365bet籭

Dolar
39.53
Euro
45.51
ı
3,382.99
ETH/USDT
2,535.00
BTC/USDT
105,318.00
BIST 100
9,339.59
ğı

Uzmanlara göre, çocukları hedef alan pazarlama stratejileri "ş bağımlılığını" körüklüyor

Uzmanlar, günlük hayatta neredeyse her üründe bulunan şin, uzun vadede "bağımlılığa" yol açabileceğini belirterek çok uluslu gıda şirketlerinin özellikle çocukları hedef alan pazarlama yöntemleriyle bu tehlikeyi derinleştirdiğini vurguluyor.

Sercan İrkin  | 17.06.2025 - Güncelleme : 17.06.2025
Uzmanlara göre, çocukları hedef alan pazarlama stratejileri "ş bağımlılığını" körüklüyor

İٲԲܱ

Çoğunlukla tatlı ihtiyacını karşılamak ve mutlu hissetmek gibi "masum" nedenlerle tüketilen şli gıdalar, insan sağlığı ve beyin fonksiyonları üzerinde çeşitli olumsuz sonuçlar doğuruyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için

Araştırmalar, aşırı ş tüketiminin obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi fiziksel sağlık sorunlarına yol açmasının yanı sıra kan şi seviyelerinde ani dalgalanmalara neden olarak bilişsel işlevleri de olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.

İşlenmiş gıdaların çoğunda bulunması nedeniyle farkında olmadan aşırı tüketilen ş, beyindeki ödül mekanizmasından sorumlu bölgeyi uyararak dopamin salgılanmasına yol açıyor. Bu da tıpkı madde ğııılarında olduğu gibi kişide tekrar tüketme isteğine neden oluyor.

Çok uluslu gıda şirketlerinin, pazarlama stratejilerinde özellikle çocuk ve gençleri hedef aldığını belirten uzmanlar, bu durumun önüne geçilmesi için daha sıkı yasal düzenlemeler getirilmesi çağrısında bulundu.

Yemek tercihleri 0-3 yaş grubunda şekillenmeye başlıyor

ABD'de Kuzey Carolina Üniversitesi (UNC) Gillings Küresel Halk Sağlığı Okulu Beslenme Bölümünden Profesör Barry Popkin, AA muhabirine verdiği demeçte, insanlığın tatlıya olan doğal eğilimin hayatta kalma içgüdüsüyle geliştiğini ifade etti.

Popkin, yüz binlerce yıl boyunca hayatta kalmak için ihtiyaç duyulan ş ve besin öğelerini meyve ve böğürtlen gibi besinlerden karşılayan insanların, tatlıyı olumlu bir uyarı olarak algıladığını, buna karşılık acı tatları ise zehirli bitkilerden korunmak amacıyla olumsuz bir sinyal olarak değerlendirdiğini belirtti.

Ancak modern dünyada ş tüketiminin kontrolsüz şekilde arttığını vurgulayan Popkin, özellikle ş, doymuş yağ ve katkı maddeleri içeren aşırı işlenmiş gıdaların tüketicilerde daha fazla yeme isteği uyandırması nedeniyle ğııı benzeri etki yarattığını aktardı.

Popkin, bu ürünlerin işlenme şekilleri nedeniyle ğııı yapıcı hale geldiğini söyleyerek tıpkı sigarada olduğu gibi bu tür gıdaların da ğııı yapan maddeler arasında sınıflandırılması yönünde bilim dünyasında artan bir baskı olduğunu dile getirdi.

İnsanlarda damak tadının ve yemek tercihlerinin 0-3 yaş grubundayken şekillenmeye başladığına işaret eden Popkin, "Eğer (bu yaş grubundaki çocuklar) tatlı yiyecekleri bol miktarda tüketirse ilerleyen yaşlarda da tatlı yiyecekleri tercih edecektir." diye konuştu.

Popkin, çocukların tüketmesi gereken bebek mamalarının içinde çok miktarda ş bulunduğunu belirterek "0-3 yaşındaki herhangi birinin vücuduna ilave ş alması için mantıklı tek bir neden yok." ifadesini kullandı.

