

DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi, "Türkiye Enerji DönüÅŸümü Görünümü 2024" raporunu yayımladı.
Raporda, geçen yıl enerji dönüÅŸümüne iliÅŸkin hedeflerin yukarı yönlü güncellendiÄŸi ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliÄŸi politikalarının, ÅŸebeke yatırımları, dijitalleÅŸme, elektrifikasyon, adil dönüÅŸüm ve yeÅŸil finansman gibi alanlarla birlikte daha bütüncül bir çerçevede ele alınmaya baÅŸlandığı vurgulandı.
Bu yaklaşımın, enerji dönüÅŸümünün kamu politikalarının merkezine yerleÅŸtiÄŸini gösterdiÄŸi belirtilen raporda, özellikle yenilenebilir enerji hedeflerindeki artışın, bu yeni politika yöneliminin en belirgin göstergelerinden biri olduÄŸuna dikkat çekildi.
Kurulu gücün yüzde 59'u yenilenebilir enerjiden
Geçen yıl Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücü 115,9 gigavata ulaÅŸtı. Hidroelektrik, rüzgar, güneÅŸ, jeotermal ve biyokütleden oluÅŸan yenilenebilir kaynakların kurulu gücü ise 68,8 gigavat olarak gerçekleÅŸti. Böylece yenilenebilir enerji, toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 59'unu oluÅŸturdu.
Yıl boyunca devreye alınan yaklaşık 6,5 gigavatlık yeni kapasitenin yüzde 99'u yenilenebilir kaynaklardan saÄŸlandı. GüneÅŸ enerjisinde yaklaşık 4,3 gigavatlık rekor artış gerçekleÅŸirken, rüzgar enerjisinde yaklaşık 1 gigavat, hidroelektrikte ise yaklaşık 240 megavat yeni kapasite eklendi.
Bu dönemde yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi önceki yıla göre yüzde 15 artarak 158,8 teravatsaate ulaÅŸtı. Böylece toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 46'sı yenilenebilir kaynaklardan saÄŸlandı. GüneÅŸ, rüzgar ve hidroelektrik üretimi artarken, biyokütle ve jeotermal kaynaklı üretim ise önceki yıl seviyelerinde kaldı.
Fosil yakıt ithalatında düÅŸüÅŸ
Raporda, yenilenebilir enerji üretimindeki artışa raÄŸmen Türkiye'nin enerji tüketiminde ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığının sürdüÄŸü ifade edildi.
Geçen yıl enerji ürünleri ithalatı, önceki yıla göre yüzde 5 azalarak 65,6 milyar dolar oldu. Enerji kaynaklı dış ticaret açığı ise yüzde 7 düÅŸüÅŸle 49 milyar dolara geriledi. Bu geliÅŸmede yenilenebilir üretimin artmasının yanı sıra uluslararası enerji fiyatlarındaki düÅŸüÅŸ ve yurt içi talepteki durgunluk etkili oldu.
Raporda, enerji verimliliÄŸinin artırılması ve karbonsuzlaÅŸmanın hızlandırılması için elektrifikasyonun önemi vurgulandı. UlaÅŸtırmada elektrikli araçlar, ısıtma ve sanayide ise ısı pompaları, verimlilik artışı ve karbon salımının azaltılması açısından öne çıkan teknolojiler olarak gösterildi.
Geçen yıl trafiÄŸe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 10'u elektrikli olurken, toplam araç sayısı içinde elektrikli araçların oranı yüzde 1'de kaldı. Isı pompalarının kullanımında ise henüz beklenen geliÅŸme saÄŸlanamadı.
Raporda, sadece elektrik üretiminde deÄŸil, son kullanıcı tarafında da dönüÅŸüm gerektiÄŸine dikkat çekilerek, sanayinin yeniden yapılandırılması ve karbonsuzlaÅŸtırılmasının enerji dönüÅŸümünde kritik önemde olduÄŸu ifade edildi.
"Elektrik sektörünün dönüÅŸümü için yıllık 15 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı"
SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Direktörü Alkım BaÄŸ Güllü, rapora iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinde, Türkiye'nin yenilenebilir enerji hedeflerindeki iddialı artışın enerji dönüÅŸümündeki kararlılığı gösterdiÄŸini ancak fosil yakıtlarla ilgili projeksiyonların güncellenmemesinin belirsizlik yarattığını belirtti.
Öncelikle uzun vadeli stratejilerin açıklığa kavuÅŸturulması gerektiÄŸini ifade eden Güllü, ÅŸunları kaydetti:
"Türkiye'de halihazırda sadece elektrik sektörünün dönüÅŸümü için yıllık 15 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı bulunuyor. Bu finansmanın saÄŸlanabilmesi için piyasalarda ÅŸeffaflık ve öngörülebilirlik hayati önem taşıyor. 2024, Türkiye'nin enerji dönüÅŸümünde önemli adımların atıldığı, ancak mevcut politika ve uygulamaların kapsamı ve etkisi üzerine yeni soruların gündeme geldiÄŸi bir yıl oldu. Enerji sektörünün dönüÅŸümünün olası jeopolitik geliÅŸmelerden olumsuz etkilenmeden baÅŸarılı olabilmesi için kararlı, uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacımız var."
Güllü ayrıca, kurulması planlanan ulusal Emisyon Ticareti Sistemi'nin önemli adımlardan biri olduÄŸunu ve bu doÄŸrultuda oluÅŸturulacak ikincil mevzuatın enerji dönüÅŸümünün desteklenmesine yönelik uygulamaları netleÅŸtirmesinin önem taşıdığını vurguladı.