365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Terör örgütleri sosyal medya üzerinden toplum psikolojisini hedef alıyor

Terör örgütleri eylemlerinden sonra sosyal medyayı da terörize etmeyi, toplumsal hafızayı ve bireylerin psikolojilerini doÄŸrudan hedef alıyor. Teyit Hattı, terör örgütünün sosyal medyada yürüttüÄŸü stratejileri Prof. Dr. Nevzat Tarhan’la masaya yatırdı.

Türkiye ve dünyayı sarsan terör saldırısının üzerinden tam bir ay geçti. Ä°stanbul, BeyoÄŸlu’nda terör örgütü YPG/PKK üyesi Ahlam Albasır isimli yabancı uyruklu bir kadının 13 Kasım tarihinde banka bıraktığı TNT’nin patlaması sonucu aralarında çocukların da olduÄŸu 6 Türk vatandaşı hayatını kaybetti ve 81 kiÅŸi yaralandı.  

Patlama gerçekleÅŸtikten dakikalar sonra sosyal medyada olayın yaÅŸandığı bölgeden yüzlerce görüntü paylaşıldı ve asılsız iddialar gündeme getirildi. Terör destekçisi hesaplardan kasıtlı olarak bölgeden silah seslerinin yükseldiÄŸi, baÅŸka bombalı saldırganların da olduÄŸu gibi paylaşımlar yapıldı. Bu giriÅŸimle toplumsal paniÄŸin ve vatandaÅŸlar arasında kafa karışıklığının artırılması hedeflendi.  

Türkiye’nin en önemli turistik mekanlarından biri olan İstiklal Caddesi’nin bir kez daha teröre hedef olması, akıllara bazı soru iÅŸaretlerini getirdi. Çok sayıda vatandaÅŸ, gazeteci ve bilim insanı saldırının arkasında yatan unsurları sorgulamaya baÅŸladı. Cevabı en çok aranan sorular ise ÅŸunlar oldu: 

  1.  Neden teröristler popülerliÄŸi yüksek cadde ve meydanları hedef alıyor?  

  1. Terör örgütü destekçileri, gri propaganda alanı olarak kullandıkları sosyal medyada paylaÅŸtıkları asılsız iddialarla nasıl bir toplumsal hava oluÅŸturmayı hedefliyor?  

Bu soruların cevaplarını arayanların karşısına “ana akım medya, sosyal medya, gri propaganda, toplumsal panik, kaos ve kargaÅŸa gibi” temel kavramlar çıkıyor. Her ÅŸeyden önce terör örgütlerinin düzenledikleri bu saldırıların arkasında yatan esas amaç, fiziksel bir hasar verme veya can kaybı oluÅŸturma fikrinin çok ötesinde. Burada hedeflenen baÅŸlıca bir diÄŸer unsur da ülke gündemini iÅŸgal etmek ve toplumsal hafızada kalıcı bir hasar bırakmak. Yaratılan korku iklimiyle beraber siyasal krizleri tetiklemek ve finansal alanlarda duraÄŸanlaÅŸmaya sebep olmak.  

ANA AKIMDAN SOSYAL MEDYAYA

Teröristlerin bu hedeflerine ulaÅŸabilecekleri yolu onlara açan araç, geçmiÅŸte ana akım medyaydı. Bunun hafızalara kazınan en önemli örneÄŸi kuÅŸkusuz 11 Eylül 2001’de ABD’nin New York kentinde yer alan ikiz kulelere yönelik düzenlenen terör saldırısı olmuÅŸtu. Yolcu uçaklarının peÅŸ peÅŸe kulelere çarptığı anlar, televizyon kanallarından yayınlanmış ve bu olay Amerikan halkında bugün bile hissedilen derin bir psikolojik hasar bıraktı. Teröristler, eylemlerini ana akım medya sayesinde sadece ABD’ye deÄŸil, bütün dünyaya göstermeyi baÅŸararak, Washington’un küresel arenada geniÅŸ yer edinen prestijine ağır hasar verdi. Ayrıca terör korkusu Amerikan toplumunda 2001 yılından beri büyük bir saplantı halini aldı.  

Ancak 11 Eylül saldırılarından bu yana iletiÅŸim alanında yaÅŸanan devrimsel nitelikteki deÄŸiÅŸimler, küreselleÅŸmenin de etkileriyle birlikte hayatımıza ‘yeni medya ve sosyal aÄŸları’ sokmayı baÅŸardı. BaÅŸta Twitter, Youtube, Ä°nstagram ve Facebook gibi sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle beraber ana akım medyanın elinde bulundurduÄŸu etkileÅŸim gücü, dijital platformlara devredildi.  

Teröristler geçmiÅŸte eylemlerini gazete, radyo ve televizyon gibi temel kitle iletiÅŸim araçlarında yayınlatarak haber olmayı baÅŸarır ve topluma istedikleri korku iklimini pompalamayı hedeflerdi. Ancak sosyal medya araçlarıyla beraber bu durum deÄŸiÅŸti. Artık terör örgütlerinin toplumla veya toplumları yöneten siyasetçilerle iletiÅŸim kurması için ana akım medyaya ihtiyaçları kalmadı. Yakın tarihte Suriye ve Irak’ta çok sayıda kenti iÅŸgal eden terör örgütü DEAÅž’ın bu konuda yürüttüÄŸü faaliyetler yukarıda anlatılanlar için bir örnek teÅŸkil etti. Örgüt, bölgede faaliyet gösterdiÄŸi süre zarfı boyunca, edindiÄŸi ekipmanlarla kendi propaganda videolarını yaptı ve bunları sosyal medyaya yükleyerek dünyaya korku saldı.

GRİ PROPAGANDA FAALİYETİ 

Bu açıdan deÄŸerlendirildiÄŸinde dijital çağın hayatımızın merkezine getirdiÄŸi yeni medya olgusu, teröristlerin toplumsal sinir uçlarına dokunabilmesi için gerekli rotayı deÄŸiÅŸtirdi. YPG/PKK gibi terör örgütleri, artık dijital çağın anahtar unsurlarına adapte olarak kaosa yönelik faaliyetlerini bu alana taşıdı.  

Taksim saldırısı sonrası yaÅŸananlar bunun en temel örneklerinden biriydi. Örgüt, İstiklal Caddesi üzerinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi patlama sonrası, olay anına ait insanlık dışı görüntülerin ana akım medyada yer bulamayacağının bilincindeydi. Türkiye’de ve dünyada ikon durumunda olan İstiklal Caddesi hedef alındı, çünkü patlamanın ardından ortaya çıkacak kaotik görüntüler sosyal medyaya kısa sürede yüklenecek ve dünya genelinde dolaşıma sokulacaktı.  

Patlamadan saniyeler sonra olay yerinden kan donduran görüntüler sosyal mecralara yüklenmeye baÅŸladı ve toplumda derin bir duygusal sarsıntı oluÅŸtu. Örgütün ikonik bir bölgeyi hedef almasının arkasında yatan temel gerçeklik kuÅŸkusuz ki bu fikirden ileri gelmekteydi. 

Ancak örgütün yürüttüÄŸü kirli strateji bununla sınırlı kalmadı. Kanlı saldırı sonrası gri propaganda devreye girdi. Bazı kiÅŸiler, Twitter kullanıcıları veya sosyal medya hesapları toplumun o sırada yaÅŸadığı acının bir ortağıymış imajına bürünseler de ortaya attıkları gerçek dışı iddialar veya yarattıkları fısıltılarla paniÄŸi artırmayı hedefledi.Bu ÅŸekilde yaÅŸadığı saldırı karşısında derinden sarsılan kitleler arasında panik çoÄŸaltılacak ve huzursuzluk artırılacaktı. Kaynağı belirsiz bilgiler paylaşılarak kulaktan kulaÄŸa aktarılan ifadelerle en etkili propaganda yürütmeyi hedeflediler.  

ESAS AMAÇ: DEHÅžET DUYGUSU OLUÅžTURMAK

Anadolu Ajansı Teyit Hattı, yukarıda bahsedilen soru iÅŸaretlerini ve terör örgütünün sosyal medyada yürüttüÄŸü stratejileri Prof. Dr. Nevzat Tarhan’la konuÅŸtu. Tarhan, terör kelimesinin karşılığının dehÅŸete düÅŸürmek olduÄŸunu ifade etti. Terörün esas amacı için ‘ne kadar çok insanda bu dehÅŸet duygusunu uyandırırsa terör amacına o kadar çok ulaÅŸmış olur’ dedi.  

Tarhan, teröristlerin can kaybının daha yoÄŸun olacağı lokasyonlar yerine neden toplum için ikonik deÄŸeri olan yerlerin hedef alındığına yönelik soruya “İkonik yerler seçmelerinin en büyük sebebi de daha çok ses getirebilmesidir. Semboller üzerinden bir savaÅŸtır bu aynı zamanda. Silahlı propaganda sembol savaÅŸlarıdır.” ÅŸeklinde yanıtladı.  

Ayrıca Tarhan, gri propagandanın kaosun hakim olduÄŸu bu tarz durumlarda toplum için ne kadar büyük bir tehlike olduÄŸunu da ifade etti: “Tabi ÅŸu anda burada gri propaganda daha çok etkili olur böyle terör olayından sonra insanlar arasında bunun konuÅŸulması ve söylentiler... Gri propaganda da kaynak da belirsizdir ve yöntem de belirsizdir. Böyle acaba ne olur her gün ne olacak acaba tekrar terör olayları olur mu tekrar Türkiye diyelim böyle bu “hendek olayları” zamanındaki gibi olur mu, Türkiye bir 12 Eylül’den önceki zamanlar gibi olur mu, kurtarılmış bölgelere ayrılır mı diye insanlarda uyuyan travmaları tetikler.”