

İngiltere merkezli Lloyd's Register Vakfı tarafından 142 ülke ve bölgeden yaklaşık 147 bin kiÅŸi ile görüÅŸülerek evsel atıkların nasıl deÄŸerlendirildiÄŸine dair rapor hazırlandı. Çalışmaya katılanlara, en sık hangi malzemeleri çöpe attıkları ve bu malzemeleri çöpe atarken ayrıştırıp ayrıştırmadıkları soruldu.
Dünyadaki yetiÅŸkin nüfusunun yüzde 95'inden fazlasını temsil eden veriler ışığında plastik atıklar, yüzde 42 ile dünya genelinde haneler tarafından en sık bildirilen birincil atık malzemesi oldu. Plastik atıkları yüzde 38 ile gıda atıkları, yüzde 7 ile kağıt ve karton, yüzde 2 ile kutular ve metaller, yüzde 11 ile diÄŸer atıklar takip etti.
Plastik atıkların bertaraf edilme oranında Slovenya yüzde 83 ile ilk sırada bulunurken bu ülkeyi yüzde 81 bertaraf oranıyla Çekya, yüzde 79 ile Esvatini, yüzde 78 ile El Salvador ve Hollanda takip etti. Gıda atıklarının bertaraf edildiÄŸi ülkelerin başında ise yüzde 79 ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alırken ikinci sırada yüzde 76 ile FildiÅŸi Sahili, üçüncü sırada yüzde 75 ile Gabon, dördüncü sırada yüzde 72 ile Fas ve beÅŸinci sırada yüzde 71 ile Lübnan geldi.
Karton ve kağıt bertaraf eden ülkeler listesinin ilk sırasında yüzde 36 ile İzlanda bulunurken yüzde 26 bertaraf oranıyla İsveç ikinci, yüzde 23 ile ABD üçüncü oldu. İngiltere ve İrlanda, yüzde 22'lik bertaraf oranıyla dördüncü sırayı paylaÅŸtı.
Atıklarını en fazla ve en az ayrıştıranlar
Hanelerin yüzde 53'ü atıklarını bertaraf etmeden önce ayrıştırdığını, yüzde 40'ı ayrıştırmadığını, yüzde 6'sı ise bazen ayrıştırdığını söyledi. Avustralya, Yeni Zelanda, Kuzey ve Batı Avrupa'da 10 haneden 9'u atıklarını ayrıştırma yöntemini tercih ederken bu oran DoÄŸu Asya'da yüzde 56, GüneydoÄŸu Asya'da yüzde 55, Orta Asya'da yüzde 53, Güney Asya'da yüzde 51 ÅŸeklinde dağılım gösterdi. Güney Afrika'da yüzde 27, Orta-Batı Afrika'da ise yüzde 24 ile en düÅŸük evsel atık ayrıştırma oranları tespit edilirken Afrika ve Orta DoÄŸu, hanelerin çoÄŸunun atıklarını ayrıştırmadığı bölgeler olarak öne çıktı.
Evsel atıklarını bertaraf etmeden önce ayrıştırmayı tercih eden ülkelerin ilk sırasında yüzde 99 ile Güney Kore yer aldı. Onu, yüzde 98 ile İzlanda, Belçika, İtalya, Slovenya takip etti.
Evsel atıklarını bertaraf etmeden önce ayrıştırmayan ülkeler sıralamasında yüzde 88 ile Gabon zirvede bulunurken, diÄŸer ülkeler yüzde 85 ile FildiÅŸi Sahili, yüzde 84 ile Kosova, yüzde 83 ile Togo, yüzde 80 ile Kamerun ÅŸeklinde sıralandı.
Küresel bir sorun haline gelen atık problemine iliÅŸkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan NiÄŸde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Çevre MühendisliÄŸi Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci, atığı, kullanımından vazgeçilmiÅŸ, kullanım sürecini tamamlamış bir malzeme olarak tanımladı.
"Sıfır atık yaklaşımında eski yaşam tarzı etkili olabilir"
Atıkların ilk olarak organik ve inorganik ÅŸeklinde ayrıldığını belirten Deveci, "Evimizdeki atıkları tehlikeli ve tehlikesiz atıklar olarak düÅŸünecek olursak tehlikeli atıklar evimizden çıkan yaÄŸlar, elektrikli, elektronik aletler, piller, atık ilaçlardır. Tehlikesiz atıklar ise evimizden çıkan ambalajlar, kağıt plastik, metal, camlardır. Bir de organik yapılar yani biyobozunur atıklar var. Bunlar da yemek artıkları, yemeÄŸin hazırlanma ve piÅŸmesi sırasında ortaya çıkan organik içeriklerimizdir. Ayrıca herhangi bir ÅŸekilde bunlara dahil olmayan, dönüÅŸemeyen ama aslında enerji olarak yüksek kapasiteye sahip atıklar da bulunmaktadır." diye konuÅŸtu.
Okullarda verdiÄŸi sıfır atık eÄŸitimlerinde özellikle kırsal bölgelerde yaÅŸayan çocukların atığın ne olduÄŸunu bilseler de bunu nereye atacaklarını veya nasıl yöneteceklerini bilmediklerini aktaran Deveci, bu durumun ÅŸehirde yaÅŸayanlar için de geçerli olduÄŸunu kaydetti.
Sıfır atık yaklaşımıyla hareket etmek isteyen bir bireyin 20 yıl öncesindeki yaÅŸam tarzı alışkanlıklarına geri dönmesi gerektiÄŸini ifade eden Deveci, ÅŸunları söyledi:
"Eskiden hiçbir ÅŸeyimizi atmadan artan malzemeleri yeniden deÄŸerlendirirdik. Biten yaÄŸ kutularındaki karanfiller herkesin aklına gelecektir. Evimizdeki eski kıyafetleri keserek örtü ve halı yapardık ve bir ÅŸekilde evimizde kullanırdık. Organik atığı da topraÄŸa atar, hayvanlara verirdik. Bu yüzden de evimizden doÄŸru düzgün atık çıktığını bilmezdik. Zaman ne kadar ilerliyorsa biz sürece adapte olduÄŸumuz için bu duyguları, bu yaÅŸam ÅŸekillerini terk ettik ve daha sonra da unutmaya baÅŸladık. Sıfır atık yaklaşımıyla bir bireyin atıklarını yönetebilmesi için öncelikli olarak tasarruf etmeyi öÄŸrenmesi lazım."
Atıkların ayrılmasında önemli noktalar
Deveci, evsel atıkların toplanması için belediyelerin atık yönetim sisteminin takip edilmesi, elektronik atıkların normal gıda atıklarıyla birlikte atılmaması, evde ikili atık toplama yöntemi uygulayarak ıslak ve kuru atıkların karıştırılmadan toplanması gerektiÄŸine dikkati çekti.
Türkiye'de geri dönüÅŸümü mümkün olmayan evsel atıkların yakıt üretim tesislerinde yakıta dönüÅŸtürüldüÄŸü, çimento fabrikası ve termik santral gibi yoÄŸun enerji harcanan endüstrilerde yakıt olarak kullanıldığı bilgisini veren Deveci, ÅŸunları kaydetti:
"Türkiye'de atıktan yakıt üretilen tesislerdeki üretimde yaÅŸanan bir sıkıntı var, nemlilik, yani dönüÅŸemeyen atıkların içerisine attığımız biyobozunur atıklar. EÄŸer biz evlerde dönüÅŸen, dönüÅŸmeyen ÅŸeklinde deÄŸil de organik kısmı ayrı, kalan inorganik kısmı kuru halde ayrı toplayacak olursak geri dönüÅŸüm tesislerinde bunlar ayrılabiliyorlar. Organik kısım da biyogaz üretimi için kullanılabiliyor. Ancak ıslak ve kuruyu bir araya getirdiÄŸimizde sadece yüzde 10 ila 15'lik kısmı geri ayırabiliyoruz. Bu da çok düÅŸük bir oran."
Avrupa'da kiÅŸi başına düÅŸen atık miktarının günlük 3-4,5 kilogram arasında deÄŸiÅŸtiÄŸini, Türkiye'de ise bu rakamın 1,3 kilogram olduÄŸunu iÅŸaret eden Deveci, Türkiye'deki düÅŸük verilere raÄŸmen atık yönetiminin doÄŸru yapılamaması nedeniyle özellikle yaz aylarında cadde ve sokaklarda atıklarla karşılaşıldığının altını çizdi.
Türkiye'deki evsel atığın yüzde 50'sini biyobozunur atıkların, kalan yüzde 50'lik kısmını dönüÅŸemeyen ve geri dönüÅŸebilir atıkların oluÅŸturduÄŸunu bildiren Deveci, atıkların ilk geri dönüÅŸüm oranının yüzde 10 iken ÅŸu anda bu oranın yüzde 32'ye kadar çıkmasının okullar baÅŸta olmak üzere kurumlarda verilen eÄŸitimler sayesinde olduÄŸunu vurguladı.
Deveci, eÄŸitim içeriklerine atık yönetiminin önemini vurgulayan konuların eklenmesi ve insanları atık yönetimine teÅŸvik eden farkındalık hareketlerinin sayısının artırılmasıyla atık yönetiminin yaygınlaÅŸabileceÄŸi deÄŸerlendirmesinde bulundu.