Çocuklar ş bağımlılığında "en savunmasız" grup

ABD'li nörobilimci Dr. Nicole Avena, "Şeker, dopamin sistemi ve beyin üzerinde, ğııı yapan maddelerin etkilerine benzer şekilde etkiler gösteriyor." dedi.

Avena, şin ğııı yapıcı etkisinin insanların bu tür işlenmiş gıdaları bırakmasını zorlaştırdığını belirterek özellikle çocukların bu bağımlılığa karşı en savunmasız grup olduğunun altını çizdi.

Çocukların tatlılara olan eğiliminin yetişkinlere kıyasla daha yüksek olduğunu söyleyen Avena, gıda endüstrisinin bunu dikkate alarak çocuklara yönelik yoğun pazarlama stratejileri yürüttüğünü vurguladı.

Avena, şli ürünlerin pazarlanmasına sınırlama getirilmesi gerektiğini savunarak "Çünkü bu ürünler, işleri ve aile sorumlulukları arasında denge kurmaya çalışan meşgul ebeveynlerden birçok yönden çıkar sağlıyor. Pratik bir gıda seçeneği olarak tanıtılıyorlar ancak pek çok açıdan oldukça tehlikeliler ve çocukların hayatları boyunca sürecek sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyorlar." diye konuştu.

İٲԲܱ seyahati sırasında sigara paketlerinin üzerinde bulunan uyarı etiketlerinin büyük olmasının dikkatini çektiğini dile getiren Avena, "Biz ABD'de çok daha küçük uyarı etiketleri kullanıyoruz ancak eğer çok belirgin ve dikkati çekici uyarılar olursa insanların iki kez düşüneceğini değerlendiriyorum. Bu durum, insanların bu yiyecekleri çocuklarına sunmadan önce tekrar düşünmelerine ya da en azından çocuklarının bu tür gıdaları tüketme sıklığını azaltmayı düşünmelerine yol açabilir." değerlendirmesinde bulundu.

"ğısız ürünler ucuz ve kolay ulaşılabilir"

Küresel ğı Savunuculuğu Kuluçka Merkezi (GHAI) Gıda ve Beslenme Politikaları Başkan Yardımcısı Dr. Veronica Schoj da ş, doymuş yağ ve yapay tatlandırıcı içeren aşırı işlenmiş gıdaların, sağlıksız olmalarının yanı sıra doğal ve besleyici gıdaların tüketimini geri plana itmesi nedeniyle de insan sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Schoj, "Aşırı işlenmiş gıda ve içeceklerle ilgili ortaya çıkan kanıtları karşılaştırdığımızda, tıpkı tütün ürünlerinde olduğu gibi bu ürünlerin de ğııı kriterlerinin tamamını karşıladığını görüyoruz." dedi.

Teknoloji ve yapay zekanın pazarlama sektöründe kullanılmaya başlamasının, bu alanda yeni kısıtlamalar getirilmesini zorunlu kıldığını belirten Schoj, aşırı işlenmiş gıdalara yönelik pazarlama stratejilerinin çocuklar ve gençler üzerinde "devasa" etkiler oluşturduğunu söyledi.

Schoj, çok uluslu gıda şirketlerinin, özellikle çocukları hedef alan "agresif" dijital pazarlama stratejileriyle sağlıksız beslenme biçimlerini "normalleştirdiğini" kaydetti.

Şekerin ve aşırı işlenmiş gıdaların zararlı etkilerinden kurtulmakta, bireysel farkındalık önemli olmasına rağmen bu tür sorunların çözümünün toplumsal boyutta ele alınması gerektiğinin altını çizen Schoj, "ğısız ürünlerin her yerde ucuz ve kolay ulaşılabilir olduğu bir ortam bize hiç yardımcı olmazken sorumluluğu tamamıyla bireylere yükleyemeyiz." ifadesini kullandı.

Schoj, bu tür ürünlerle mücadelede en etkili yöntemlerin başında vergilendirme politikaları geldiğini vurgulayarak alkol ve tütündeki gibi ürünlerin zararlı etkilerine dair etiketlerin de tüketici tercihlerini değiştirmede etkili olduğu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.