365bet�����������籭

Bakan Göktaş, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aile ve Sosyal Politikadan Sorumlu 2. Bakanlar Toplantısı kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen "Güçlü Aileler, Güçlü Toplumlar: TDT Ülkelerinde Aileyi Destekleyici Politikalar" temalı yan etkinliğe katıldı.

Etkinlikte yaptığı konuşmada ailenin toplumların temeli olduğunu vurgulayan Göktaş, "Aile, toplumların köküdür. Milletlerin istikbali aile kurumunun sağlamlığına bağlıdır. Aileye verilen önem hepimizin kültürel mirasında yer edinmiş bir değerdir. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatan Göktaş, bunun Türkiye'nin aile politikaları konusundaki vizyon ve kararlılığını yansıttığını söyledi.

TDT'nin sosyal politika alanında derinleşmesinin önemine dikkati çeken Göktaş, geçen yıl Türkiye'de gerçekleştirilen ilk bakanlar toplantısının ardından bu yıl Azerbaycan'da düzenlenen ikinci toplantıyla işbirliğinin daha da güçleneceğini ifade etti.

"Geleneksel aile değerlerimiz tehdit altında"

Göktaş, küreselleşme, dijitalleşme ve toplumsal dönüşümlerin hızlandığı bugün aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Boşanma oranlarının artması, evlilik yaşının yükselmesi gibi demografik trendler, pek çok ülkenin yaşadığı ortak sorunlardır. Yaşlanan nüfus, daralan iş gücü ve kuşaklar arası bağların kopması, sadece sosyal politikaların değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma stratejilerimizin de yeniden düşünülmesini gerektiren kritik meselelerdir."

Aşırı bireyselleşme, tüketim kültürü ve haz odaklı yaşam tarzının aile kurumunu zayıflattığını belirten Göktaş, "Sosyal medya ve çeşitli ideolojik söylemler de bu süreci hızlandırıyor." dedi.

Özellikle çocukların ve gençlerin zararlı akımlar ve sapkın ideolojilerle karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Göktaş, tüm bu meselelerin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini anlattı.

"Aileyi güçlendirmek bir zorunluluk"

Göktaş, "Ortak değerlerimizi temel alan, çağın gerekleriyle uyumlu politikalar üretmek artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Yapacağımız her katkı, sadece bugüne değil, yarınlarımıza, çocuklarımıza, torunlarımıza uzanacak bir iz bırakacaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin aile politikalarında önleyici, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsediğini belirten Göktaş, aile danışmanlığı, evlilik öncesi eğitimler, yaşlılara yönelik bakım modelleri gibi çok sayıda hizmeti hayata geçirdiklerini bildirdi.

"Aile Yılı vizyonu çok boyutlu"

2025 Aile Yılı kapsamında çok boyutlu bir vizyon ortaya koyduklarını söyleyen Göktaş, "Yıl boyu sürecek faaliyetlerle hem aile kurumunun karşı karşıya olduğu güncel tehditleri ele almayı hem de dayanıklı ve sağlıklı aile yapılarını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ülkemizin dört bir yanında aileyi merkeze alan projeler hayata geçiriyoruz." dedi.

Aileleri desteklemek için özel sektör işbirlikleriyle kampanyalar düzenlediklerini anlatan Göktaş, "Örneğin, uçuşlar başta olmak üzere ailece yapılan seyahatlerde aile dostu kampanyaları hayata geçiriyoruz. Gençlerimizin aile kurmalarını teşvik ediyoruz." şeklinde konuştu.

Genç çiftlere destek

81 ilde yaygınlaştırılan Aile ve Gençlik Fonu ile genç çiftlere destek verdiklerinin altını çizen Bakan Göktaş, "Özel sektörümüzle imzaladığımız indirim protokolüyle genç çiftlerimizin birçok temel ihtiyacının kolaylıkla karşılamasını sağlıyoruz. Aynı zamanda, genç çiftlere yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerini yaygınlaştırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Aile içi iletişimi güçlendirmeye yönelik danışmanlık hizmetlerinden dijital bağımlılıkla mücadeleye kadar çok sayıda çalışmayı sürdürdüklerini belirten Göktaş, doğum yardımlarının güncellendiğini ve çocuklara yönelik koruyucu sosyal hizmetlerin geliştirildiğini dile getirdi.

"Aile ve Nüfus 10 Yılı", aileyi merkeze alan politikalarının yaygınlaşmasına yön verecek

Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen Gönül Elçileri Projesi ile toplumsal farkındalık ve gönüllülüğü artırdıklarını ifade eden Göktaş, "Sadece ülkemizde değil, yürüttüğümüz aile diplomasisiyle uluslararası alanda da aileyi güçlendiren politikaların yaygınlaşmasına öncülük edeceğiz." diye konuştu.

Göktaş, 22-23 Mayıs'ta İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu'na 26 ülkeden bakanlar ve temsilcilerin katıldığını anımsatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın, Forum kapsamında 2026-2035 dönemini 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' olarak ilan etmesi, Türkiye'de ve dünyada aileyi merkeze alan politikalarının yaygınlaşmasına yön vereceğine inanıyoruz." dedi.

"Aile, evrensel bir değerdir"

Aileyi yalnızca sosyolojik bir yapı olarak değil, bir medeniyet mirası olarak gördüklerini vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti:

"Aileyi evrensel bir değer olarak yeniden tanımlamalıyız. Bu değeri bilimsel verilerle, yenilikçi politikalarla ve en önemlisi ahlaki bir duruşla savunmalıyız. Aileyi daha güçlü ve geleceğe güvenle bakan bir toplumun temeli haline getirmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki güçlü nesiller, güçlü ailede yetişir. Bizler, aileyi sadece bir sosyolojik yapı değil, medeniyet mirası olarak gören bir geleneğin temsilcileriyiz. Ortak tarih ve kültürle yoğrulan Türk Devletleri'nin aile odaklı politikalar etrafında kenetlenmesi, hepimize umut vermektedir. Aileyi koruma ve güçlendirme yönünde atacağımız ortak adımlar, yarınlarımızı da şekillendirecektir."

Etkinliğe Bakan Göktaş'ın yanı sıra Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, TDT Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman ile Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, KKTC ve Macaristan'dan yetkililer katıldı.

"Orta Koridor, ortak kültürel mirasımızı taşıyan ve birlikte kalkınma idealine yönelten kadim bir medeniyet yoludur"

Bakan Göktaş, "Orta Koridor 360: Jeopolitikten Dijital Dönüşüme, Aileden Yeşil Kalkınmaya" temalı yan etkinlikte konuştu.

Ulaştırma, enerji ve dijitalleşmede güvenilir ve sürdürülebilir bağlantılar kurmanın ortak vizyonun temelini oluşturduğunu belirten Göktaş, Türkiye'nin Orta Asya ile Avrupa arasında köprü rolü üstlendiğini ve bu sayede bölgeyle güçlü bir sinerji oluşturduğunu ifade etti.

Orta Koridor'un sadece fiziki bir ulaşım hattı olmadığını, aynı zamanda sosyal, kültürel ve insani boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini dile getiren Göktaş, şunları söyledi:

"Stratejik öneme sahip Orta Koridor, sadece kara ve deniz yollarını birleştiren bir ticaret hattı değil. Aynı zamanda bizleri tarihi köklerimizde buluşturan, ortak kültürel mirasımızı taşıyan ve birlikte kalkınma idealine yönelten kadim bir medeniyet yoludur. Bu ağı sadece bir ulaşım güzergahı olarak değil, insanlar, aileler ve ortak değerler arasında inşa edilen anlamlı ilişkiler zinciri olarak görmeliyiz."

"Aile, Türk halklarında toplumun omurgasıdır"

Ailenin Türk halklarında tarih boyunca toplumun omurgası olduğunu vurgulayan Göktaş, “Değerlerimizin, kimliğimizin ve dayanışmamızın taşıyıcısı olan aile yapımız, bugün dijitalleşme, göç, iklim değişikliği ve sosyal dönüşüm gibi çok boyutlu meydan okumalarla karşı karşıya." diye konuştu.

Göktaş, Türk devletleri arasında ortak hareket etmenin önemine dikkati çekerek, sosyal politika alanında deneyimlerin paylaşılmasının ve ortak mekanizmalar geliştirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

"Gelecek kuşakları dijital çağa uygun yetiştirmeliyiz"

Türkiye'nin dijitalleşme alanında yenilikçiliği, verimliliği ve yaratıcılığı destekleyen vizyoner politikalar benimsediğini belirten Göktaş, yapay zeka, kuantum bilişim ve biyoteknoloji gibi alanlardaki gelişmelerin altını çizdi.

Göktaş, "Toplumun temel direği olan ailelere önemli görevler düşüyor. Gelecek kuşakları dijital çağın dinamiklerine uygun şekilde yetiştirmek, dijital yetkinlik sahibi bireyler olarak yönlendirmek son derece önemlidir." ifadelerini kullandı.

"Yeşil ve dijital dönüşüm, ikiz dönüşüm vizyonumuzun temelidir"

İklim değişikliğiyle mücadelenin Türkiye için stratejik öncelik olduğuna işaret eden Göktaş, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda ulusal ve uluslararası düzeyde somut adımlar attıklarını söyledi.

Göktaş, Sıfır Atık Hareketi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde küresel bir dönüşüm modeline dönüştüğünü, bu vizyonun Türkiye'yi yeşil kalkınma hedeflerine bir adım daha yaklaştırdığını vurguladı.

Brezilya’da düzenlenecek COP30 kapsamında "İklim Eylemi için Dijitalleşme Girişimi"ni başlatmayı planladıklarını bildiren Göktaş, bu girişimle ülkelerin dijital teknolojiler aracılığıyla iklim mücadelesinde kapasite ve farkındalıklarını artırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

"Orta Koridor, kapsayıcı bir refah güzergahı olacak"

Hızla değişen dünyada her ülkeye önemli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Bakan Göktaş, "Geliştireceğimiz işbirlikleri Orta Koridor'u sadece bir ticaret yolu olmaktan çıkaracak, kadınları güçlendiren, çocukları koruyan, gençleri yetiştiren ve yaşlıları toplumsal hayata dahil eden kapsayıcı bir refah güzergahına dönüştürecektir." dedi.

Göktaş, Türk Devletleri Teşkilatı'nın aile ve sosyal politikalar alanında çok taraflı işbirliğinin güçlü bir taşıyıcısına dönüştüğünü kaydederek, "Ortaya koyduğumuz ortak irade, yarının imkanlarına birlikte yön verme kararlılığımızın bir göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Toplantının Türk dünyasının sosyal dayanışma zeminini derinleştireceğine ve kültürel-insani bağları daha da pekiştireceğine inandığını belirten Göktaş, "Ortak akıl ve gönül birliğiyle yürüdüğümüz bu yolda, her adımımız barışın, refahın ve insani kalkınmanın harcına katkı sunacaktır." şeklinde konuştu.