365bet�����������籭

����ğ��ı������'da yaşayan 80 yaşındaki Gülseren Malkoç, 3 oğlunun okullarını bitirmesinin ardından Almanya'daki kız kardeşinin yanına taşınması üzerine kendini hayır işlerine adadı.

Kız kardeşi ve çocuklarının Almanya'dan kolilerle gönderdiği eşyaları mağdurlara destek olmak için çevresindeki muhtaç kişilere vererek iyiliğin ilk adımlarını atan Malkoç, kısa sürede bir gönül elçisi oldu.

Malkoç, mahallesinde yardımda bulunmak isteyenlerle, yardıma ihtiyacı olanların çaldığı ilk kapı haline gelince, evi paranın geçmediği her türden eşyanın bulunabildiği bir mağazaya dönüştü.

Eşinin de destekleriyle herkesin yardımına koşan Malkoç, ����ğ��ı������ Belediyesinde "Hayır Çarşısı" kurulmasına öncülük etti.

Malkoç, kurduğu ekiple yardım faaliyetlerini uzun yıllar burada sürdürdü, planlı ve detaylı çalışmalarıyla binlerce ihtiyaç sahibine el uzatılmasını sağladı.

Yıllarca devam ettirdiği bu görevinden ilerleyen yaşının da getirdiği yorgunlukla gönüllü olarak ayrılan Malkoç, bu kez yaşadığı binanın alt katındaki dükkanları hayır çarşılarına dönüştürdü.

Ünü günden güne yayılan ve Türkiye'nin her tarafından yardım alıp, yardım gönderen Malkoç, çok sayıda hastaya şifa olurken, yetim çocukları büyüttü, öğrenciler okuttu ve işsizleri yardımlarıyla buluşturdu.

Malkoç, bu çalışmalara başladığı yıllarda ihtiyaç sahiplerinin “Gülseren Teyze”si, yaşı ilerledikçe ise “Gülseren Anne”si olarak anılmaya başlandı.

Yaklaşık 4 yıl önce kanserden eşini kaybeden Malkoç, Hayır Çarşısı'nda kalan eşyaları deposuna taşıdı, dükkanlarını, gelirini yetim ve hasta çocuklara göndermek üzere kiraya verdi.

Şimdilerde evinin balkonu, ardiyesi ve deposu malzemelerle dolup boşalan Malkoç, bir yandan hiç susmayan telefonlara ve kapı ziline yetişmeye çalışıyor.

Malkoç, hem ihtiyaç sahiplerinin isteklerini hem de evine giren her ürünü türüne, bedenine ve boyuna göre ayırıp listeliyor, kıyafetleri yıkayarak ütüleyip paketliyor ve ihtiyaç sahiplerinin talebine göre evlerine gönderiyor.

Bazı kıyafetleri kapılara ve sandalyelere asarak beğenenlerin alabilmesi için sergileyen Malkoç, evine gelen ihtiyaç sahiplerini kıyafet, ayakkabı, çanta, sünnetlik, gelinlik, damatlık, bebek arabası, oyuncak ve kitap gibi her türlü eşyanın bulunduğu deposuna indirerek ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor.

Duvarları onlarca fotoğraf ve sertifikayla süslenen, gözün görebildiği her köşesi gönderilmek üzere istiflenmiş eşyalarla dolu, anne evi sıcaklığındaki yuvasında hayatını AA ekibine anlatan Malkoç, israfı hiç sevmediğini ve “sıfır atık” anlayışıyla yaşadığını söyledi.

Malkoç, "����ğ��ı������'ın Annesi" unvanını taşıyan bir kadın olduğunu, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde tanındığını, yaz aylarını çocuklarıyla birlikte Muğla’nın Fethiye ilçesinde geçirdiğini ve orada da yardım faaliyetlerine devam ettiğini anlattı.

İstekleri listeye yazıyor, gelenleri sınıflandırıp dağıtıyor

Malzemeler geldiğinde temiz ve ütülü olup olmadığını kontrol ettiğini belirten Malkoç, "Benim listem var, gelen ürünler uygunsa, istek listesindeki kişiyi hemen çağırıyorum, 'Senin isteğinin karşılığı bende var.' diyorum. Gelip, alıp, gidiyorlar. İhtiyaç sahiplerinin isimlerini, isteklerini, bedenlerini yazıyorum. Örneğin yaşlı bir bey, 1 hafta önce 41 numara ayakkabı ile yazlık tişört istedi. 3 gün sonra bir arkadaşım geldi, 'Babam vefat etti.' dedi. 'Kaç numara ayakkabı giyiyor?' dedim, '41 numara' dedi. Hey yaradan Rabbim, ne kadar ihlaslıymış kardeşimizin isteğiymiş dedim." ifadelerini kullandı.

Malkoç, sık sık severek çamaşır yıkayıp ütü yaptığını kaydederek, "Gençliğimden beri böyle çalışmaya alışmışım. Hiç çalışıp para kazanmadım ama Mevla'mın izninde çok sevap kazandığıma, yetim, öksüz duası aldığıma inanıyorum." dedi.

Büyüttüğü yetimlerin evlenip çocuk sahibi olduktan sonra onlara da destek olduğunu aktaran Malkoç, "Benim yavrularım küçükken senin kıyafetlerinle büyüdü. Kızımın eşi vefat etti, yetimlerini de sen büyütüyorsun." sözlerini çok duyduğunu, aldığı hayır dualarıyla çok mutlu olduğunu dile getirdi.

"Yetimlerin adı olunca bir kez kandırıldım"

Malkoç, bazen kötü niyetli kişilerle de karşılaştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ben artık piştim Halil İbrahim Sofrası'nda ama yetimlerin adı olunca bir kez kandırıldım. Şimdi çok dikkat ediyorum. Çalışmalarımdan menfaat sağlamak isteyen, benden eşyaları alıp satmaya çalışan kişiler oluyor. Bunları Mevla tarafından konuşturuyorum, konuşurken bir kelimeleri kendilerini ele veriyor. 'Sizin maksadınızı anladım' diyerek yüzlerine vurmuyorum, fakat 'Bakın yavrucuğum, bu verilen kıyafetlerin bir vebali var. Eğer bu kıyafetleri ihtiyacı olmayan birine verirsem bu vebal beni yakar, hatta alan kişiyi de yakar.' diyorum. Bazı kardeşlerimiz 'Teyzeciğim sen doğru söylüyorsun.' diyor, 3-5 gün sonra o bana kıyafet getiriyor."

Esnafın da kendisine yardımcı olduğunu ve bir kargo firması şubesinin ürün gönderirken büyük oranda indirim sağladığını bildiren Malkoç, bazen toptancıların bayramlardan önce sıfır çocuk kıyafetleri dağıtması için evine kadar ulaştırdığını anlattı.

Malkoç, ambalaj atıklarını dahi bir gün çöp atarken tanıştığı kağıt toplayıcısı genç kız için biriktirdiğini belirterek, "Bir senedir kendi binamda ona atık topluyorum. İçtiği bir su şişesini bile ziyan etmeyen bir teyzeyim. Toplumdan da bunu rica ediyorum. Her şeyin mutlaka bir değeri var, değer vererek yaşamalıyız. Rabbimden niyaz ediyorum ki herkese merhamet duygusu nasip etsin. Annesiz babasız yavrulara sahip çıkılsın, mağdur bir komşumuzun daima yanında olalım." diye konuştu.