Yolsuzluk soruşturması şüphelisinden "İmamoğlu ve danışmanları usulsüz 'sistem' içinde" iddiası
İٲԲܱ Büyükşehir Belediyesine (İ) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra 2 kez etkin pişmanlık kapsamında ifade veren ve adli kontrol şartıyla tahliye edilen şüpheli iş insanı Eyüp Subaşı'nın ifadesine ulaşıldı.

İٲԲܱ
İٲԲܱ Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklanarak İ Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürüttüğü yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Soruşturmanın şüphelilerinden Eyüp Subaşı, savcılık ifadesinde, Fatih Keleş ile 2014'te bir yemekte tanıştıklarını, o yıl belediye seçimlerinden 2 ay önce Keleş'in kendisini arayarak, Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasına yönelik baskı ve duvar işlerini yapmasını teklif ettiğini belirtti.
Teklifi kabul ettiğini aktaran Subaşı, "Akabinde Keleş, Beylikdüzü'ndeki bir seçim ofisinde beni Ekrem İmamoğlu ile tanıştırdı. İmamoğlu bu görüşmede bana, 'Reklam işleriyle alakalı resmi ve gayriresmi tüm süreci Fatih Keleş'le yönetebilirsiniz.' dedi. Bu süreçten sonra Keleş ile İmamoğlu'nun önce Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde reklam işlerini yaptım." dedi.
Şüpheli Subaşı, 2019'daki seçimlerde de Keleş'i arayarak İmamoğlu'nun seçim çalışmaları ve reklam işlerini halledebileceğini söylediğini, Keleş'in de teklifi kabul ettiğini anlatarak, söz konusu işleri yerine getirdiğini kaydetti.
"Keleş'e farklı tarihlerde toplamda 8-10 defa 5 milyon lira civarı parayı elden teslim ettim"
İmamoğlu 2019'da İ Başkanı seçildikten sonra şirketinin uzmanlık alanının açık hava ve diğer reklam mecraları olduğunu, bunlarla ilgili işleri yapabileceğini Fatih Keleş'e bildirdiğini ifade eden Subaşı, şunları anlattı:
"Fatih Keleş, bu teklifimi kabul etti ve üretim ihalesiyle alakalı iş için benden ciromun yüzde 10'unu elden ve nakit olarak talep etti. Ben de kabul ettim. Sonraki süreçte Keleş de beni Kültür AŞ'ye genel müdür olarak atanan Serdal Taşkın'a yönlendirdi. Taşkın, üretimle alakalı ihale sürecini benim kazanacağım şekilde organize etti. Üretim olarak bahsetmiş olduğum bu ihalenin konusu, 1 yıl boyunca yapılacak dijital baskı, billboard, afiş ve belediye tanıtım bilgilendirme görselleridir. Bu ihale 2020'nin başlarında yapıldı. İhale sürecinde yaptığımız ciroların hak ediş ve ödemelere tekabül eden kısmın yüzde 10'unu Genç Popülist Medya şirketinden nakit olarak çekip, Fatih Keleş'e Florya'da bulunan başkanlık konutundaki çalışma ofisinde parça parça olmak üzere farklı tarihlerde toplamda 8-10 defa 5 milyon lira civarı parayı elden teslim ettim. Gördüğüm kadarıyla bu ofis içerisinde herhangi bir kasa yoktu. Parayı oradaki bir dolaba koyardı veya sırt çantasıyla götürürdü. Fatih Keleş, bana bu nakit para alımından bizzat Ekrem İmamoğlu'nun bilgisinin olduğunu söylerdi."
Şüpheli Subaşı, söz konusu ihalenin sözleşme süresinin bitimine yakın tarihte, yeni ihale yapılıncaya kadar boşta kalacak süre için Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın'ın yönlendirmesiyle yan teklif bulmasının istendiğini anlatarak, "Bu süre zarfındaki işler için Quara, Format Reklam ve Kabil Taşçı'nın adını hatırlamadığım firmasından yan teklif temin ettik. 2020'nin altıncı ayında Taşkın, görevinden ayrıldıktan sonra reklam sürecini tamamen Murat Ongun yönetti. Kültür AŞ. Genel Müdürlüğüne gelen Murat Abbas sadece kültür ve sanat işleriyle ilgilendi. Murat Ongun, reklam işlerini Emrah Bağdatlı ile organizasyon işlerini ise Barış Kılıç ile organize etti." diye konuştu.
Murat Ongun'la 2020'de yeni süreci görüşmek için Ongun'un Saraçhane'deki ofisinde konuştuklarını aktaran Subaşı, ifadesine şöyle devam etti:
"Bu görüşmede bana, 'Eyüp Bey, sadece kendi yapımızı inşa edeceğiz, yeni dönemde seninle çalışmayı düşünmüyoruz.' dedi. Aldığım ihalelerle ilgili sorumluluklarımı yerine getirmemi, başkaca bir iş vermeyeceğini söyledi. Üretimle alakalı bahsetmiş olduğum bu iş, sonraki süreçte İlbak ailesine ait olan Büyük Baskı Merkezi (BBM) adlı şirkete verildi. Bu işin bu şirkete verilmesi sürecindeki ilişkiler ve iletişim noktasında bir bilgim bulunmamaktadır."
Şüpheli Subaşı, 2019'da Serdal Taşkın genel müdür olduktan sonra kendisiyle dijital pano ihalesini konuştuğunda, henüz konuyla ilgili ihale açılmadığını, ihale açılana kadar "ecrimisil" bedeli ödemek şartıyla bu reklam mecralarını kullanabileceğini kendisine söylediğini belirtti.
Bu reklam alanlarını "ecrimisil" bedeli ödeyerek ihale oluncaya kadar 2019'da önce oğlu adına kurduğu, sonra da kendi adına devraldığı "Panoffect" isimli firmayla kullandığını anlatan Subaşı, dijital panoyla alakalı ihale süreci geldiğinde de Taşkın'dan yardım istediğini, Taşkın'ın ihalede 15 milyon lira ve üzeri teklif vermesini söylemesi üzerine 16 milyon lira teklif vererek ihaleyi kazandığını anlattı.
Subaşı ifadesinde, "Bu işi 1,5 yıl kadar yaptıktan ve 36 adet dijital ekran kurulumunu gerçekleştirdikten sonra Murat Ongun'un yönlendirmesiyle 'Reklamist' firmasına devrettim. Bu devirden yaklaşık 10 gün sonra da satış pazarlama işinin İlbak'lara verildiğini öğrendim. Bu bahsetmiş olduğum ihalenin normalde süresi 10 yıldı. Murat Ongun'un zorlamasıyla 1,5 yıl sonra devrederek aslında mağdur oldum çünkü buraya çok büyük miktarlarda yatırım yapmıştım. Daha getirisini tam manasıyla sağlayamamışken 46 milyon lira karşılığında devretmek durumunda kaldım. Belediyeye borcum olan 46 milyon lira mahsup edilmek suretiyle devir gerçekleşti." dedi.
İ'de "sistem" kurulduğu iddiası
Bu süreçte Murat Ongun'la birkaç kez tartıştıklarını kaydeden Subaşı, "Akabinde belediye ve iştirakleriyle alakalı hiçbir yerden reklam izni alamaz hale geldim. Hatta mevcut Mecidiyeköy'de bulunan büyük cam cepheli binamızın reklam iznini iptal ettiler ve bazı parapetlerimi de indirdiler. Böylece Murat Ongun, 'sistem'e düzenli gelir sağlayan bir mekanizmayı kurmuş oldu." ifadelerini kullandı.
Şüpheli Subaşı, metro istasyonlarında bulunan reklam alanlarıyla ilgili 14 Şubat 2020'de ihale yapıldığını, Keleş ve Taşkın sayesinde ihaleyi kazandığını, Taşkın'ın yönlendirmesiyle 15 milyon lira teklif verdiğini aktararak, "Metro çıkış kapamalarıyla ilgili işi metrolardan sorumlu olan danışman Ertan Yıldız ile konuşarak, zaten istasyon reklam alanları işini yönetiyor olmamız nedeniyle metro giderlerinin çok yükselmiş olmasından dolayı böyle bir işi yapmak istediğimizi söyledim. Ertan Yıldız da bu işi bana verebileceğini fakat açıktan 5 milyon lira parayı kendisine nakit vermem gerektiğini, ayrıca yapılacak işin bir kısmını da kendi şirketi olan 'Anatolia Sign' ile birlikte yapmam gerektiğini söyledi." diye konuştu.
Elden 5 milyon lirayı bir otoparkta Yıldız'a verdiğini belirten Subaşı, "Aynı zamanda da 'Anatolia Sign' isimli şirketin hesabına da yapılacak imalatlara mahsuben piyasa rayiçlerinin biraz üzerinde olmasına rağmen 40 milyon lira civarı para gönderdim." bilgisini paylaştı.
Subaşı, 16 Mayıs'ta verdiği ifadesini şu sözlerle tamamladı:
"Ekrem İmamoğlu'nun danışmanları ile bu usulsüz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları 'sistem' diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun amacı, İmamoğlu'na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır. Benim böyle bir oluşumla hiçbir alakam bulunmamaktadır. Benim saikim tamamen kendi ticari faaliyetlerimle ilgilidir. Hatta bahsetmiş olduğum İmamoğlu, Keleş ve diğer kişiler beni kullanmışlardır. İfademin tamamında bahsetmiş olduğum nakit para alıp vermeler dahil tüm süreçler Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi dahilindedir."
Savcılığa 28 Mayıs'ta ikinci kez ifade veren Subaşı, bir önceki ifadesinde belirttiği reklam alanlarının "Reklamist" firmasına devri konusunda Eylül 2021'de Fatih Keleş'in ofisinde Tuncay Yılmaz'la birlikte toplandıklarını anlattı.
Eyüp Subaşı, "Fatih Keleş bana, 'Bundan sonra dijital reklam alanlarıyla ilgili çalışmayı Murat Ongun yönetecek, dolayısıyla bu mecralarla ilgili almış olduğun işe Murat Ongun ortak olmak istiyor. Ya onu da ortak edeceksin ya da ona devret.' dedi." ifadesini kullandı. Subaşı, Tuncay Yılmaz'a bu konu hakkında Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi olup olmadığını sorduğunda, "onun bilgisi dahilinde toplantı yapıldığı" cevabını aldığını aktardı.
Reklam işini devretmemek için 100 milyon lira istendiği iddiası
Ekim 2021'de "Reklamist" şirketinin ofisinde, Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz, Murat Ongun ve Uğurhan A. ile toplandıklarını, reklam alanlarının ortaklık veya devri konusunda konuştuklarını belirten Subaşı, bu toplantıda Ongun ve Yılmaz'ın kendisine, "Eğer bu reklam işini devretmek istemiyorsan peşin olarak elden 100 milyon lira ödemen gerekir." dediklerini, kendisi 100 milyon lirayı bir yıl sonra veya 15 ay taksitle ödeyebileceğini söylediğinde de kabul etmediklerini kaydetti.
Subaşı, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben de ortaklık yapamayacağımızı, metrodaki reklam alanlarını kendilerine devredebileceğimi, dijital reklam alanlarının bende kalabileceğini söyledim. Bunu da kabul etmediler. Bana İ'deki borçlarıma mahsuben sadece dijital reklam alanlarını devralmak istediklerini söylediler. Onların teklifini kabul etmeyerek toplantıdan ayrıldım. Bu toplantıdan yaklaşık bir hafta 10 gün sonra reklam alanlarının indirilmesi dahil birçok baskı yaparak işlerimde zorluk çıkardılar. Bu suretle ben de yeniden masaya oturmayı teklif ettim ve ofisimde Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz ve Uğurhan A. ile toplandık. Bu toplantıda, anlaşamıyoruz diye elimdeki metrolarda bulunan reklam alanlarının kira bedellerinin indirilmesi, yatırım süresinin 2024'ten 2028'e uzatılması ve birkaç reklam alanıma özel izin taleplerinde bulundum. Bunlardan sadece yatırım süresinin 2028'e uzatılması talebim kabul edildi, diğerleri oyalamak suretiyle yapılmadı."
Şüpheli Subaşı, kira bedellerinin ve maliyetlerinin artması neticesinde 2024'ün sonunda Ongun'un kendisine, metrolarda bulunan reklam alanlarıyla ilgili, "Zorlanıyorsan buraları devret veya sat kurtul." dediğini aktararak, "Beni İlbak'larla görüşmeye yönlendirdi. Bunun üzerine Murat İlbak'ın yatırımlardan sorumlu çalışanı Önder D. ile yapmış olduğum görüşmede 750 milyon lira talep ettim. Onlar da bu teklifimi kabul etmediler. Bahsetmiş olduğum dijital mecralarda bulunan reklam alanlarını 'Reklamist' firmasına devretme sürecinden sonra Murat İlbak'ın Ongun'la irtibatı yoğunlaştı. Zaten İlbak, bu reklam işini yıllık 65 milyon lira bedelle 'Reklamist' firmasından aldı." diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.