365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Evlerde etkili tasarruf yöntemleriyle su tüketimi yarı yarıya azaltılabilir

09.06.2025
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Halil Fatih Akgül, su tasarrufu için geliÅŸtirilen "3-7-10 Kuralı" ile evsel tüketimde israfın yarı yarıya azaltılabileceÄŸini söyledi.


DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.


AA muhabirinin, TİSVA'nın 2025 İsraf Raporu'ndan derlediÄŸi bilgiye göre, kiÅŸi başına düÅŸen yıllık kullanılabilir su miktarının 2040'ta 1116 metreküpe, 2050'de ise 1069 metreküpe düÅŸmesi öngörülüyor. Bu da Türkiye'nin su kıtlığı yaÅŸayan ülkeler arasına girme riskini artırıyor.

Evsel su kullanımının büyük bölümü banyolarda gerçekleÅŸirken, bu alanlarda alınacak basit önlemlerle ciddi tasarruf saÄŸlanabiliyor.

Küvet yerine duÅŸ kullanılması yüzde 25 daha az su harcanmasına imkan verirken, yalnızca duÅŸ süresinin bir dakika azaltılmasıyla ayda 570 litre, dört kiÅŸilik bir ailede ise yılda 18 ton su tasarrufu mümkün hale geliyor.

Ayrıca uzun banyolar yerine kısa duÅŸları tercih etmekle yüzde 50 ile 80 arasında su tasarrufu saÄŸlayabilmek de mümkün oluyor.

Öte yandan çamaşır makinelerinin tam dolmadan çalıştırılmaması da yılda 9 tona yakın suyun israfını önleyebiliyor.

Özellikle ev içi tüketimde muslukların kontrollü kullanımı ve tasarruflu sistemlerin yaygınlaÅŸtırılması da önerilirken, el yıkama için ise "3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama" ÅŸeklinde uygulanan "3-7-10 Kuralı" tavsiye ediliyor.

"2 milyar insan güvenli suya eriÅŸemiyor"

TİSVA Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Halil Fatih Akgül, AA muhabirine yaptığı deÄŸerlendirmede, Türkiye genelindeki barajların doluluklarının bölgeden bölgeye deÄŸiÅŸmekle oranların ortalama yüzde 65-70 seviyesinde olduÄŸunu ancak yaz aylarında tarımsal ve evsel su kullanımının artmasıyla bunun önemli ölçüde düÅŸebileceÄŸini söyledi.

Özellikle Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde bazı barajların kapasitesinin mevsim normallerinin altında seyrettiÄŸinin altını çizen Akgül, "Bu durum, yaz aylarında özellikle kurak geçen bölgelerde su arzı açısından risk oluÅŸturabilir. Sürdürülebilir kullanım olmazsa, kısa vadede arz talebi karşılamakta zorlanabilir." diye konuÅŸtu.

Akgül, dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insanın hala güvenli içme suyuna düzenli eriÅŸiminin bulunmadığını anımsatarak, Türkiye'nin genel anlamda içme suyuna eriÅŸimde dünya ortalamasının üzerinde olsa da bazı kırsal bölgelerde altyapı eksikliÄŸi ve mevsimsel kuraklık nedeniyle sorunlar yaÅŸanabildiÄŸini ifade etti.

DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu'daki bazı köylerle yaz aylarında nüfus yoÄŸunluÄŸu artan turistik bölgelerde dönemsel su sıkıntılarının yaÅŸandığına iÅŸaret eden Akgül, "Elimizdeki TÜİK, DSİ ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler verileri bu konuda önemli göstergeler saÄŸlıyor. Türkiye'nin su stresi yaÅŸayan bir ülke konumuna hızla yaklaÅŸtığını da belirtmek isteriz." dedi.

"Kampanya el yıkarken su israfını önlemenin basit ama etkili bir yolu"

Akgül, halkı su tasarrufuna teÅŸvik etmek amacıyla çeÅŸitli farkındalık çalışmaları yürüttüklerini belirterek, bu kapsamda özellikle Dünya Su Günü'nde baÅŸlatılan ve hala sürdürülen "3-7-10 Kuralı" kampanyasının çalışmaların merkezinde yer aldığını dile getirdi.

Söz konusu kampanyanın vatandaÅŸlara el yıkarken su israfını önlemenin basit ama etkili bir yolu olduÄŸunu ifade eden Akgül, ÅŸu önerilerde bulundu:

"MusluÄŸu yalnızca gerekli olduÄŸu kadar açık tutmak, 3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama' ÅŸeklinde uygulanan yöntemle el yıkamada kullanılan su miktarını neredeyse yarı yarıya azaltmak mümkün. Ayrıca kampanyalarımızda 'küçük alışkanlıklarla büyük fark yaratabiliriz' mesajını da ön plana çıkarıyoruz. Bireysel davranış deÄŸiÅŸikliklerinin ülke genelinde çok ciddi su tasarrufu saÄŸlayabileceÄŸine inanıyoruz. Bu kapsamda vatandaÅŸlarımıza, muslukları gereksiz yere açık bırakmama, kısa duÅŸlar alma, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırma gibi pratik ve uygulanabilir öneriler sunuyoruz."

Sadece bugünü deÄŸil, geleceÄŸin de su kaynaklarını korumayı amaçladıklarını anlatan Akgül, bu nedenle özellikle çocuklara ve gençlere yönelik bilinçlendirme çalışmaları, eÄŸitim faaliyetleri ve sosyal medya kampanyaları yürüttüklerini söyledi.

Akgül, yaz aylarında artan su tüketimi göz önünde bulundurulduÄŸunda, bireysel düzeyde alınabilecek bazı basit ancak etkili önlemlerin ciddi tasarruf saÄŸladığını vurguladı.

Evlerde uygulanabilecek yöntemler arasında, diÅŸ fırçalarken ve tıraÅŸ olurken musluÄŸun kapatılması, su sızıntısı olan musluk ve rezervuarların gecikmeden onarılmasının yer aldığını belirten Akgül, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Ayrıca düÅŸük debili duÅŸ baÅŸlıkları ve tasarruflu musluk baÅŸlıkları kullanmak, bahçe sulamasını sabah erken saatlerde ya da akÅŸam yapmak, gri su (lavabo, duÅŸ) geri dönüÅŸüm sistemlerini tercih etmek geliyor. Bunlar hem çevreye duyarlılık hem de faturalar açısından ciddi fark yaratıyor."

Modern sulama sistemlerinin yaygınlaÅŸması için destek çaÄŸrısı

Akgül, tarımda suyun verimli kullanılmasının öncelikli konular arasında yer aldığının altını çizerek, bu alanda damla sulama ve yaÄŸmurlama gibi modern sulama tekniklerinin tercih edilmesi gerektiÄŸini belirtti.

Söz konusu yöntemlerin, geleneksel sulamaya göre yüzde 40 ila 60 su tasarrufu saÄŸladığını kaydeden Akgül, konuÅŸmasını ÅŸöyle tamamladı:

"Zamanlayıcı sistemler, toprak nem sensörleri ve dijital izleme teknolojileri de suyun ihtiyaç kadar kullanılmasını kolaylaÅŸtırıyor. Ancak ne yazık ki bu sistemlerin kullanımı hala bazı bölgelerde sınırlı. Gerek maliyet, gerekse bilgi eksikliÄŸi nedeniyle birçok çiftçi geleneksel yöntemlere devam ediyor. Bu noktada devlet destekleri ve yerel eÄŸitim programlarının artırılması büyük önem taşıyor. TİSVA olarak biz de bu konuda saha çalışmaları ve çiftçi eÄŸitimleri düzenliyoruz."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR