Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Geçen sene hem büyümeyi başardık hem de bir dezenflasyon sürecini başlatmış olduk
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Geçen sene hem büyümeyi başardık hem de bir dezenflasyon sürecini başlatmış olduk. Bu hiç de küçümsenmemesi gereken bir başarı diye ifade etmek istiyorum." dedi.

Ankara
Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası'nda yaptığı konuşmada, Orta Vadeli Program'ın (OVP) mutat olduğu üzere eylül ayında güncelleneceğini söyledi.
Uyguladıkları programın dört temel amacı olduğunu dile getiren Yılmaz, ilk ve en temel amacın enflasyonu düşürmek, fiyat istikrarını tesis etmek, hem kamu hem özel sektör için öngörülebilir bir ortamı sağlamak olduğunu belirtti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Yılmaz, programın ikinci temel amacının dengeli büyüme olduğunu, sadece tüketimle değil, üretim, yatırım, ihracatla daha nitelikli şekilde büyümeyi hedeflediklerini söyledi.
Üçüncü hedefin sosyal refah olduğunu belirten Yılmaz, bunu kalıcı şekilde gerçekleştirmek istediklerini, günlük, geçici ve aldatıcı çözümlerle değil, sağlıklı ve gerçekçi politikalarla ilerlemeyi amaçladıklarını ifade etti.
Yılmaz, programın dördüncü hedefinin ise 6 Şubat depremleri sonrası yeniden imar süreci olduğunu vurgulayarak, bunun için her yıl ortalama 35 milyar dolar harcama yapıldığını, yıl sonunda toplam harcamanın 100 milyar doları aşacağını bildirdi.
"Türkiye ekonomisi ortalama yüzde 5,3 büyüme gösterdi"
Bu yıl dünya için beklenen büyüme oranının yüzde 2,8, ticaret büyümesinin ise yüzde 1,7 seviyesinde olduğunu söyleyen Yılmaz, dünyada korumacılığın yükseldiğini, ticaret savaşlarının yeni boyutlara ulaştığını ve bu süreçte özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla küresel belirsizlik düzeyinin arttığını dile getirdi.
Yılmaz, "Geçen sene hem büyümeyi başardık hem de bir dezenflasyon sürecini başlatmış olduk. Bu hiç de küçümsenmemesi gereken bir başarı diye ifade etmek istiyorum." dedi.
Son 22 yılda dünya ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 3,5 büyüdüğünü, Türkiye ekonomisinin ise ortalama yüzde 5,3 büyüme gösterdiğini belirten Yılmaz, Türkiye ekonomisinin geçen yıl itibarıyla 1 trilyon 320 milyarı doları aştığını söyledi.
Yılmaz, Türkiye'de kişi başına düşen gelirin OECD ortalamasına oranla 2002 yılında yüzde 35 seviyesinde olduğunu, bu oranın 2023'te yüzde 72'ye yükseldiğini bildirdi.
"Cari açığımızın dramatik bir şekilde düştüğünü görüyoruz"
Dış talep koşulları, artan korumacılık eğilimleri ve jeopolitik gerilimlere rağmen ihracatta tarihi rekorların kırıldığına işaret eden Yılmaz, yıllıklandırılmış ihracatın 265 milyar doları bulduğunu belirtti.
"Türk lirası değerlenme süreci içindeyken ihracatımızın arttığını, turizm gelirimizin arttığını, cari açığımızın ise dramatik bir şekilde düştüğünü görüyoruz." diyen Yılmaz, 2023 yılında cari açığın bir dönem 60 milyar dolara yaklaştığını, geçen yılın 10 milyar dolar düzeyinde bir cari açıkla kapatıldığını ve şu an yıllıklandırılmış cari açığın 12,6 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi.
Yılmaz, finansal göstergelere ilişkin genel görünümün her geçen gün iyileştiğini, bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısına sahip olduğunu ve sermaye yeterlilik oranının yüksek seyrettiğini belirterek, "Merkez Bankamızın rezervleri en son 145,7 milyar dolar olarak açıklandı. Yani yaklaşık 146 milyar dolar. Bir dönem bir gerileme oldu ama son 1, 2 haftada tekrar bir toparlanma sürecine girdi Merkez Bankamızın rezervleri. CDS dediğimiz küresel risk primimiz özellikle bu küresel belirsizlikler nedeniyle, Trump tarifeleri, açıklamaları sonrasında 381 baz puana kadar yükselmişti. En son geldiğimiz noktada 295 baz puana kadar geriledi CDS." diye konuştu.
