365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Peyzaj mimarı Prof. Dr. Åžükran Åžahin'den iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı "çare doÄŸada" çaÄŸrısı

12.05.2024
Ankara

Ankara Üniversitesi (AÜ) Peyzaj Mimarlığı Bölümü BaÅŸkanı Prof. Dr. Åžükran Åžahin, "Önce doÄŸa, bundan taviz vermeyeceÄŸiz. Ondan sonra binaların nereye, ne oranda yerleÅŸmesi gerektiÄŸine karar vermeliyiz." dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları BirliÄŸi (TMMOB) Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Åžahin, 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarih boyunca tüm toplumlarda doÄŸaya verilen deÄŸere dikkati çekti.

İnsanların ÅŸehirleÅŸmeyle doÄŸadan uzaklaÅŸmaya baÅŸladığını belirten Åžahin, tabiatla zaman geçirmenin önemine iliÅŸkin ÅŸöyle konuÅŸtu:

"20 dakika doÄŸada zaman geçirirseniz stres hormonu azalıyor. Bunu ayda 5 saat yaptığımızda daha mutlu bir insana dönüÅŸüyoruz. Yılda sadece 3 gün doÄŸada vakit geçirdiÄŸinizde bu hayati bir önem taşıyor. Her birey penceresinden baktığında en az 3 aÄŸacı görmeli. Hatta kendi mahallesinin yüzde 30'u yeÅŸil alan olmalı ve bunun yanı sıra yeÅŸil alana 300 metre uzaklıkta olup, 10 dakika içerisinde ulaÅŸmalı."

BaÅŸkentte bu konuda yapılan çalışmalara deÄŸinen Åžahin, "Ankara'daki bazı ilçelerimizde gerçekten yeÅŸil var gibi görünüyor ama eriÅŸilebilirlik, havayı temizleme, gürültüyü önleme, insanlara sunulan kullanım olanakları gibi konularda bir baÅŸarı ölçümüne gittiÄŸinizde beklenenin çok altında. Biz de ÅŸunu istiyoruz, yeri seçelim, doÄŸa tabanlı yapalım ve bunu insanların ihtiyaçlarına göre donatalım, doÄŸada yeniden canlanma olsun." diye konuÅŸtu. Prof. Dr. Åžahin, afet olduÄŸunda yeÅŸil alanların fazla olmasının, toplanma alanı olarak kullanılması açısından da önemli olduÄŸunu vurguladı.

İklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin yeÅŸil alanlara yönelik en büyük etkilerinden birinin, kuraklık yani "taban suyundaki azalma" olduÄŸuna iÅŸaret eden Åžahin, tarım alanlarında fazla su isteyen bitkilerin ekimine dikkat edilmesi gerektiÄŸini ifade etti.

İklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle artan küresel sıcaklığa iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulunan Åžahin, bir aÄŸacın gölgesinde sıcaklığın 10 derece düÅŸebildiÄŸini anlattı. Åžahin, "İklim deÄŸiÅŸiyor ama çare de doÄŸada. Bitkilerin soÄŸutucu etkileri hiç küçümsenecek gibi deÄŸil, hem de bedava. Ancak kentler için uygun bitkiyi seçmek gerekiyor. İklim deÄŸiÅŸiyor ama yeÅŸil alanlar bize çok ÅŸey vaat ediyor. DoÄŸayı dinlemek, doÄŸanın bilgeliÄŸine dayanmak zorundayız." deÄŸerlendirmesini yaptı.

"YeÅŸil ağırlıklı çalışmalıyız"

Prof. Dr. Åžahin, Avrupa'da mevcut yeÅŸil alanların azaltılmaması ve daha da artmasına yönelik yeni DoÄŸa Onarımı Yasası çıktığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:

"İnsanlarımız 'tek aÄŸaç' deyip, arkasını dönebiliyor, çivi çakabiliyor bundan artık vazgeçmek gerekiyor. Bir de yeÅŸil alanları tasarlarken yerel yöneticiler, halk, çok fazla sert zemin isteyebiliyor. Yani yeÅŸil yerine yapı, bina, restoran gibi talepleri olduÄŸunda tasarım da o yönde geliÅŸiyor. Biz daha yeÅŸil ağırlıklı çalışmalıyız, kurakçıl bitkiler ağırlıklı olmalı. ÖrneÄŸin, Ankara'ya Akdeniz bitkileri getirilmemeli. Ankara'nın bitkileri zaten yaşıyorken neden ekstra su vereceÄŸimiz, fazladan su harcayacağımız, böceklere karşı koruyacağımız bitkileri getirelim."

İmar planlarında önce binalardan kalan yerlerde yeÅŸil alan yapıldığını belirten Åžahin, "Bunun tersi olması gerekiyor. Önce doÄŸa. Bundan taviz vermeyeceÄŸiz. Ondan sonra binaların nereye, ne oranda yerleÅŸmesi gerektiÄŸine karar vermeliyiz. Açık ve yeÅŸil alanlar, Planlı Alanlar İmar YönetmeliÄŸindeki 'sosyal alt yapı' baÅŸlığından çıkarılıp, ayrı bir mevzuata tabi tutulmalı. Orada da ekolojik taban, doÄŸa tabanı korunmalı." ifadelerini kullandı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR