"Yenidoğan Çetesi" davasını açan savcının ölümle tehdit edilmesine ilişkin fezleke hazırlandı
İٲԲܱ'da "Yenidoğan Çetesi" davasını açan cumhuriyet savcısının ölümle tehdit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucu 14 şüpheli hakkında hazırlanan fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

İٲԲܱ
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in müracaatı üzerine, başsavcılığın Özel Soruşturma Bürosu tarafından "kasten öldürmeye teşebbüs" "tehdit," "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs", "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Başsavcılık tarafından hazırlanan 88 sayfalık fezlekede, Cumhuriyet Savcısı Engin tarafından yürütülen bir soruşturma dosyasında tutuklu bulunan şüpheli Tuğçe Toptemel'in tahliye edilmesine ilişkin, şüpheli Aylin Aslantatar tarafından Engin'in kendisine, ailesine, annesi-babasına yönelik ölümle tehdit içerikli Whatsapp görüşme programı üzerinden arama yapılarak tehdit edildiğine yönelik müracaatta bulunulduğu belirtildi.
Fezlekede, suç örgütünün örgütün elebaşı Mustafa Kemal Zengin ile örgüt üyesi tetikçi Muhammed Emin Orhan'ın, soruşturma başlamadan hemen evvel uygulama üzerinden Cumhuriyet Savcısı Engin'e yönelik suikast planı üzerine konuştukları ve fikir alışverişi yaptıkları belirtildi.
Savcı Engin'in kullanmış olduğu aracın rengi, plakası ve modelinin paylaşılmak suretiyle geliş-gidiş güzergahlarının bildirildiği, bu kapsamda hangi kırmızı ışıkta durduğunun tespit edildiği ve Zengin tarafından örgüt tetikçisi olan Orhan'a anlatıldığı fezlekede yer aldı.
Fezlekede, örgüt üyelerinin Baki Çelik'e ait otoparkta bir araya geldikleri, birçok defa toplanarak eylem planı yaptıkları, bu plan dahilinde mağdurlara ulaşarak, onlarla gerek iletişim araçları ile gerekse de yüz yüze görüşme gerçekleştirerek kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ettiklerinin belirlendiği kaydedildi.
Bu kapsamda Mustafa Kemal Zengin, suç örgütü yöneticileri Aylin Aslantatar ve Gökhan Güler hakkında, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" gibi suçlarında arasında bulunduğu 8 ayrı suçtan toplamda 36'şar yıldan 72'şer yıla kadar hapis istemiyle fezleke hazırlandı.
Fezlekede, diğer şüpheliler hakkında da "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "yargı görevini yapanı etkileme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak", "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etmek", "kişisel bilgileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından şüpheliler hakkında değişik oranlarda hapis cezası öngörüldü.
Hazırlanan fezleke, değerlendirilmesi için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Fezlekede, Başsavcılık Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'e yönelik suikast eylemi hazırlığında olan bir örgütün tespit edildiği, örgütün her türlü imkanının bulunduğu, kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibatlı olduğu aktarıldı.
Fezlekede, kamu görevlilerinden ve özel şirketlerde çalışan üyelerinden teknik bilgi ile destek alabilen, tabanca ve diğer ateşli silahları bulundurabilen örgütün "silahlı hafiyelik örgütü" olduğu değerlendirildi.
Şüpheli örgüt elebaşı Mustafa Kemal Zengin'in örgüt üyesi Aylin Arslantatar ile 1308, Yavuz Çelik ile 12, Baki Çelik ile 3, Tarık Arslantatar ile 40 normal görüşme ve sayısız mesaj kaydı bulunduğu tespitine yer verilen fezlekede, şüpheli Zengin'in dijital materyallerinin incelendiği ve örgüt üyesi şüpheli Yavuz Çelik ile ilgili kayıtlara ulaşıldığı anlatıldı.
Fezlekede, dijital materyal incelemesinin ardından hazırlanan uzmanlık raporlarına göre, şüphelilerin birbirlerinin cep telefonu numaralarını ve geriye dönük konuşma ve görüşme kayıtlarını sildiklerinin tespit edildiği belirtildi.
Şüphelilerin birbirleriyle büyük bir gizlilik ve titizlik içinde irtibat kurmaya çalıştıkları aktarılan fezlekede, örgüt üyelerinin genellikle Telegram ve Whatsapp uygulamaları üzerinden iletişime geçtiklerinin belirlendiği ifade edildi.
Örgütün hiyerarşik yapısı
Fezlekede, yapılan fiziki, teknik takip, iletişimin tespiti işlemleri, alınan ifadeler, tutanaklar, açık-kapalı kaynak araştırmaları ve banka analizleri sonucunda şüphelilerin, örgütlü şekilde hareket ederek, maddi çıkar temini ve birtakım şüphelileri korumak maksadıyla adaleti etkilemeyi amaçladıkları, adli ve idari makamlar ile kolluk kuvveti üzerinde baskı ve tehdit unsuru oluşturup, soruşturma-kovuşturma dosyalarını maddi veya başkaca bir çıkar amacı doğrultusunda etkilemeye çalıştıkları vurgulandı.
Örgütün amaçları doğrultusunda birden fazla suç işlediğinin aktarıldığı fezlekede, henüz kimliği tespit edilemeyen kişi ve şüpheli Mustafa Kemal Zengin elebaşılığında kurulan örgütün yöneticilerinin şüpheliler Gökhan Güler ve Aylin Arslantatar olduğu belirtildi.
Fezlekede, örgütün kimliği tespit edilemeyen "Polat" isimli yönetici ile şüpheliler Baki Çelik, Yavuz Çelik, Zeynep Kaman, Muhammed Emin Orhan ve kimliği belirlenemeyen üyelerden oluştuğu, ayrıca kamu görevlisi olan şüpheliler T.A, M.D, M.B, M.E.Y, İ.K. ve M.G'nin kamu güçlerini kullanarak mağdur kişilere ait kişisel veriler ile özel hayat niteliğindeki bilgi, belgeleri örgüte aktardıkları, örgütün adaleti etkilemeye yönelik eylemlerde bulunduğu, suç örgütünün yapısına bakıldığında üyeler ile elebaşı arasında sıkı bir emir komuta zinciri ve hiyerarşinin bulunduğu anlatıldı.
- Cumhuriyet savcısı müşteki Yavuz Engin'in ifadesi
Fezlekede ifadesine yer verilen müşteki Yavuz Engin, adliyede katibiyle çalıştığı sırada şikayetçi olduğu şahsın kendisini Whatsapp üzerinden aradığını, geçen konuşmada şüphelinin kendisine "Suikast planının devam ettiğini, yürütmüş olduğu Yenidoğan Çetesi dosyasından tutuklu olan Tuğçe Toptemel'i tahliye etmezse eylemi gerçekleştireceklerini ve kendisine zarar vereceklerini" söylediğini belirtti.
Şüpheli Arslantatar'ın, devlet büyüğü olarak bahsettiği şüpheli Zengin ile makamına geleceklerini söylediğini aktaran Engin, şunları ifade etti:
"Konuşma sonrasında hemen katibim Oğuzhan ile tutanak tutarak dosyama koydum. Tutanağı iki ıslak imzalı olarak hazırladım. Birini sunmak istiyorum. Ayrıca kendimi başka türlü ifade edemeyeceğimden ve başka delilim olmadığı için söz konusu suç içerikli konuşmayı kayda aldım. Kayıt telefonumdadır, en kısa sürede dosyaya ibraz edeceğim. Ayrıca mesaj atarak '16.00 gibi yanında olacağız.' dedi. Konuşmasında devlet büyüğü olarak bahsettiği kişinin de bana suikast planlayan kişilerle ortak hareket ettiğini düşündüğümden, şikayetçi olduğum avukatın yanında gelecek olan bu kişi ve kişilerden de şikayetçiyim. Tehdidi yapan kişilerin kişisel bilgilerime nasıl eriştiğinin, yakın çevreme, aileme ilişkin bilgilerin nasıl elde edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum."
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in ifadesi
Fezlekede ifadesine yer verilen Mustafa Kemal Zengin, şüpheli Aylin Arslantatar'ı 3-4 yıldır tanıdığını ve aralarında gönül ilişkisi olduğunu belirtti.
Zengin, şunları kaydetti:
"Tuğçe Toptemel'i şahsen tanımıyorum, Toptemel'in bir soruşturma kapsamında tutuklu olduğunu, akrabası ve arkadaşım olan Yavuz Çelik vasıtasıyla öğrendim. Çelik, Toptemel'in tutukluluk haline itirazın reddedildiğini, bana tanıdığım iyi bir ceza avukatı olup olmadığını sordu. Konuyu ceza avukatlığı yapan Aylin Arslantatar'a anlattım. Ayrıca Çelik'in sokaklarda hatırı sayılır bir kişi olduğunu, savcıya zarar verebileceğini, savcının ailesi hakkında bilgi edindiklerini, savcının sosyal medya hesaplarını takip ettiklerini, bu şahısların geçmişte mafyatik tipler olduğunu söyledim. Arslantatar bana dosyaya bakıp döneceğini söyledi. 2-3 gün sonra bana, 'Dosyaya bakan savcı yakın arkadaşım, benim dosyayı almam uygun olmaz, başka bir avukat bul.' diyerek, dosyayı kabul etmedi."
Arslantatar'a, "Madem savcı arkadaşın, onu uyar, bu tipler sıkıntılı, savcı ve ailesine zarar verebilirler" dediğini öne süren Zengin, "Arslantatar bu görüşmemizden 2-3 hafta sonra arkadaşı olan soruşturma savcısıyla görüştüğünü, savcının bu dosyayla ilgili huzursuz ve tedirgin olduğunu, birçok tehdit aldığını söylediğini aktardı. Savcı kendisine görüşmek istediğini söylemiş. Aylin de bana, 'Savcının yanına beraber gidelim, sen de bildiklerini anlat.' dedi. 1 Ekim 2024 günü öğleden sonra Arslantatar ile Büyükçekmece Adliyesi'ne gittim. Arslantatar ile savcının odasına girdik. Oraya gitme amacım, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Tuğçe Toptemel'in akrabalarından duyduklarımı ve çevremden bu adamlar hakkında işittiklerini aktarmaktı." diye konuştu.
Savcıyı kesinlikle tehdit etmediğini öne süren Zengin, "Savcıyla görüşmek için kimseden talimat almadım. Savcı beyin ailesi hakkında söylediğim bilgileri arkadaşım Yavuz Çelik'ten duydum. Ben devletine, milletine bağlı bir vatandaşım. Görüşmede samimiyetten dolayı üslup hatası yapıp yanlış anlaşıldığını fark ettim. Pişmanım, Türk milletinden ve sayın savcımdan özür diliyorum. Olay tamamen iyi niyetimden kaynaklanmıştır." ifadesini kullandı.
Fezlekede savunmasına yer verilen şüpheli Aylin Arslantatar ise Zengin'i tanıdığını, tanışıklıklarının iş ve sosyal arkadaşlıktan ibaret olduğunu belirtti.
Tuğçe Toptemel'i tanımadığını kaydeden Arslantatar, "Savcı Yavuz Engin yaklaşık 7 senedir görüştüğüm yakın arkadaşımdır. Çok samimiydik. Kendisiyle yüz yüze veya sosyal medya uygulamaları üzerinden yazışma ve konuşmalarımız olur. Engin'in takip ettiği bir soruşturmadan dolayı tehdit edildiğini Mustafa Kemal'den duymuştum. Savcı beyle kendisini uyarmak ve tedbir almasını sağlamak amacıyla görüştüm." dedi.
Arslantatar, Zengin'in anlattıklarından korkup savcı Engin ve ailesine zarar geleceğini düşündüğünü iddia ederek, "Tek amacım, yakın arkadaşım olan savcı ve ailesinin zarar görmesini engellemektir. Görüşmede savcının odasında ses ve görüntü alan cihaz olduğunu bilmiyorduk. İçeride samimi bir ortam oluştuğu için kendimizi sıkmadan art niyetsiz konuştuk. Mustafa Kemal Zengin savcıya takip ettiği dosya ile ilgili konuşmalar yaptı. Ancak bu planlı bir konuşma değildi." ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.