365bet�����������籭

Yıldız, Suriye'deki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi'nde hitap etti.

Suriye'deki gelişmelerin bölge ve tüm dünya için iyimserlik kaynağı olduğunu belirten Yıldız, “Ancak uyanık olmalıyız, Suriye'deki ilerleme, daha geniş bölgedeki olumsuz gelişmeler tarafından rayından çıkarılmamalıdır.” dedi.

Yıldız, "Özellikle, İsrail'in İran'a yönelik yasa dışı saldırılarının ardından devam eden şiddet döngüsünün Suriye'yi de kapsamamasını sağlamak zorunludur. İsrail'in istikrarsızlaştırıcı politikaları ve devam eden saldırganlığı dizginlenmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in Suriye’ye hava saldırılarına ve topraklarına yönelik istilasına dikkati çeken Yıldız, bunların yalnızca ülkenin iç istikrarını baltalamakla kalmadığını, aynı zamanda �ٷ����� ile mücadele kapasitesini de aşındırdığını vurguladı.

Yıldız, İsrail'in saldırılarının kolektif bölgesel ve uluslararası güvenliğe tehdit oluşturduğuna işaret ederek, Suriye'nin egemenliğini ihlal eden ve bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden eylemlerini derhal durdurması çağrısı yaptı.

"Suriye'nin geleceği terörist oluşumlar tarafından rehin tutulmamalıdır"

Suriye’de ayrıca, terörist grupların kırılgan güvenlik ortamını istismar etmesinin engellenmesinin hayati önem taşıdığına vurgu yapan Yıldız, Türkiye’nin özellikle �ٷ����� de dahil terörizmin her türlü biçiminin yeniden canlanmasını önlemek için Suriye yönetimiyle işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Yıldız, "Suriye'nin geleceği terörist oluşumlar tarafından rehin tutulmamalıdır. �ٷ����� ve PKK/YPG gibi grupların Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur." diye konuştu.

“SDG" adını kullanan terör örgütü PKK/YPG unsurlarının Şam ile yaptığı 10 Mart anlaşmasına uymamış olmasından derin endişe duyduklarını ifade eden Yıldız, bu unsurların devam eden eylemlerinin Suriye'deki güvenlik manzarasını daha da karmaşıklaştırdığına dikkati çekti.

Yıldız, “(Suriye’de) Tüm terörist yapıların dağıtılması şarttır. Tüm silahlı unsurlar silahsızlanmalı, yeteneklerini Suriye devletine teslim etmeli ve tüm terörist aktörler Suriye topraklarından çıkarılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

"Gazze'deki insani kriz dayanılmaz boyuta ulaştı"

Yıldız, geçen hafta BM Genel Kurulunda kabul edilen Gazze kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin dayanılmaz bir boyuta ulaştığını söyledi.

Yıldız, geçen hafta BM Genel Kurulu'ndaki Gazze kararının kabul edilmesiyle ilgili devam eden oturumda konuştu.

İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmalar nedeniyle bu haftaya ertelenen oturumun devamında Yıldız, Gazze'de "Sivillerin korunması ve yasal ve insani yükümlülüklerin yerine getirilmesi" başlıklı kararın kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.

Yıldız, "Bu karar, temel yasal ve ahlaki ilkelerin yeniden teyit edilmesi ve Genel Kurulun Güvenlik Konseyinin başarısız olduğu yerde harekete geçmesi için bir fırsattır." dedi.

Gazze Şeridi'ndeki insani krizin dayanılmaz bir boyuta ulaştığını vurgulayan Yıldız, "İki milyondan fazla insan, yaygın yıkım, açlık ve sistematik insani yardım reddi ortasında akıl almaz acılar çekiyor." ifadelerini kullandı.

Yıldız, Gazze'deki krizin, basit bir insani acil durumun ötesine geçtiğini, kolektif insanlığın ve ahlaki yükümlülüğün derin bir sınavı haline geldiğini belirtti.

"Alternatif yardım dağıtım modellerini kategorik olarak reddediyoruz"

Yıldız, Gazze'de insani yardım dağıtımının BM üzerinden yapılması gerektiğine dikkati çekti.

ABD-İsrail güdümündeki Gazze İnsani Yardım Vakfı'na işaret eden Yıldız, "Tarafsızlığı veya onuru tehlikeye atan alternatif yardım dağıtım modellerini kategorik olarak reddediyoruz." diye konuştu.

Yıldız, söz konusu oluşumun sözde yardım dağıtma faaliyetleri sırasında yaşanan can kayıplarına değinerek, "Yardım arayışında yaşanan trajik can kayıpları, yanlış yönlendirilmiş girişimlerin insan maliyetini trajik bir şekilde göstermektedir." dedi.

İnsani yardımın siyasi bir taviz değil, yasal ve ahlaki bir yükümlülük olduğunun altını çizen Yıldız, Gazze'ye yardımların, tüm mevcut sınır kapılarından, uluslararası insancıl hukuka uygun olarak ve BM ile koordinasyon halinde derhal, yeterli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulundu.

Yıldız, Türkiye'nin uzun zamandır reform edilmiş, demokratik, temsili ve etkili bir Güvenlik Konseyi için savunuculuk yaptığını hatırlatarak, Gazze'de ateşkes ve insani yardımların geçişi konusunda en son BM Güvenlik Konseyine sunulan tasarının, ABD tarafından veto edilmesinin son derece üzücü olduğunu kaydetti.

ABD, BM Güvenlik Konseyindeki Gazze tasarısını yine veto etmişti

BM Güvenlik Konseyi, Kurulun geçici 10 üyesi (E10) tarafından imzalanan ve grup koordinatörü Slovenya tarafından sunulan Gazze tasarısını görüşmek üzere 4 Haziran'da toplanmış ancak Gazze’de ateşkes çağrısı içeren karar tasarısı, Hamas'ı kınamadığı gerekçesiyle ABD tarafından veto edilmişti.

Bunun üzerine 12 Haziran'da BM Genel Kurulunda, İspanya öncülüğünde ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin eş sunuculuğunu üstlendiği Gazze'de derhal ateşkes talebini içeren benzer bir tasarı oylamaya sunulmuştu.

Olağanüstü acil özel gündemle toplanan Genel Kurul'daki oylamada BM'ye üye 193 ülkeden 149'u "evet" oyu ile tasarıya desteğini ortaya koyarken 12 ülke karşı çıkmış, 19 ülke de çekimser kalmıştı.

ABD, İsrail, Macaristan ve Paraguay tasarıya "hayır" oyu veren ülkeler arasında yer almıştı.

Genel Kurul'da kabul edilen kararda, Gazze'de derhal ateşkes yapılması, esirlerin serbest bırakılması ve İsrail sınır kapılarının acil insani yardım için açılması talep edilmişti.