

Keskin, AA muhabirine, Türkiye'de 2002'den itibaren Kırım Kongo Kanamalı AteÅŸi (KKKA) hastalığının tanısının konulması, ardından hastalığın yaygınlaÅŸması üzerine bu alanda çalışmaların baÅŸladığını söyledi.
Kendisinin de yaklaşık 15 yıldır keneler ve taşıdıkları hastalıklar üzerine çalışma yaptığını anlatan Keskin, "Ülkemizde en sık görülen kene kökenli hastalık KKKA ama keneler, KKKA dışında 200 kadar farklı hastalık ajanını taşımaktadır. Keneler, bunların insanlara ve hayvanlara bulaÅŸtırılmasında rol oynarlar." dedi.
Son yıllarda yaban hayvanlarının taşıdığı kene türleri üzerine çalışma yaptıklarını dile getiren Keskin ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Özellikle kuÅŸlar ve küçük memeliler üzerindeki keneleri sistematik açıdan araÅŸtırıyoruz. Hangi türler var, bunları belirliyoruz. Ülkemizde 2012 yılında yapılan çalışmaya göre 48 kene türü vardı ancak son yıllarda gerek biz gerekse baÅŸka üniversitelerdeki hocalarımızın katkılarıyla bu sayı 55'e çıktı. Özellikle yaban hayvanların incelenmesiyle gerçekleÅŸti bu tespitler. Åžu anda lisansüstü öÄŸrencilerimizle göçmen kuÅŸların getirdiÄŸi keneler ve bu kenelerde bulunması muhtemel hastalık ajanlarının varlıklarını, yaygınlıklarını araÅŸtırıyoruz. Aynı ÅŸekilde ülkemizde yayılış gösteren fareler gibi küçük memeliler üzerindeki keneleri topluyoruz ve taşıdıkları hastalık ajanlarını araÅŸtırıyoruz."
Kenelerin popülasyonunun artmasında en önemli etkenler nem ve sıcaklık
Keskin, kenelerin popülasyonunda yaÅŸanan artışın birçok nedeni olabileceÄŸine dikkati çekerek her kene türünün ayrı biyolojik ve ekolojik özellikleri bulunduÄŸuna iÅŸaret etti.
ÖrneÄŸin, KKKA hastalığının insanlara bulaÅŸmasının ana sorumlusu olan "hyalomma marginatum" türü kenelerin Türkiye'de daha önce de bulunan türler arasında yer aldığının altını çizen Keskin ÅŸunları kaydetti:
"1990'lı yıllarda ülkemizde sığırlar üzerinde yapılan çalışmalarda toplanan tüm kene türleri içinde 'hyalomma marginatum' türüne ait örneklerinin sayısının yüzde 5'i geçmediÄŸini görüyoruz. Son yıllarda yapılan çalışmalarda bu oranın yüzde 70'e kadar çıktığını görüyoruz. Özellikle Tokat ve çevresinin iklim açısından elveriÅŸli olması, bu kene türünün bölgede popülasyonunun artmasında en önemli neden. Burada nem ve sıcaklık en önemli faktörler. Bazı kene türleri daha düÅŸük veya yüksek sıcaklık isteyebilir ancak hyalomma marginatum türü keneler için 26-28 derece sıcaklık ve yüzde 80 nem, en elveriÅŸli ortam. Bu nedenle Tokat ve çevresinde hyalomma marginatum türü keneler oldukça yoÄŸun olarak bulunmaktadır."
Benzer iklimsel özelliklere sahip Kelkit Vadisi ile Kastamonu ve Zonguldak çevrelerinde kene ve KKKA vaka oranlarında artış görüldüÄŸünü anlatan Keskin, "Bunun nedeni de bu bölgelerin iklimsel koÅŸulları, sıcaklık ve nem deÄŸerinin KKKA hastalığının bulaÅŸmasında ana sorumlu olan hyalomma marginatum türü kenelerin yaÅŸaması için elveriÅŸli olmasıdır. Sıcaklık ve nemin dışında da pek çok neden kenelerin popülasyonlarının artmasında rol oynamaktadır. Bütüncül çalışmalar veterinerlik, tıp ve biyoloji bilimlerden akademisyenlerin katkılarıyla yapılmalıdır." diye konuÅŸtu.