365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Erzincan'daki "herbaryum" yaklaşık 20 bin bitki örneÄŸiyle araÅŸtırmacılara rehber oluyor

09.04.2023
Erzincan

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) herbaryumu, yaklaşık 20 bin bitki örneÄŸiyle botanik araÅŸtırmacılarına rehber oluyor.

Erzincan ile Tunceli arasındaki Munzur DaÄŸları ve bölgedeki illerden 26 yıl boyunca akademisyenlerce toplanan 20 bin civarındaki bitki, özelliklerini kaybetmeden kurutuldu ve karton üzerinde tespiti yapıldıktan sonra presleme yöntemiyle muhafaza altına alındı.

Dosya üzerinde kimliklendirmesi yapılan ve isim ile özellikleri yazılan bitkiler, üniversite herbaryumunda muhafaza altında tutuluyor.

Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, bitkilerin böcek iliÅŸkileri ve bitkilerin zaman içerisinde yer deÄŸiÅŸtirmesiyle ilgili birçok bilimsel veriyi içinde barındıran herbaryum kayıtları, botanik ve çevre bilimcilerine araÅŸtırmalarında önemli katkı sunuyor.

EBYÜ Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali Kandemir, AA muhabirine, Anadolu'nun dünyanın en zengin bitki çeÅŸidine sahip coÄŸrafyaları arasında bulunduÄŸunu söyledi.

Türkiye'de botanik araÅŸtırmaları tarihinin 1701 yılında Fransız botanikçi Joseph Pitton de Tournefort'un Anadolu'yu ziyareti ile baÅŸlandığını belirten Kandemir, bu tarihten itibaren Türkiye'den çok sayıda bitki örneÄŸi toplanmaya baÅŸlandığını anlattı.

Üniversitelerinde yaklaşık 20 bin bitkinin herbaryum kaydının bulunduÄŸunu belirten Kandemir, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Ülkemizde ve dünyada iklim verilerindeki deÄŸiÅŸimler dikkate alındığında kuzey yarım küredeki bitkilerin, güneyden kuzeye, alçaklardan yükseklere doÄŸru göç ettiÄŸine ve edebileceÄŸine dair çok sayıda çalışma var. Ülkemizden bir örnek olarak, dünyada sadece Erzincan Kemah Sürek köyü çevresinde yaÅŸayan ve yöre insanının 'püskül' diye adlandırdığı endemik bitkinin gelecekteki dağılımı modellendiÄŸinde iklimsel açıdan bitkinin yaÅŸam alanının bugünkü alanından ülkemizin diÄŸer daÄŸlık bölgelerine doÄŸru deÄŸiÅŸeceÄŸini ve yaÅŸam kuÅŸağının deÄŸiÅŸtiÄŸini göstermiÅŸtir. YaÅŸanan küresel ısınmayla birlikte sarıçam ormanların kuzeye doÄŸru çekilmesine baÄŸlı olarak ona bağımlı olan Sipikor papatyası da daha kuzeye doÄŸru çekilmiÅŸtir."

Kandemir, bu durumdan bitkinin yaÅŸam kuÅŸaklarının da kuzeye doÄŸru kaymaya baÅŸladığı anlamı çıktığını belirterek, "Günümüzde zaten Kuzey Amerika'da ve Avrupa'da daha güneyde yaÅŸayan bitki çeÅŸitlerinin daha kuzeye ve daÄŸların üst seviyelerine doÄŸru göç ettiÄŸi ile ilgili çok sayıda bilimsel araÅŸtırma var." dedi.

Kandemir, küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı olarak karların hızlı erimesinin, bitkilerin çiçek açması veya üremesini de olumsuz yönde etkilediÄŸine dikkati çekti.

"Bitki, kış koÅŸullarının geçtiÄŸinden emin olmak ister"

Gerek tarım bitkileri gerekse yüksek koÅŸullara uyum saÄŸlamış endemik bitki tohumlarının çimlenebilmek için soÄŸuk havaya ihtiyaç duyduÄŸunu söyleyen Kandemir, "Çünkü bitki, kış koÅŸullarının geçtiÄŸinden emin olmak ister. Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı olarak bu soÄŸuk periyotların ortadan kalkmış olması, gerek doÄŸal bitkilerin gerekse insanların ihtiyacını karşılayan kültür bitkilerinin meyve üretimlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Çiftçiler buÄŸdayların yeterince geliÅŸemediÄŸinden söz ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden birisi yeterince soÄŸukla karşılaÅŸmamış olmalarıdır." ifadelerini kullandı.

Kandemir, ülkedeki endemik bitkiler ile tarım amaçlı yetiÅŸtirilen bitkilerin bir kısmının erken çiçek açtığından dolayı küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden olumsuz etkilendiÄŸini anlattı.

İliç papatyasının çiçeklenme süresinde 40 günlük sapma tespit edildi

Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin ülkedeki bitkileri nasıl etkileyebileceÄŸi ile ilgili örnekler veren Kandemir, ÅŸunları kaydetti:

"Bunlardan birisi Erzincan'a özgü olan İliç papatyası dediÄŸimiz bir bitki. Bu bitki ilk olarak bundan yaklaşık 115 yıl kadar önce Alman botanikçi Paul Sintenis tarafından Erzincan'da toplanmış. Daha sonra aynı bitki tarafımdan toplanmıştır. İlk toplanma tarihi ile benim topladığım yıl arasında yaklaşık 115 yıllık bir süre farkı var ve çiçeklenme süresi baÄŸlamında da 40 günlük sapma söz konusu. Bitki bilimine ait geçmiÅŸteki kayıtlar incelendiÄŸinde genel olarak mevsimlerin ötelendiÄŸini ve bitki yaÅŸam kuÅŸaklarının deÄŸiÅŸtiÄŸini fark ediyoruz. Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı olarak tarım alanlarının ve tarım kuÅŸaklarının deÄŸiÅŸtiÄŸini de görüyoruz. Dolayısıyla bu deÄŸiÅŸimin hangi yönde olduÄŸu ve gelecekte ne gibi sorunlara neden olacağı konusunda ciddi çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR