Bayındır'dan LGS ve YKS öncesi stresle baÅŸa çıkabilmeye yönelik deÄŸerlendirme
Bayındır İçerenköy Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü Klinik Psikolog Ecem Demir, "Sınavlar gelip geçer, ancak çocukların kendileriyle ve aileleriyle kurdukları iliÅŸkiler ömür boyu etkisini sürdürür" dedi
İSTANBUL (AA) - Bayındır İçerenköy Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü Klinik Psikolog Ecem Demir, sınav döneminin yalnızca akademik değil, psikolojik ve aile içi ilişkiler açısından dikkatle ele alınması gereken çok yönlü bir süreç olduğunu belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), öğrenciler için olduğu kadar aileler için de zorlu ve yoğun bir dönem olarak geçiyor. Bu süreçte yaşanan stres, sınav sonuçlarının yanı sıra öğrencinin ruh haline, öz güvenine ve aile içi ilişkilere etki edebiliyor.
Sınav stresi; kaygı, dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, sinirlilik hali, mide ve baş ağrısı gibi hem fiziksel hem duygusal belirtilerle kendini gösterebilirken, bu belirtilerin altında akademik kaygılar ve ebeveynlerin bilinçsizce aktardığı baskılar da yer alabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Klinik Psikolog Ecem Demir, Türkiye'de sınavların sıklıkla 'geleceğe açılan kapı' olarak tanımlandığını, bu durumun gençler kadar ebeveynler üzerinde baskı yaratabildiğine değindi.
Ebeveynlerin çocuklarına destek olmak isterken farkında olmadan kendi beklentilerini ve hayal kırıklıklarını yansıtabileceğine işaret eden Demir, 'Bu durum, çocukların kendi başarılarını değil, ebeveynlerinin duygusal tatminini sağlama amacıyla hareket etmesine neden olabilir. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik bilinç dışı yansımaları, gençlerde 'Yalnızca başarılı olursam, değerliyim.' inancının gelişmesine sebep olabilir. Bu inanç, çocukların özerkliklerini zedelerken, içsel motivasyonlarını da baskı altında bırakabilir.' değerlendirmesinde bulundu.
Demir, özellikle sınav gibi yüksek stresli dönemlerde, bu tür dinamiklerin öğrencinin ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini, sınav yılının, aile içi rollerin ve sınırların belirsizleşebildiği, çocuğun başarısının tüm ailenin duygusal dengesiyle ilişkilendirildiği bir döneme dönüşebildiğini aktardı.
Bu noktada destekleyici ebeveynlik ile baskıcı yaklaşım arasındaki çizginin bulanıklaştığını aktaran Demir, şunları kaydetti:
'Bizi mahcup etme.' ya da 'Bu sınav hepimizin emeği.' gibi ifadelerle çocuğa yüklenen beklenti, sınav sürecini daha da zorlaştırabiliyor. Ebeveyn baskısı, gençlerde içsel çatışmalara yol açabilir. Genç, ebeveynlerinin beklentilerini karşılama arzusuyla bireysel özgürlüğü arasında sıkışmış hissedebilir. Bu durum, psikosomatik belirtilere, akademik tükenmişliğe ve hatta kasıtlı başarısızlıklara kadar varabilir. Bu süreçte bazı çocuklar, Winnicott'un tanımladığı 'sahte benlik' yapısını geliştirebilir. Bu yapıda gençler, kendi doğal eğilimlerini bastırarak, çevre beklentilerine göre hareket etmeyi öğrenir. Ancak bu durum, uzun vadede duygusal yıpranmaya, aidiyet kaybına ve izolasyona yol açabilir.'
- 'Yansıtıcı ebeveynlik yaklaşımı kritik derecede önemli'
Demir, sınav döneminde sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisi için 'yansıtıcı ebeveynlik' yaklaşımının kritik önem taşıdığına değinerek, 'Yansıtıcı ebeveynlik, çocuğun duygularını anlamaya çalışırken, ebeveynin kendi geçmiş deneyimlerinden bağımsız şekilde, çocuğun bireyselliğini kabul ederek yaklaşmasıdır. Bu yaklaşım, çocuğun baskıdan uzak, desteklenmiş ve anlaşılmış hissetmesini sağlar. Ebeveynlerin kendi başarı-özdeğer ilişkilerini fark etmesi, çocuklarına aktardıkları bilinç dışı baskıları azaltabilir. Çocuğun duygularını dinlemek ve yanında durmak, sınav stresinin yönetiminde büyük bir fark yaratır.' ifadelerini kullandı.
Çocuğun başarısının, ebeveynlik başarısıyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Demir, çocuğun yanında yer alınması, çabasına ve sürece odaklanılması, bireysel kaygıların fark edilerek çocuğa yansıtılmaması, çocuğun bireyselliğine saygı duyulması ve ona kendi hızında destek verilmesi tavsiyelerinde bulundu.
Sınav döneminin, gençlerin psikolojik gelişimi ve aile ilişkilerinin yeniden şekillendiği hassas bir süreç olduğuna işaret eden Demir, 'Bu süreçte çocuğa duyulan sevgi, sadece başarıya değil, varoluşuna yöneltilmeli. Sınavlar gelip geçer, ancak çocukların kendileriyle ve aileleriyle kurdukları ilişkiler ömür boyu etkisini sürdürür.' değerlendirmesini yaptı.
³§²¹ÄŸ±ôı°ì
Bayındır'dan LGS ve YKS öncesi stresle baÅŸa çıkabilmeye yönelik deÄŸerlendirme
³§²¹ÄŸ±ôı°ì
Medipol'den yaz aylarında göz saÄŸlığını korumaya iliÅŸkin tavsiyeler
³§²¹ÄŸ±ôı°ì
Medipol'den mikroplastiklerin kalp üzerindeki etkilerine iliÅŸkin deÄŸerlendirme
³§²¹ÄŸ±ôı°ì
AstraZeneca, yapay zeka ile 5 milyon akciğer grafisinde kanser riski taraması yaptı
³§²¹ÄŸ±ôı°ì
Biruni Üniversitesi'nden "Kekemelikte tedavi yaklaşımı türe göre deÄŸiÅŸiyor" deÄŸerlendirmesi