365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Bal arıları, yarım kilogram bal üretmek için yaklaşık 2 milyon çiçek geziyor

20.05.2025
Ankara

Yarım kilo bal üretmek için yaklaşık 2 milyon çiçek gezen bal arıları, yalnızca arı sütü, propolis ve balmumu üretmekle kalmıyor, ekosistemin sürekliliÄŸine ve tarım ürünlerinin yüzde 75'inden fazlasının üretimine katkı saÄŸlıyor.


DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.


Bir arı, hayatı boyunca ortalama bir çay kaşığının 12'de 1'i kadar bal üretiyor ve yarım kilogram bal için bir grup bal arısının 2 milyon çiçeÄŸi gezmesi gerekiyor.

Nektar kesesi, baÅŸlarının yanında iki bitiÅŸik gözü ve baÅŸlarının üstünde üç tekil gözü bulunan bal arıları, 170 koku alıcısı sayesinde çiçeklerden bal üretiyor ve kendine has kokuları olan kolonilerini bulabiliyor.

BulduÄŸu besin kaynağının konumunu yaptığı özel bir dans ile diÄŸer arılara anlatan bal arılardan duyulan "vız" sesi ise aslında saniyede yaklaşık 230 defa kanat çırpmalarından kaynaklanıyor.

Ancak milyonlarca çiçeÄŸi dolaÅŸarak sadece bir kaşık balın küçük bir kısmını üretebilen bu canlılar, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, çevre kirliliÄŸi, tarım ilaçları ve yaÅŸam alanı kaybı nedeniyle yok oluyor.

Arıların hem insan saÄŸlığı hem de ekosistem için taşıdığı öneme dikkat çekmek amacıyla, modern arıcılığın öncüsü Anton Jansa'nın doÄŸum günü olan 20 Mayıs, 2018'den bu yana her yıl Dünya Arı Günü olarak kutlanıyor.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Arı Günü'nün bu yılki temasını "Hepimizi beslemek için doÄŸadan ilham alan arılar" olarak belirleyerek, arıların tarım ve doÄŸadaki kritik rolüne dikkati çekti.

Arıların doÄŸadaki rolü

FAO verilerine göre, 308 bin çiçekli bitki türünün yaklaşık yüzde 90'ı, üremek için tozlaÅŸmaya yardımcı olan canlılara ihtiyaç duyuyor.

Dünya genelinde 20 binden fazla arı türü ve toplamda 200 binden fazla hayvan türü, tarım ürünlerinin yüzde 75'inden fazlasının üretimine katkı saÄŸlayarak gıda sisteminin temelini oluÅŸturan tozlaÅŸmayı destekliyor.

Meyve, sebze, kuruyemiÅŸ ve tohum gibi ürünlerin üretiminde büyük rol oynayan arılar, sadece verimi deÄŸil, gıdanın kalitesini ve çeÅŸitliliÄŸini de artırıyor.

Arılar, ekosistem ve iklim hakkında önemli ipuçları vermesiyle de çevresel saÄŸlığın göstergesi olarak biliniyor.

Arıların korunması, toprağın verimliliÄŸini, hava ile suyun kalitesini ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine adaptasyonu artırırken, zararlı böceklerle mücadeleye, biyolojik çeÅŸitliliÄŸin korunmasına ve ormanların yenilenmesine katkı sunuyor.

Arıların ürettiÄŸi ürünler, saÄŸlık ve turizm sektöründe de kullanılıyor

Arıların ürettiÄŸi ürünlerin kullanıldığı alternatif bir tedavi yöntemi olan apiterapi, insan ve hayvan saÄŸlığını desteklemek için kullanılıyor.

Özellikle arı zehri, bazı hastalıkların ve saÄŸlık sorunlarının tedavisinde faydalı sonuçlar verebiliyor.

Ayrıca, turistlerin arı kovanlarını ziyaret ettiÄŸi, arılarla ilgili ürünleri tattığı "apiturizm" isimli özel bir turizm dalı da var.

Arılar, balın yanı sıra balmumu, arı sütü ve propolis üretiyor

Kendine has tadı sayesinde hem gıda hem de tatlandırıcı olarak kullanılan bal, aynı zamanda içerdiÄŸi çeÅŸitli mineraller, enzimler, vitaminler ve proteinler sayesinde tıp alanında da ön plana çıkıyor.

