365bet籭

Analiz

Teknoloji temelli çatışmalar: Küresel savunma sanayisinde yeni eğilimler

Küresel talebin insansız hava araçları, loitering mühimmat ve çok katmanlı hava savunma sistemleri ekseninde artmasına paralel olarak, savunma sanayisi firmalarının yenilikçi ve maliyet açısından verimli çözümler sunmasının gerekliliği kaçınılmaz.

Muhammad Faisal  | 27.05.2025 - Güncelleme : 28.05.2025
Teknoloji temelli çatışmalar: Küresel savunma sanayisinde yeni eğilimler

İٲԲܱ

Sydney Teknoloji Üniversitesi'nde Güney Asya güvenlik araştırmacısı Muhammad Faisal, Hindistan-Pakistan geriliminden çıkan dersler ışığında değişebilecek savunma sanayisi trendlerini AA Analiz için kaleme aldı.

***

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için

Hindistan ile Pakistan arasında patlak veren tam ölçekli askeri çatışma, uluslararası güvenlik dinamikleri ve küresel silah endüstrisi açısından bir dönüm noktası oldu. Dört gün süren bu kriz, her iki tarafın da envanterlerine yeni katılan gelişmiş askeri donanım ve sistemleri sergilemesiyle dünya genelinde büyük ilgi topladı. Bir bakıma, Çin yapımı jetlerin ve füzelerin Batılı ve Rus teknolojilerine karşı ilk kez karşı karşıya geldiği yeni bir "sıcak" karşılaşmaydı. Kısa süre sergilenen donanım çeşitliliği ve ileri teknoloji kullanımı, modern savaşın daha hızlı tırmanışlara ve ani reaksiyonlara izin veren yeni bir muharebe sahasının habercisi oldu.

22 Nisan’da, Hint kontrolündeki Keşmir'in Pahalgam bölgesinde çok sayıda sivili öldüren bir saldırı yaşandı. Buna misilleme olarak Hindistan, 7 Mayıs’ta Pakistan anakarası ile Pakistan kontrolündeki Keşmir’i hedef alan füze saldırıları düzenledi. Hatta gerilim, 2019’daki Pulwama–Balakot krizini de geride bıraktı. İlk hava muharebesinde Hindistan Fransız yapımı Rafale'leri, Pakistan ise Çin yapımı J-10C’leri kullandı. Her iki taraf da bu jetleri 2019'daki son çatışmadan sonra envantere katmış; Yeni Delhi, Rafale'lerin Çin jetleriyle boy ölçüşeceğini iddia etmişti. Ancak Pakistan, J-10C'den fırlatılan PL-15 füzesini kullanarak bir Rafale'i düşürmeyi başardı. Haberlerin ötesinde, Çin hükümetinin desteklediği savunma sanayisinin, bu başarıyı farklı bölgelerde yeni bir silahlanma yarışını tetiklemesi için elverişli bir propaganda malzemesi olarak sunabileceği aşikar.

Yeni savunma sanayisi tedarikçileri

Geçmişte, gelişmekte olan ülkeler savunma ihtiyaçları için genellikle pahalı Batı menşeli (Avrupa ve ABD) savaş uçakları, füzeler, tanklar, gemiler ve denizaltıları tercih ediyordu. Daha uygun maliyetli ve daha az ön şartlar içeren alternatif olarak ise Rus teçhizatları öne çıkıyordu. Son dönemde ise Çin ve Türkiye, bu pazarda ciddi rakipler haline geldi. Ekonomik gücüne rağmen Çin'in küresel silah ihracatındaki payı hala sınırlı: Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) verilerine göre son beş yılda Çin’in payı %5,9 ve ihracatının yaklaşık üçte ikisi Pakistan'a yapıldı. Hindistan-Pakistan çatışmasında askeri ürünleri sınanan Çin savunma sanayisi böylece yeni müşteriler kazanma fırsatı yakalamış oldu.

Çin'in savunma teknolojisi ve sistemlerinin geçerli bir alternatif olarak ortaya çıkması, Körfez, Doğu Avrupa, Doğu Asya, Afrika ve Latin Amerika'daki ülkeleri Çin'le siyasi ve savunma işbirliklerini derinleştirmeye itecek. Bu ülkelerin savunma öncelikleri, Hindistan-Pakistan geriliminde Pakistan'ın sahada test ettiği yeni teknolojileri edinmeye kayacak. Böylece odak, geleneksel tank, denizaltı ve savaş uçaklarından silahlı insansız hava araçları, loitering mühimmatlar, hava savunma sistemleri, uzun menzilli topçu ve uzun menzilli hava-hava füzelerine dönecek. Bu sistemler, radarları etkisiz kılma, hızlı ve yüksek isabetle vurma kabiliyetleriyle modern savaşın ayırt edici özelliklerini temsil ediyor.

Dört günlük Hindistan-Pakistan geriliminin ardından, dünya genelindeki ordular, değişen muharebe koşullarını yeniden değerlendirirken, Türkiye de savunma sanayisinde dikkat çeken bir iş ortağı olarak ön plana çıkıyor. Artık yıpratma savaşları yerine, silahlı ve küçük insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen kısa, keskin operasyonlar tercih ediliyor; bu sayede siyasi hedeflere hızla ulaşılabiliyor. Birçok ülke de taarruz birliklerini destekleyecek özel drone birimleri kurmaya yatırım yaparak sahadaki operasyonel avantajını artırmayı planlıyor.

Pakistan ve Hindistan, Rusya-Ukrayna savaşından ve Azerbaycan-Ermenistan çatışmasından çıkan dersleri dikkate alarak bu çatışmaya girdiler. Bir sonraki çatışma da Mayıs 2025'teki Hindistan-Pakistan çatışmasından elde edilen çıkarımlarla şekillenecek. Bu gelişmeler, askeri önceliklerde köklü değişimlere yol açacak ve savunma sanayisi işbirliklerini geleneksel Batılı ve Rus ortakların ötesine taşıyacak. Çin ile Türkiye, farklı coğrafyalardaki gelişmekte olan ülkelerle savunma işbirliklerini derinleştirmeye hazırlanıyor. Küresel talebin insansız hava araçları, loitering mühimmat ve çok katmanlı hava savunma sistemleri ekseninde artmasına paralel olarak, savunma sanayisi firmalarının yenilikçi ve maliyet açısından verimli çözümler sunmasının gerekliliği kaçınılmaz.

[Muhammad Faisal, Sydney Teknoloji Üniversitesi'nde Güney Asya güvenlik araştırmacısıdır.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.