"Enflasyondaki gerileme devam edecek"
Enflasyonun 2024 mayıs ayında yüzde 75,5'e kadar çıktığını, haziran ayı itibarıyla dezenflasyon sürecinin başladığını, bu sürecin üçüncü aşamasının ise kalıcı fiyat istikrarı olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Dezenflasyon süreci geçen yılın haziran ayında başladı ve 11 aydır kesintisiz bir şekilde enflasyonun yıllık oranı düşüş trendine girmiş durumda. En son 37,9'a kadar geriledi nisan ayı itibarıyla. Mayıs ayında da öncü göstergelere baktığımızda, dün Merkez Bankamızın da değerlendirmesi bu yöndeydi, beklentilerin altında bir enflasyon oranı olduğunu görüyoruz. Yani bu ayda da enflasyondaki gerileme trendinin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da çok çok önemli. Enflasyon oranı düştükçe Türkiye, farklı bir perspektif, farklı bir döneme doğru gelişimini devam ettiriyor. Yani neredeyse yarı yarıya geçen yıldan bugüne oran bazında düşmüş durumda. Yıl sonunda artık 20'li rakamlardan konuşacağız. 30'un altı, 20'li rakamlardan konuşacağız."
"Türkiye'ye sağlanacak kredi tutarı 41 milyar dolar seviyesinde"
Yılmaz, reel sektörün krediler ve kredi maliyetleri konusunu gündeme getirdiğini ve yaşadığı sorunları ortaya koyduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Bu konudaki temel yaklaşımımız şu; programımızın ana çerçevesini bozmadan, ana istikametimizi hiçbir şekilde zaafa uğratmadan reel sektörümüzün taleplerine her zaman duyarlı hareket edeceğimizi bilmenizi istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da perspektifi her zaman böyle olmuştur. Yatırımdan, üretimden, ihracattan, istihdamdan yana olmuştur. Reel sektörden yana bir perspektifi olmuştur. Biz de aynı politikayı elbette hayata geçiriyoruz. Dolayısıyla şunu yapıyoruz; genel hacmi kontrol ederken, selektif, seçici bir şekilde reel sektörün taleplerine cevap vermeye çalışıyoruz. Aynı şeyi vergi politikalarımızda da yapıyoruz. Başka alanlarda da yapıyoruz."
"Önümüzdeki 3 yıllık dönemde uluslararası bankalardan Türkiye'ye tahsis edilecek limitleri de artırıyoruz. Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankasından önümüzdeki 3 yılda Türkiye'ye sağlanacak kredi tutarı 41 milyar dolar seviyesinde. Bunlar da sonuçta özel sektörün yatırımları için kullandırılacak rakamlar." diye konuşan Yılmaz, programın genel çerçevesini bozmadan atılabilecek her adımı atacaklarını söyledi.
"Birkaç aylık süreçte farklı finansal ortam oluşacağına inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda, "Son dönemlerde yaşanan geçici sıkıntıları abartmamak gerekir. Bunlar geçici. Önümüzdeki birkaç aylık süreçte ben çok farklı bir finansal ortamın oluşacağına inanıyorum. Birtakım göstergelerden, gidişattan bunu görüyoruz. Şu anda biraz daha fazla hissediliyor belki finansal piyasalardaki sıkışıklık ama önümüzdeki aylarda daha olumlu bir perspektif, makro anlamda da daha olumlu bir perspektif olacağını ifade edebilirim. Selektif birtakım adımlarla da biz bunu destekleyeceğiz ve bu süreci hep birlikte atlatacağız. Önemli olan Türkiye'yi istikrar içinde büyüyen bir ülke haline getirmek. Hem istikrarı sağlamak hem de sürdürülebilir yüksek kaliteli bir büyümeyi oluşturmak." dedi.
Şuraya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bazı bakan yardımcıları da katıldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.