

DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Uluslararası Kriyosfer İklim GiriÅŸiminin (ICCI) "Kriyosferin Durumu: Kayıp Buz, Küresel Hasar" baÅŸlıklı raporunda, dünya genelindeki buzulların, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerine karşı sanılandan çok daha hassas olduÄŸu ortaya konuldu.
Dünya çapındaki mevcut iklim politikalarının yeterli olmadığı vurgulanan raporda, bu politikaların sürdürülmesi halinde, küresel sıcaklık artışının 2100 yılına kadar 2,7 dereceye ulaÅŸacağı belirtildi.
Raporda, çoÄŸu ülkenin karbon emisyonunu azaltma planlarını 2050 sonrasına ertelemesinin ve fosil yakıt tüketimini sınırlandırmamasının, buzulların neredeyse tamamının yok olmasına ve deniz seviyelerinde geri dönüÅŸü olmayan yükseliÅŸe neden olacağı aktarıldı.
Küresel ortalama sıcaklıklarda yaÅŸanacak 2 derecelik artış sonucu, HindukuÅŸ Himalaya bölgesindeki buzullardan geriye yalnızca yüzde 25'inin kalacağına iÅŸaret edilen raporda, bölgedeki 2 milyar insanın, içme suyu, tarım ve enerji üretimi açısından ciddi risklerle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunuldu.
Raporda ayrıca, 2 derecelik sıcaklık artışının Grönland, Batı Antarktika, Alpler, Rocky DaÄŸları ve İskandinavya'daki buzulların da ciddi ÅŸekilde erimesine yol açacağı ortaya konuldu.
Alpler'deki en büyük buzul 2060'a kadar büyük oranda eriyecek
ICCI Direktörü Pam Pearson, Tacikistan hükümetinin giriÅŸimiyle baÅŸkent ¶Ù³ÜÅŸ²¹²Ô²ú±ð'de düzenlenen Buzulların Korunması Konferansı kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
KuruluÅŸun, yıllardır buzulların durumunu küresel iklim müzakerelerine taşımak için çalıştığını belirten Pearson, özellikle Himalayalar, Pamir DaÄŸları ve çevresindeki buzul bölgelerinde erimenin beklenenden çok daha hızlı ilerlediÄŸini ve bu sürecin yalnızca bölgesel deÄŸil, küresel ölçekte etkiler doÄŸuracağını erken dönemde fark ettiklerini ifade etti.
Pearson, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin buzullar üzerindeki uzun vadeli etkilerine, Alpler'de yer alan ve Avrupa kıtasının en büyük buzullarından olan Aletsch Buzulu'nu örnek göstererek dikkati çekti.
Atmosferde birikmiÅŸ ısı nedeniyle buzul kaybının kaçınılmaz olduÄŸunu aktaran Pearson, "Kötü haber ÅŸu ki ister düÅŸük ister yüksek karbon emisyon senaryosu izlensin, 2060 yılına kadar bu buzulun büyük kısmı eriyecek." dedi.
Öte yandan, küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlayan politikaların, hem kalan buzulların korunması hem de mevsimsel su kaynaklarının devamlılığı açısından fark yaratacağını vurgulayan Pearson, bu politikaların kararlılıkla uygulanmasıyla Aletsch Buzulu'nun bir kısmının korunabileceÄŸini kaydetti.
Pearson, "Ancak mevcut yüksek emisyon rotasında devam edersek bu yüzyılın sonunda buzul, tamamen yok olacak." deÄŸerlendirmesini yaptı.
Buzul erimesinin deniz seviyeleri ve su kaynaklarına etkisi
Fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonlarının buzul erimesinin arkasındaki ana neden olduÄŸunu belirten Pearson, "Asıl mesele, atmosferdeki karbondioksit miktarı. Isınmayı doÄŸrudan bu gaz tetikliyor. Yerel önlemler ya da söylentilerdeki gibi kayaları beyaza boyamakla bu süreci durdurmak mümkün deÄŸil. Yapılabilecek tek ÅŸey, fosil yakıt kaynaklı emisyonları azaltmak." diye konuÅŸtu.
Pearson, buzulların erimesinin, baÅŸta nehir havzaları olmak üzere küresel su kaynaklarını ciddi ÅŸekilde etkileyeceÄŸini vurguladı.
Çin'in kuzeybatısındaki Tarım Havzası gibi tarımsal üretimin fazla olduÄŸu bölgelerde kurak yaz ayları boyunca yeterli su bulunamayacağını ifade eden Pearson, bu nedenle ürün de yetiÅŸtirilemeyeceÄŸini dile getirdi.
Yalnızca buzulların deÄŸil, Grönland ve Antarktika gibi büyük buz tabakalarının da risk altında olduÄŸuna iÅŸaret eden Pearson, buzul kaybının deniz seviyelerine etkisini ÅŸöyle anlattı:
"Buzullar, buz tabakalarına kıyasla oldukça küçük alanlar kaplar, bu nedenle tamamı erise bile deniz seviyesinde yaklaşık yarım metrelik bir yükseliÅŸe neden olur. Ancak buz tabakalarının sadece bir kısmının erimesi durumunda, gelecek yüzyılın baÅŸlarında deniz seviyesinin 3 metreye, 2300 yılına kadar ise 10 ila 15 metreye kadar yükselmesi söz konusu olabilir. Bu da dünyanın tüm büyük kıyı kentlerinin sular altında kalması demek."
"Konferans farkındalığı artırmak adına önemli bir adım"
Pearson, ¶Ù³ÜÅŸ²¹²Ô²ú±ð'de düzenlenen Buzulların Korunması Konferansı'nın, farkındalığı artırmak adına önemli bir adım olduÄŸunu kaydetti.
Bu tür uluslararası etkinliklerin, kamuoyunu bilgilendirmek ve ülkeleri harekete geçirmek için kritik rol oynadığını aktaran Pearson, "İnsanların durumu tam olarak anlamasını saÄŸlamalıyız. Fosil yakıtları bırakıp yenilenebilir enerjiye geçiÅŸ ve atmosfere salınan karbon miktarının azaltılması konusunda toplumsal destek olmadan ilerleme mümkün deÄŸil." deÄŸerlendirmesinde bulundu.