

Spor faaliyetlerinin arkasında bıraktığı karbon ayak izinde baÅŸta taraftarların ve sporcuların seyahatleri olmak üzere spor tesislerinin inÅŸası, ısıtma soÄŸutma sistemlerinin kullandığı enerji, taraftarlar için üretilen tekstil ürünleri gibi birçok faktörün payı bulunuyor. Bu noktada Olimpiyat Oyunları, Uluslararası Futbol Federasyonları BirliÄŸi (FIFA) tarafından düzenlenen Dünya Kupası ve kıtasal çapta düzenlenen turnuvalar öne çıkıyor.
AA muhabirinin derlediÄŸi bilgilere göre 2010'da Güney Afrika'da gerçekleÅŸen Dünya Kupası 2,75 milyon ton, Brezilya’da düzenlenen 2014 Dünya Kupası 2,27 milyon ton, Rusya'nın ev sahibi olduÄŸu 2018 Dünya Kupası 2,16 milyon ton, 2022'de Katar’da düzenlenen Dünya Kupası ise 3,63 milyon ton karbon emisyonuna neden oldu. 2010'daki emisyonların yüzde 67'si, 2014'tekilerin yüzde 83'ü, 2018'dekilerin yüzde 74'ü, 2022'deki emisyonların ise yüzde 51'i taraftarların ve sporcuların seyahatleri nedeniyle oluÅŸtu.
ÇeÅŸitli ülkelerden çok sayıda insanı bir araya getiren Olimpiyat Oyunları da karbon salımının yüksek olduÄŸu bir diÄŸer uluslararası spor organizasyonu.
2008 Pekin Olimpiyatları 1,18 milyon ton, 2012 Londra Olimpiyatları 3,3 milyon ton, 2016 Rio de Janeiro Olimpiyatları 3,6 milyon ton, Kovid-19 salgını nedeniyle bir yıl gecikmeli olarak 2021'de düzenlenen Tokyo Olimpiyatları ise 1,96 milyon ton ila 2,42 milyon ton karbon emisyonuna neden oldu.
Olimpiyatlar ve dünya kupaları dışında dünya üzerinde gerçekleÅŸen birçok ulusal ve uluslararası spor dalı da ciddi miktarda bir karbon yükü getiriyor.
Danimarka Spor AraÅŸtırmaları Enstitüsünün verilerine göre İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa, Meksika, Japonya ve Brezilya futbol liglerinde stadyumlar her yıl yaklaşık 100 milyon seyirciyi ağırlıyor. Çin, Japonya, Kore ve Meksika'daki basketbol ligleri yılda 40 milyon kiÅŸi tarafından takip edilirken Hindistan ve Avustralya’daki kriket maçları 5 milyon, ABD, Avrupa ve Asya'daki turnuvalarda golf ve tenis maçları ortalama 10 milyon seyirciyi tribünlere çekiyor.
¶Ù¾±ÄŸ±ð°ù ligler ve organizasyonlar eklendiÄŸinde sayısı yılda ortalama 200 milyonu aÅŸan spor seyircisinin en az 20 milyon tonluk bir karbon emisyonuna neden olduÄŸu tahmin ediliyor.
Sporda sürdürülebilirlik çabaları
BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından baÅŸlatılan Spor İçin İklim Eylemi Çerçevesi (UNSCAF) sporda sürdürülebilirlik için atılan adımların başında geliyor. UNSCAF'ın hedefleri arasında küresel spor topluluÄŸunun karbon emisyonunun ölçülmesi, raporlanması ve düÅŸürülmesi için giriÅŸimler gerçekleÅŸtirilmesi yer alıyor. Bu sebeple UNSCAF, imzacılarından emisyonlarını 2030 yılına kadar yarıya indirme ve 2040 yılına kadar net sıfıra ulaÅŸmaları konusunda taahhütte bulunmalarını istiyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA ve UEFA gibi birçok uluslararası spor federasyonunun imzacısı olduÄŸu giriÅŸim, kulüplerin de sorumlu oldukları karbon ayak izini düÅŸürmeleri noktasında taahhütlerde bulunmasını öngörüyor.
Neden oldukları karbon ayak izinin düÅŸürülmesi için adımlar atan bazı spor kulüpleri, yenilenebilir enerjiye geçiÅŸ yapmaya, bina yalıtımına yatırımda bulunmaya, çeÅŸitli ÅŸekillerde karbon ayak izlerini düÅŸürmeye ve iklim krizi konusunda farkındalık oluÅŸturmaya çalışıyor.
Bu giriÅŸimlerden biri olan ve Amerikan Basketbol Ligi (NBA) ve ABD Ulusal Hokey Ligi (NHL) maçlarına ev sahipliÄŸi yapan Climate Pledge Arena'da (İklim Taahhüdü Arenası) enerji kullanımından ulaşıma ve gıda teminine kadar birçok konuda sürdürülebilir uygulamalar hayata geçirildi.
Arjantin’de inÅŸa edilen dünyanın ilk EDGE (YeÅŸil Bina Sertifikası) belgesine sahip Estudiantes de La Plata Stadyumu'nun enerjisini karşılamak için güneÅŸ ve rüzgardan faydalanılırken stadyumda yaÄŸmur suyu hasadı yapılıyor.
Almanya’da sürdürülebilirlik konusunda öne çıkan takımlardan olan, BM’nin 'Sıfıra Yarış' kampanyasının imzacısı Werder Bremen kulübü, özellikle ulaşımdan kaynaklı karbon salımını azaltmaya çalışıyor.
İtalya’da ilk sürdürülebilirlik raporunu hazırlayan takım olan Juventus ve geri dönüÅŸüm çabalarıyla bilinen Udinese, bu alanda öne çıkan kulüplerin başında geliyor.
İspanya Birinci Futbol Ligi'nde (La Liga) ise Sevilla kulübü özellikle enerji ve su verimliliÄŸine dikkati çekmek için "Gezegen yoksa futbol da yok" sloganıyla baÅŸlattığı "Forever Green" (Daima YeÅŸil) kampanyasıyla birçok takıma örnek oldu.
Türkiye’deki spor kulüpleri arasında ise Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park'ın çatısına kurduÄŸu güneÅŸ enerjisi santrali ile Galatasaray öne çıkıyor. RAMS Park'ın, güneÅŸ enerjisiyle çalışan en güçlü stadyum ünvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesini saÄŸlayan 20 bini aÅŸkın güneÅŸ paneli, her yıl yaklaşık 3 bin 250 ton karbon emisyonunun önüne geçiyor.