Görme engelli ebeveyn 10 yaşındaki sağlıklı oğullarıyla engelsiz yaşıyor
Görme engelli Deniz ve Kenan Demir çifti, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen oğullarıyla kurdukları yuvada 10 yıldır engellerine takılmadan yaşıyor.

İٲԲܱ
Deniz Demir, Karaman'da, baba Kenan Demir ise Elazığ'da, ebeveynlerinin akraba evliliği yapması sonucu görme engelli bireyler olarak dünyaya geldi.
Üniversitede çocuk gelişimi bölümünden mezun olan Deniz Demir ile tarih bölümünü bitiren Kenan Demir, hayatlarını birleştirirken, iş yaşamlarında da aktif olarak çalışmaya devam etti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Deniz Demir, Üsküdar'da özel eğitim merkezinde bedensel ve zihinsel engelli bireylerle çalışırken, Kenan Demir belediyede çalışma hayatını sürdürdü.
Anne baba olmaya karar verdiklerinde çocuklarının da kendileri gibi engelli doğmasından endişe duyan Demir çifti, doktor kontrolleri ve testlerin ardından bebeğin sağlıklı doğma olasılığının yüksek çıkması üzerine tüp bebek tedavisine başvurdu.
Ancak bundan bir sonuç alamayan Deniz Demir, bir süre sonra doğal yolla hamile kalarak, sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi.
Demir çifti, Giray adını verdikleri 10 yaşındaki oğullarıyla yaşadıkları evde AA muhabirine konuştu.
Yüzde 5 görebildiğini belirten Deniz Demir, son 16 yıldır özel eğitim okulundaki engelli öğrencilerle çalıştığını anlattı.
Demir, 23 yaşında öğretmen olduğunu, engel sayısı yüksek ve karma bir grupla çalıştığı için uzun süre çocuk yapmayı düşünmediğini aktararak, "33 yaşıma geldiğimde düşünmeye başladım. Gördüğümüz tedavi sonucunda doktorlar, sağlıklı insanların engelli çocuğu olabilme ihtimali ne kadarsa bizim çocuğumuzun engelli doğma ihtimalinin de o kadar olduğunu söyleyince kafamda bazı şeyler netleşti, sonrasında Giray dünyaya geldi. Görme engelli olmasından ziyade zihinsel engelli olmasından korktum. Bazen çok bilmek de insanı kaygılandırıyor." diye konuştu.
"Giray ile aramızdaki iletişim engelimizden kaynaklı bir sıkıntı doğurmadı"
Demir, çok küçük yaştaki çocuklarla çalıştığı için kaygılı bir anne olmadığını belirterek, "Çocuğumun engelli olmadığını öğrenince daha çok rahatladım. Sınıftaki çocuklara nasıl davrandıysam evde de çocuğuma aynı davrandım. Sosyal yaşantımın yüksek ve mesleğimle bağlantılı olması nedeniyle Giray ile aramızdaki iletişim hiçbir zaman engelimizden kaynaklı bir sıkıntı doğurmadı. Olanları da yaşadığımız çevremiz ve maddiyatla çözdük." ifadelerini kullandı.
Çocukları için Kartal'daki evlerinden Üsküdar'a taşındıklarını anlatan Demir, toplu taşıma kullandığında eve ulaşmasının ortalama 2 saati bulduğunu, oğlundan çok ayrı kalmak istemediğini, araç kullanamadığı için de böyle bir karar aldıklarını dile getirdi.
Demir, çocuğunu büyütürken her anne kadar zorlandığının altını çizerek, "Tek endişem boğazına bir şey kaçar mı, bir şey yutabilir mi korkusuydu. O kaygım, görme yetimin olmaması nedeniyle çok normal. Nefesi dahi, uyuyup uyumadığını anlayabileceğim bir his veriyor bana. O uyanırken ben de uyanıyordum, aramızda böyle bir bağ gelişti." diye konuştu.
Giray'ı kendilerine yardımcı olsun diye doğurmadığını vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
"O, tek bir birey, oğlum istediğimiz için dünyaya geldi ama anne babasını seçme şansına sahip değildi. Bunun için de ona hayatı mümkün olduğu kadar normal bir anne babaya sahipmiş gibi sunmaya çalıştık ki sunduğumuzu da düşünüyorum. Evde Giray'a odaklı bir çalışmamız olmadı, Giray'ın bize odaklı çalışması biz istemesek de maalesef bazen oluyor. Bir yer leke oluyor, ona sormak zorunda kalıyoruz ama bunu çok fazla ona yüklemeyip eve yardımcı birini almaya çalışıyoruz. Mümkün olduğu kadar toplu taşımaya binmiyoruz, çocuk bize yardımcı olmasın diye taksi kullanıyoruz. Çok gerekmediği sürece bizim engelimizden kaynaklı bir yük yüklemedik, hatta tam tersine onun hayatını kolaylaştırmak için bu yükü biz yüklendik."
"Bugün buralara gelebildiysek engelimizi aşma çabamız, mücadelemiz sayesindedir"
Baba Kenan Demir ise küçük yaşlarda görme engeli sorunu nedeniyle 2 kez ameliyat olduğunu, 7-8 yaşlarından beri de yüzde 10 görebildiğini anlattı.
Baba olmak istediğinde çocuklarının engelli olma ihtimali üzerine endişelendiklerini dile getiren Demir, "Bunun için birtakım testler yaptırdık. Sonuç itibarıyla 'Çok büyük bir risk yok, siz akraba değilsiniz, hastalıklarınız farklı. Kız doğarsa şu kadar, erkek olursa şu kadar risk var.' gibi şeyler söylendi. Eşim hamile kaldıktan sonra rutin muayenelerimiz ve kontrollerimize çok dikkat ettik, Allah nasip etti çocuğumuz sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi." diye konuştu.
Demir, görme engelli oldukları için akraba evliliğini çok tasvip etmediğini belirterek, "Dünyaya görme engelli gelince 1-0 yenik oluyorsunuz ama onun verdiği bazı disiplinleri yapmak zorundasınız. Hayat size 'Sen engellisin ama şunları yapmak, hayatla daha rahat mücadele etmek için bunlara dikkat etmek zorundasın.' diyor. Bilinçli olabilmemizin nedeni belki de engelimizin bize yüklediği sorumluluk. Bugün buralara gelebildiysek o engelimizi aşma çabamız ve o engelimizle sosyal hayatta daha iyi yaşayabilme endişemizden kaynaklı mücadelemiz sayesindedir." ifadelerini kullandı.
Annesine kitap okuyor
Evin 10 yaşındaki oğlu Giray Demir ise ailesiyle arasının çok iyi olduğunu aktararak, şunları anlattı:
"Annem kitap okuyamadığı için genelde ben okuyorum, o dinliyor. Bazen annem çorba yapıyor, masaya götürmemi istiyor, götürüyorum. Köfte benzeri ana yemekler yaptığında tuz oranını ayarlamamı istiyor, yeteri kadar koyuyorum. Ailemle genelde yürüyüş yapıyoruz, yemek yiyoruz."