365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Deniz seviyesinin yükselmesi yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının yuvalarını tehdit edecek

22.05.2025
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Bilim insanlarının yaptığı araÅŸtırma, iklim kriziyle deniz seviyesinde meydana gelebilecek yükselmenin, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸası yuvalama alanlarını da etkileyeceÄŸini ortaya koydu.


DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.


Her yıl 23 Mayıs’ta kutlanan Dünya KaplumbaÄŸa Günü, kaplumbaÄŸaların korunmasına yönelik farkındalık oluÅŸturmayı amaçlıyor.

Uluslararası DoÄŸayı Koruma BirliÄŸi (IUCN) Kırmızı Listesi'ne göre yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının (Chelonia mydas) dünya genelindeki popülasyonu "tehdit altında", Akdeniz popülasyonu ise "tehdide yakın" (NT) statüsünde bulunuyor.

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında yer alan ve türün en önemli yuvalama alanlarından biri olarak kabul edilen Hatay SamandaÄŸ Sahili'ndeki yuvalar da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi kaynaklı deniz seviyesi yükselmesi nedeniyle risk altında.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesinden bilim insanlarının yürüttüÄŸü araÅŸtırmada, SamandaÄŸ Sahili'ndeki 3 bin 479 doÄŸal yuva verisi deÄŸerlendirildi.

Deniz seviyesinin 2100 yılına kadar yükseleceÄŸi 3 ayrı senaryonun hesaplandığı araÅŸtırmada deniz seviyesinin 0,48 metre, 0,63 metre ve 1,2 metre yükselmesi durumlarında, SamandaÄŸ Plajı’ndaki toplam kullanılabilir yuvalama alanlarının sırasıyla ortalama yüzde 9,7, yüzde 13,1 ve yüzde 31,8 oranında kaybolacağı öngörüldü. Bu oranlar, kıyı hattında önemli habitat daralmalarına ve yuvalama yoÄŸunluÄŸunun artmasıyla olası yeni risklere iÅŸaret ediyor.

Özellikle düÅŸük kıyı yüksekliÄŸine sahip Çevlik alt bölgesi, yüzde 45’e varan habitat kaybı ile en fazla risk altında olan alan olarak öne çıkarken, denizle kara arasındaki eÄŸimin düÅŸük olması nedeniyle, yuvaların taÅŸkın ve erozyona açık hale geldiÄŸi belirtildi.

"Kumsal yoksa kaplumbağanın yuva yapacak yeri yok demektir"

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan SuÅŸehri Timur Karabal Meslek Yüksekokulu ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. BektaÅŸ Sönmez, SamandaÄŸ kumsalının 14 kilometre uzunluÄŸa sahip, geniÅŸ yapısıyla yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸaları için önemli bir yuvalama bölgesi olduÄŸunu belirtti.

Türü uzun yıllardır takip ettiklerini ifade eden Sönmez, 2100 yılına kadar bu deniz seviyesi yükselme senaryoları altında, habitat alanlarındaki kayıpları ortaya koymak için çalışmayı yürüttüklerini anlattı.

Sönmez, ana hedefleri hakkında, "Gelecek nesiller için koruma yönetim planları oluÅŸturulurken, hangi alanların korunabildiÄŸini, hangi alanların kaybolmadığını ve yuvalamanın hangi bölgelerde yoÄŸunlaÅŸtığını göreceÄŸiz. Böylece, yuvaların yerlerinin deÄŸiÅŸtirilmesi gibi önlemlerle farklı koruma yöntemlerinin uygulanacağı alanları da belirlemiÅŸ olacağız." ifadelerini kullandı.

Sönmez, bir simülasyon çalışması yürüttüklerini, bunun için kumsal yükseklik ve eÄŸimlerini ortaya çıkarmak amacıyla 1100 metre sabit yükseklikte uçan bir dronla yüksek kalitede fotoÄŸraflar aldıklarını ve elde ettikleri yüksek kalitedeki fotoÄŸrafların kumsalın üç boyutlu yapısını ortaya çıkardığını aktardı.

"Alan daralması yaşanacak"

Ortaya koydukları kayıp oranlarının deniz çizgisinin olduÄŸu nokta itibarıyla belirlendiÄŸini vurgulayan Sönmez, ÅŸöyle devam etti:

"İklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin sonucunda beklentilerimiz sadece deniz seviyesinin yükselmesi deÄŸil, bunun paralelinde ÅŸiddetli fırtınaların olması, deniz seviyesinin yükselmesiyle kıyının erozyona uÄŸraması, kıyıdaki kumul alana tuzlu suyun taşınması gibi olası etkileri de düÅŸündüÄŸümüzde, yüzde 31,8'lik senaryo aslında denizin gelgit seviyesini de hesaba kattığımızda yüzde 50'yi bulabilecek. Deniz seviyesi yükselmesi, sıcaklığa baÄŸlı cinsiyet deÄŸiÅŸimi gibi iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi sonucunda türün yaÅŸayacağı en büyük 2 riskten biri. Bu, deniz kaplumbaÄŸalarının yuvalama habitatlarının kaybolmasına neden olacak yani kumsal yoksa kaplumbaÄŸanın yuva yapacak yeri yok demektir."

Sönmez, kaplumbaÄŸaların baÅŸta akarsu ağızları olmak üzere kumsallarda belirli alanlara yuvalama yaptığını, bu nedenle yükselme sonrası geriye kalan alanların yetersiz gelebileceÄŸini kaydetti.

Bir alan daralması yaÅŸanacağından bahseden Sönmez, "SamandaÄŸ kumsalında Asi Nehri'nin denize döküldüÄŸü her iki yakasındaki 3'er kilometrelik kısım, yani toplam 6 kilometrelik alanı oluÅŸturan kumsal, toplam yuvaların yüzde 80'ini barındırıyor. Yüzde 30'luk kayıp oluÅŸtuÄŸu zaman, geriye kalan yüzde 70'liÄŸin içerisinde daha küçük bir alan kalmış olacak. Eskiden 5 kaplumbaÄŸa oraya 15-30 yuva yaparken, ÅŸimdi 20 kaplumbaÄŸa gelip yuva yapacak. Bu da yoÄŸunluÄŸa baÄŸlı bazı sorunlar ortaya çıkaracak. Bir kaplumbaÄŸanın kendisinden önce yapılmış olan yuvanın yumurtalarına zarar verme, mikrobiyal aktiviteyi arttırıcı faaliyetlerin geliÅŸmesi, çakal, tilki gibi predatörlerin bölgeye çekilmesi gibi." diye konuÅŸtu.

"Bütün alanların haritalandırılıp senaryoların çalışılması gerekiyor"

Sönmez, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle dünyanın farklı bölgelerinde farklı sonuçlar görüleceÄŸine iÅŸaret ederek, bunun belirleyicisinin bölgenin eÄŸimi olduÄŸunu dile getirdi.

Kumsallarda, kıyı arkasındaki tahribatın azaltılmasının, kum tepelerinin ve bitki vejetasyonunun korunmasının çok önemli olduÄŸuna iÅŸaret eden Sönmez, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Kıyı arkası yapılaÅŸmaları, kum, bitkisel alan kayıplarına, eÄŸiminin düÅŸmesine ve kıyıda erozyona sebep oluyor. Mevcut kıyılarımızı mevcut durumuyla korumaya çalışmak gerekiyor. Kıyı ekosistemi dinamik bir yapıya sahiptir. Kum, denizden rüzgar estiÄŸi zaman arkalara doÄŸru gidecek, bitkilerle kum tepesi oluÅŸturacak, arkadan denize doÄŸru rüzgar estiÄŸinde kum tekrar denizin içine süzülecek. Bu dinamik yapıyı bir duvarla, yapıyla ya da evle kestiÄŸin zaman yapı bozulur. Bu nedenle tek tek bütün alanların haritalandırılıp senaryoların çalışılması gerekiyor."

Sönmez, DoÄŸu Akdeniz'deki deniz seviyesi senaryolarında ortaya çıkacak tabloyu görmek için yeni bir çalışma baÅŸlatacaklarını dile getirdi.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR