Ankara
°Õü°ù°ìiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu BaÅŸkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları BirliÄŸi (İMİB) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Rüstem Çetinkaya,Ìý³§Ä±²Ôı°ù»å²¹ÌýKarbonÌýDüzenleme Mekanizması'nın (SKDM)ÌýmadencilikÌý²õ±ð°ì³Ùö°ùünde önemli etkilere yol açabileceÄŸini belirterek, "SKDM'nin oluÅŸturacağı ÅŸartların iyi analiz edilmesi ve adımların doÄŸru yönde atılmasıyla orta ve uzun vadedeÌý°Õü°ù°ìiye'nin, AB'nin toplam maden ithalatıÌý¾±Ã§¾±²Ôdeki pazar payını önemli seviyede artırması saÄŸlanacaktır." dedi.Ìý
Çetinkaya, Avrupa Birliği (AB) tarafından 1 Ekim itibarıyla uygulanması planlanan ve ilk aşaması demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve çimento sektörlerini kapsayan SKDM'ye ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
SKDM kapsamında yer alan ürün grupları listesinde, doÄŸrudanÌýmadencilikÌý²õ±ð°ì³Ùö°ùünün iÅŸtigal alanına giren aglomere edilmiÅŸ demir cevherleri, kaolin, ferro-manganez, ferro-krom, ferro-nikel gibi madenlerin bulunduÄŸuna dikkati çeken Çetinkaya, ÅŸu ifadeleri kullandı:
"Söz konusu madenlerde geçen yıl toplam 375 milyon dolarlık ihracat gerçekleÅŸtirildi. Bu ihracatın yüzde 93'ü ise Ferro-Krom'dan oluÅŸuyor. 375 milyon dolarlık ihracatÌý¾±Ã§¾±²Ôde AB'nin payı ise yüzde 48 seviyesinde. Bu kapsamda,Ìý°Õü°ù°ìiye'nin SKDM'den doÄŸrudan etkilenecek maden ihracatının, toplam yıllık maden ihracatıÌý¾±Ã§¾±²Ôdeki payı yaklaşık yüzde 2,8 seviyesindedir."
Çetinkaya, SKDM'nin AB sınırları dahilinde ticari malların üretimi sırasında oluÅŸanÌýkarbonÌýemisyon maliyetlerine eÅŸdeÄŸer bir maliyetin, AB ülkelerine ithal edilen mallara da uygulanmasına iliÅŸkin düzenleyici bir sistem olduÄŸunu vurgulayarak, söz konusu uygulamanın kısa vadede maliyetleri artırabileceÄŸini söyledi.
Kapsam dahilindeki ürün gruplarının AB ülkelerindeki işletmeler tarafından ithalatında ilave maliyetlerin oluşabileceğini belirten Çetinkaya, "Maliyetlerin yükselmesinin de söz konusu ürün gruplarında tüketim ve talebin azalmasına neden olacağını düşünüyoruz. Bu durum da maden ihracatımızın olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır." ifadesini kullandı.
-Ìý°Õü°ù°ìiye'nin AB'nin toplam maden ithalatıÌý¾±Ã§¾±²Ôdeki pazar payını artırması mümkün
Çetinkaya, 1 Ekim 2023-31 Aralık 2025 tarihlerinde geçerli olacak geçiş döneminde, AB'deki ithalatçıların veri toplama ve emisyonları raporlama yükümlülüğü bulunduğunu ve bu süre boyunca herhangi bir maliyet oluşmayacağını dile getirerek, SKDM kapsamında mali yükümlülüklerin 1 Ocak 2026'dan itibaren başlayacağını söyledi.
SKDM kapsamında yer alan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen ürün gruplarında girdilerin önemli bir kısmının madenÌý²õ±ð°ì³Ùö°ùüÌýtarafından saÄŸlandığı düşünüldüğünde, uygulamanın sektöre etkilerinin çok daha kapsamlı olacağına iÅŸaret eden Çetinkaya, "SKDM'nin oluÅŸturacağı ÅŸartların iyi analiz edilmesi ve adımların doÄŸru yönde atılmasıyla orta ve uzun vadedeÌý°Õü°ù°ìiye'nin, AB'nin toplam maden ithalatıÌý¾±Ã§¾±²Ôdeki pazar payını önemli seviyede artırması saÄŸlanacaktır." dedi.
- "Enerji yoğun prosesleri fazla olan ürün grupları, SKDM'den daha fazla etkilenecek"
Çetinkaya, süreç kapsamındaÌýkarbonÌýemisyonlarının azaltılmasıÌý¾±Ã§¾±²ÔÌýyapılması öngörülen yatırımların yine ilave maliyetler oluÅŸturacağına dikkati çekerek, "Bu maliyetlerÌýkarbonÌýemisyonlarıyla doÄŸru orantılı olduÄŸundan, üretim ve ihracat süreçlerinde enerji yoÄŸun prosesleri fazla olan ürün grupları, SKDM'den diÄŸer ürün gruplarına kıyasla daha fazla etkilenecek." diye konuÅŸtu.Ìý
Ortaya çıkabilecek bir diÄŸer etkinin ise tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma riski olduÄŸunu dile getiren Çetinkaya, dış ticarete konu ürünlerin taşınması süreçlerinde açığa çıkan sera gazı miktarının,ÌýkarbonÌýfiyatlandırma düzenlemeleri kapsamında ürün maliyetlerine yansımasının, pazara yakın olan coÄŸrafyalardaki tedarik zincirlerinin tercih edilmesine sebep olabileceÄŸini kaydetti.
Çetinkaya, bu açıdan bakıldığında, uygulamanın hem risk hem de fırsatlar sunduÄŸunu vurgulayarak, "Bir yandan ihracatçılarÌý¾±Ã§¾±²ÔÌýrekabetçilik alanında riskler barındırırken, diÄŸer yandan sera gazı emisyonlarında azaltım gerçekleÅŸtirerek düzenlemelere uyum saÄŸlayan biz ihracatçılar ise bu pazarlarda önemli bir rekabet avantajı elde edebileceÄŸiz." ifadesini kullandı.Ìý
Çetinkaya, özellikle AB'ye yönelikÌýmadencilikÌýürünleri ihracatında maliyetlerin artmasının,Ìý²õ±ð°ì³Ùö°ùün rekabet gücünü olumsuz etkileme ve ekonomik büyüme üzerinde belirgin bir etki oluÅŸturma riski taşıdığını belirterek, "SKDM sonucu oluÅŸabilecek risklerin en uygun ÅŸekilde yönetilebilmesiÌýmadencilikÌý²õ±ð°ì³Ùö°ùüÌýaçısından büyük önem arz ediyor." dedi.
AB'deki Emisyon Ticaret Sistemi'ne (ETS) eÅŸ deÄŸerÌýkarbonÌýfiyatlandırma mekanizmasınaÌýsahipÌýülkelerin SKDM kapsamı dışında tutulacağını da dile getiren Çetinkaya, ÅŸunları kaydetti:
"Bu doÄŸrultuda, Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığı tarafındanÌý°Õü°ù°ìiye'de bir ETS kurulmasına yönelik faaliyetler devam ediyor. Düzenlemeden elde edilecek kaynağın, iÅŸletmelerin iÅŸ süreçlerine yeÅŸil teknolojileri entegre etmesine katkı saÄŸlamak üzere kullanılması öngörülüyor. Ayrıca, ilgili kamu kuruluÅŸları tarafından, sektörler üzerinde oluÅŸacak ilave maliyetleri telafi edici destek mekanizmaları üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bu sayedeÌýmadencilikÌýürünlerinin hem daha çevreci teknolojiler kullanılarak üretilmesi hem deÌý²õ±ð°ì³Ùö°ùün süreçten ekonomik olarak olumsuz etkilenmemesi saÄŸlanıyor."
Muhabir: Duygu Alhan, BaÅŸak Erkalan