365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Güney Afrika'da ısınan deniz suyu dünyanın en büyük balık göçünü tehdit ediyor

15.08.2024
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Uzmanlara göre, biyokütle açısından dünyanın en büyük hayvan hareketliliÄŸi olarak kabul edilen Güney Afrika'daki sardalya göçüne katılan balık sayısı, iklim krizine baÄŸlı olarak ısınan deniz suyu nedeniyle azalabilir.

Güney Afrika’daki sardalya balıklarının ılıman bölgelerden Hint Okyanusu'na doÄŸru gerçekleÅŸtirdiÄŸi ve ülkede "KwaZulu-Natal Sardalya KoÅŸusu" olarak bilinen 1500 kilometrelik tek yönlü devasa göç hareketine milyarlarca sardalya katılıyor.

Ülkedeki çeÅŸitli üniversiteler ve araÅŸtırma merkezlerinde görevli akademisyenlerce hazırlanan "GüneydoÄŸu Afrika’daki Kitlesel Göç Sardalya KoÅŸusu Ekolojik Tuzak İçinde" baÅŸlıklı makaleye göre Güney Ekvator akıntısının bir parçası ve okyanuslardaki en hızlı akıntılardan biri olan Agulhas akıntısı boyunca gerçekleÅŸen bu göç hareketine çeÅŸitli yırtıcı kuÅŸlar ve diÄŸer deniz canlıları da dahil oluyor. Göç hareketine katılan sardalyalar, bölge halkı için de ciddi bir ticari gelir kaynağı oluÅŸturuyor.

AA muhabirine konuÅŸan Nelson Mandela Üniversitesi Kıyı ve Deniz AraÅŸtırmaları Enstitüsü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Lorien Pichegru, bu göçün hala birçok yönden gizemini koruduÄŸunu söyledi.

Sardalya KoÅŸusu'nu biyokütle açısından dünyanın en büyük hayvan hareketliliÄŸi olarak nitelendiren Pichegru, bu göç hareketinin baÅŸta deniz kuÅŸları olmak üzere birçok yırtıcı hayvan için çok önemli olduÄŸunu ifade etti.

Pichegru, "ÖrneÄŸin Kap SümsüÄŸü kuÅŸları. Buradaki çeyrek milyon kuÅŸ yumurtlama döngülerini sardalyaların koÅŸusuna göre ayarlıyor. Böylelikle yavruladıkları zaman çok kolay avlanabilecekleri bir döneme denk gelmiÅŸ oluyorlar. YaÅŸam döngülerini sardalya koÅŸusu etrafında ÅŸekillendiren çok fazla hayvan var." dedi.

Sardalyaların sıcak suları sevmediÄŸini ve bu baÄŸlamda iklim krizinin bu balıklar üzerindeki etkisinin araÅŸtırıldığını kaydeden Pichegru, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Afrika’daki sardalyaların iklim krizi ve aşırı avlanma baskısı altında azaldığını söyleyebiliriz. Sardalyaların ortalama 2-3 yıllık ömürleri var. Yani aslında sardalyaların varlıklarının devamı, yumurta ve larvalarının hayatta kalmasına baÄŸlı ve bu durum deniz suyu sıcaklığından doÄŸrudan etkileniyor. EÄŸer sıcaklık yüksekse larvaların büyüyüp yetiÅŸkin olması ve yeniden yumurtlaması süreci zorlaşıyor. Yani iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi kesinlikle sardalya sayısını düÅŸürüyor. Bu koÅŸullar altında önümüzdeki yıllarda sardalya koÅŸusunun durması da muhtemel. Bunun olması halinde birçok hayvan göç edecektir. Bunların arasında köpek balıklarını göstermek mümkün. Aynı zamanda zaten nesli tükenmekte olan Cape gannet kuÅŸlarının geleceÄŸi daha da tehlike altına girecektir. Ayrıca bölgede gelirleri bu balıklara baÄŸlı olan balıkçılar da etkilenecektir. Bu aslında tüm gıda zincirinin etkilenmesi anlamına geliyor."

Bölgede devam eden petrol ve gaz arama çalışmalarının da habitatı etkilediÄŸini bildiren Pichegru, deniz tabanındaki kazı çalışmalarının ciddi bir ses kirliliÄŸi oluÅŸturduÄŸunu ve bunun da canlıları olumsuz etkilediÄŸini anlattı.

Olası petrol sızıntıları karşısında da endiÅŸeli olduklarını dile getiren Pichegru, "Tüm bunların yanı sıra bölgede dünya üzerindeki en hızlı akıntılardan olan Agulhas akıntısı mevcut. Bu, olası bir sızıntının etkilerinin çok geniÅŸ bir alana yayılmasına yol açabilir." uyarısında bulundu.

"YaÅŸamın Muazzam Göçü" kayıt altına alınıyor

Fransız Ulusal Bilimsel AraÅŸtırma Merkezi (CNRS) himayesinde kurulan 1 Ocean Vakfı, BirleÅŸmiÅŸ Milletler EÄŸitim, Bilim ve Kültür TeÅŸkilatı (UNESCO) desteÄŸiyle gerçekleÅŸtirdikleri ortak proje kapsamında bu devasa göçü bilim insanları, sanatçılar ve aktivistlerle birlikte kayda alıyor.

Vakfın kurucularından olan su altı fotoÄŸrafçısı Alexis Rosenfeld, "Görünmeyeni görünür kılmak" mottosuyla yola çıktıklarını ve baÅŸlattıkları projeyle biyoçeÅŸitliliÄŸin önemini göstermek istediklerini, bu nedenle projelerini "YaÅŸamın Muazzam Göçü" olarak adlandırdıklarını kaydetti.

Projeye baÅŸlamalarındaki asıl nedenin Güney Afrika kıyılarında baÅŸlatılan bir doÄŸal gaz ve petrol arama çalışması olduÄŸunu aktaran Rosenfeld, bu durum karşısında endiÅŸelendiklerini, çalışmalara karşı doÄŸrudan bir mücadeleye girmek yerine bu projenin neye mal olabileceÄŸini göstermek için kendi film projelerini hayata geçirdiklerini anlattı.

Rosenfeld, "Olumlu anlatıların gücüne inanıyoruz. Böylelikle dünyaya, tehlikeye atılan ekosistemin, yaÅŸamın büyük göçünün ne olduÄŸunu gösterebileceÄŸiz. Bu yaÅŸamın ne kadar güzel olduÄŸunu göstermek, yaÅŸanan durumla doÄŸrudan mücadele etmekten daha güçlü." diye konuÅŸtu.

Projeye baÅŸlamalarındaki bir diÄŸer yönlendirici unsurun da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi olduÄŸundan bahseden Rosenfeld, ÅŸunları söyledi:

"İklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin okyanus akıntıları üzerinde büyük bir etkisi var ve bu durum göçleri de önemli ölçüde etkiliyor. ÖrneÄŸin normalde bu her sene gerçekleÅŸen bir göç hareketi ve geçen sene çok güzel bir ÅŸekilde gerçekleÅŸti, biz de kayda alabildik ama birkaç sene önce bu göç hareketini göremedik, ÅŸu an ise sınırlanmış bir durumda. Bu da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin doÄŸrudan sonuçlarından biri."

Göç hareketine milyarlarca hayvanın dahil olduÄŸunun altını çizen Rosenfeld, "Bazen önünüzü bile göremiyorsunuz çünkü görüÅŸ açınız hayvanlarla dolu oluyor. Etrafınızda milyonlarca sardalya, 50'yi aÅŸkın yüzebilen kuÅŸ, 20-30 yunus olabiliyor. Böyle olduÄŸunda da nerede olduÄŸunuzu ve ne yaptığınızı bile unutabiliyorsunuz." diyerek sözlerini tamamladı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR