimi çok yeni bir yöntem olduÄŸu için, bu fiiller suç olarak tanımlanmamaktaydı. Her ne kadar bu fiillerin müstehcenlik, hakaret, cinsel taciz, kiÅŸisel verileri yayma gibi suçlar kapsamında cezalandırılabileceÄŸi düÅŸünülmekteyse de suç tanımları bu fiiller ile tam bir uyum içerisinde deÄŸildi. Bu sorunun giderilmesi için ÅŸu anda dünya genelinde yoÄŸun bir yasama çalışmasının mevcut olduÄŸu söylenebilir.
AVRUPA'DA DURUM: Avrupa'nın birçok devletinin ceza kanunlarında halihazırda deÄŸiÅŸiklikler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. 2024 yılında Avrupa BirliÄŸi’nde yürürlüÄŸe giren Kadına Karşı Åžiddet ve Aile İçi Åžiddet ile Mücadeleye Yönelik Direktif ile bütün üye devletlere bu fiilleri birer suç olarak düzenleme yükümlülüÄŸü de getirildi ve böylece üye devletler arasında bir tutarlılık ve eylem birliÄŸi saÄŸlanmasına çalışılıyor.
ABD'DE 30 EYALET… Esasen ABD’de bu konuda yasama çalışmaları bir süredir devam ediyor. 30 eyalette bu konuda yasa deÄŸiÅŸiklikleri yapılmış ve gerçek kiÅŸilere ait belli sentetik içeriklerin yayımlanması suç olarak tanımlanmıştı.
FEDERAL DÜZENLEME: Take It Down Act'in temel önemi, federal bir düzenleme olması ve bütün eyaletlerdeki uygulamayı yeknesaklaÅŸtırmasıdır. Böylelikle bütün eyaletlerde bu tür fiillerin cezalandırılması saÄŸlanmış olacak ve farklı eyaletlerde aynı fiilin iÅŸlenmesi durumunda hükmedilecek ceza miktarlarında da tutarlılık saÄŸlanacaktır.
48 SAAT VE UYAR-KALDIR KRİTERİ: Kanunun düzenlediÄŸi diÄŸer bir önemli konu ise, bu tür içeriklerin bir internet sitesinde yayımlanması durumunda uyar-kaldır ilkesi uyarınca 48 saat içinde kaldırılmasının saÄŸlanmasına yönelik tedbirlerdir. Böylelikle kendisine ait temsili görüntüler internetteki bir sitede yayımlanan maÄŸdurun, bu görüntüleri hızlıca ortadan kaldırabilmesi ve durumun olumsuz etkilerinin asgariye indirilmesi saÄŸlanabilecektir.
ݰÕݸ鴡´Ü³¢´¡¸é: Kanun metni genel olarak olumlu görünmekle birlikte, toplumda çeÅŸitli itirazların da yükseldiÄŸi görülüyor. Bu eleÅŸtirilerden ilki, kanun yürürlüÄŸe girdiÄŸinde amacı dışında uygulanacağı ve politik eleÅŸtirileri sansürlemekte kullanılacağı yönünde. Özellikle uyar-kaldır ilkesinin uygulanması için mekanizmalar oluÅŸturulmasına yönelik hükümlerin, muhalif sesleri susturmak için, web siteleri üzerinde siyasi iktidarın bir tehdit mekanizması olarak kullanılacağı öne sürülüyor. İkincisi ise kanun hükümlerinin ifade özgürlüÄŸünü ihlal ettiÄŸine yönelik. Deepfake içeriklerin de pornografik olmadıkları sürece ifade özgürlüÄŸü kapsamında olması gerektiÄŸi ve yasaklanmaması gerektiÄŸi savunuluyor.
TRUMP'IN YAKLAÅžIMI: Aslında her iki tartışma da esasen yapay zekadan ve deepfake konseptinden çok öncelere dayanan ve sentetik içeriklerin ilk üretilmeye baÅŸladığı tarihten beri süregelen tartışmaların birer uzantısı olarak düÅŸünülebilir. Yine de bu tartışmaların alevlenmesinde yeni hükümete duyulan güvensizliÄŸin ve özellikle Trump’ın bu kanundaki imkanları bizzat kullanacağını -kendisine özgü üslubuyla- söylemesinin de büyük etkisi oldu.
TÜRKİYE'DEKİ MEVZUAT: Üzülerek söylemek gerekir ki, Türkiye’deki mevzuat ÅŸu anda bu sorunları çözebilecek durumda deÄŸil. Türk hukukundaki ilgili hükümler üretken yapay zekâ programlarının ortaya çıkışından önceye dayanıyor ve bu programlarla gerek yetiÅŸkinlere gerekse çocuklara iliÅŸkin müstehcen içeriklerin üretilmesi ve yayılmasıyla ilgili suç tanımları mevcut deÄŸil. Åžu anda bu fiillerin tümüyle cezasız kalması riskiyle karşı karşıyayız. ABD ve AB’dekine benzer bir yasama çalışması Türkiye’de yapılmadığı gibi, böyle bir çalışmaya dair herhangi bir hazırlıktan da haberdar deÄŸilim. Bu sorun maalesef Türkiye’de henüz yeterince ciddiye alınmıyor.
5651 SAYILI KANUN: Aslında 5651 Sayılı Kanun'da belli içeriklerin kaldırılmasına veya onlara eriÅŸim engeli getirilmesine yönelik hükümler mevcut ancak bu hükümlerin uygulanabilmesi için içeriklerin belli suçları teÅŸkil etmesi gerekiyor. Maalesef suç tanımlarındaki eksiklik dolayısıyla ÅŸu anda bu hükümleri de saÄŸlıklı iÅŸletmek mümkün olmayacak. Özel hayatın gizliliÄŸi nedeniyle eriÅŸimin engellenmesine yönelik hükümler de her durumda yeterli deÄŸil. Her halükârda bu kanundaki tedbirler istenilen düzeyde etkili olamıyor.
YAYGIN VPN KULLANIMI: Çünkü Türkiye'de yaygın olarak VPN kullanılması nedeniyle eriÅŸim engelleri kolaylıkla aşılıyor ve deepfake içerikler Türkiye dışında bulunan ve temsilcisi de olmayan sitelerden yayımlandığı içerik sahibinin sorumluluÄŸuna yönelik hükümler de uygulanamıyor.
HAZIRLIKLI OLMAK: Türkiye'de deepfake ve "intikam pornosu" kültürünün Batı'daki kadar yaygın olmaması, bizi bu sosyal sorundan ÅŸu ana dek bir nebze korudu ancak yakın zamanda bu tablo deÄŸiÅŸecektir. Türkiye’de de bu fiillerin yaygın olarak iÅŸlendiÄŸine ÅŸahit olmaya baÅŸladığımızda, mevzuatımızın ve uygulamamızın bu duruma hazırlıklı olması çok önemli. O yüzden yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor.
ÇAÄžIN HIZINA YETİŞİLEMİYOR: Son olarak ifade etmek isterim ki, karşılaÅŸtığımız sosyal sorun, ABD’dekine benzer bir yasal düzenleme yapmakla da çözülebilecek boyutta deÄŸil. Teknolojik geliÅŸmelerin bu denli hızlı olduÄŸu bir dönemde toplumlar da aynı hızda deÄŸiÅŸip dönüÅŸüyor ve her an yeni haksızlıkların ve suçların ortaya çıktığına ÅŸahit oluyoruz. Henüz birkaç yıl önce gerçek kiÅŸilere ait sentetik videolar üretilmesi mümkün deÄŸilken, bugün bu durumun yol açtığı bilumum farklı sorunla karşı karşıyayız. Gerek Türkiye’de gerekse dünya genelinde, devletler bu sorunlarla mücadele ederken hep geç kalıyor gibi görünüyor. Nitekim Take It Down Act de yıllar süren bir çabanın sonucunda ortaya çıkarılabildi. Bu da klasik yasama anlayışının çağın hızına yetiÅŸememesinin doÄŸal bir sonucu. EÄŸer bu sorunlarla mücadele edecek isek, yeni fikirlere ve devlet yönetiminde daha dinamik yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var.