İşçi bal arıları tarafından üretilen balmumu, dudak balsamı, mum ve kozmetik ürünler gibi pek çok farklı alanda kullanılıyor.

Larvaları ve kraliçe arıyı beslemek için hemÅŸire iÅŸçi arılar tarafından üretilen arı sütü, ÅŸifalı özellikleri nedeniyle gıda takviyesi olarak satılıyor.

Arıların aÄŸaç reçinesiyle kendi salgılarını karıştırarak ürettiÄŸi propolis ise bakteri ve mantar enfeksiyonlarını önleyici etkiye sahip olduÄŸu için saÄŸlık alanında tercih ediliyor.

Arı popülasyonunu ve çeÅŸitliliÄŸi azaltan faktörler

Arılar, sürdürülemez tarım uygulamaları, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve çevre kirliliÄŸi gibi tehditlerle karşı karşıya kalıyor.

Bununla birlikte, yerel arı türlerinin yerini egzotik türlerin alması ve yaÅŸam alanlarının yok edilmesi arı popülasyonunun ve çeÅŸitliliÄŸinin azalmasına neden oluyor.

Son yıllarda dünya genelinde arı popülasyonunda ciddi bir düÅŸüÅŸ yaÅŸandığına dair endiÅŸeler artarken, yeni veriler Kuzey Amerika ve Avrupa'da arı kolonilerinin azaldığını ancak Asya ülkelerinde arı popülasyonunun arttığını gösteriyor.

Çin, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve İran'da arıcılık faaliyetleri büyürken, uygun iklim, doÄŸal çeÅŸitlilik, geleneksel arıcılık kültürü ve ticari talebin artması bu yükseliÅŸi destekleyen faktörler arasında yer alıyor.

Özellikle ABD'de, 1960'lardan bu yana habitat kaybı, pestisit kullanımı, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, hastalıklar ve parazitler nedeniyle arı kolonilerinde düÅŸüÅŸ yaÅŸanıyor.

Arıların korunmasında kiÅŸisel çabalar etkili oluyor

DoÄŸayla uyumlu tarım yöntemleri ve zararlı böceklerle mücadele, arıların korunmasına yardımcı olurken ürünlerin verimini artırıyor ve çevreye verilen zararı azaltıyor.

Arı dostu çiçekler dikmek, arı evleri inÅŸa etmek, arıların ürünlerinden satın almak, zararlı kimyasallardan ve tarım ilaçlarından kaçınmak, yerde yuvalayan arılar için yuvalama alanları bırakmak ve bitki çitleri dikmek de arıları korumak için günlük hayatta uygulanabilecek önlemler arasında yer alıyor.

´¡°ùı³¦Ä±±ôı°ì

Dünya genelinde 20 binden fazla arı türü bulunmasına raÄŸmen, modern arıcılıkta ağırlıklı olarak yalnızca birkaç arı türü kullanılıyor.

Arıların ürettiÄŸi ürünlerin kalitesi, büyük ölçüde bulundukları çevreye baÄŸlı olduÄŸu için arıcılar, kovanlarını yerleÅŸtirecekleri yeri dikkatle seçiyor.

´¡°ùı³¦Ä±±ôı°ìta, doÄŸal malzemelerle yapıldığı için genellikle düÅŸük maliyetli olan yerel tip kovanlar, açılabilir yapıları sayesinde arıcıların içeriÄŸi gözlemlemesine ve arılara hastalık tedavisi uygulanmasına olanak tanıyan hareketli çerçeveli kovanlar ve karmaşık yapılı modern kovanlar ön plana çıkıyor.

Dünyadan örnekler

Slovenya, kırsal kalkınma programlarıyla arı dostu tarım uygulamalarını teÅŸvik ederken, ülkede yazlık çiçekli bitkilerin ekilmesi arılar için sürekli bir nektar kaynağı saÄŸlıyor.

Etiyopya, geleneksel bilgiyi ve organik tarımı birleÅŸtirerek hem arı yaÅŸam alanlarını koruyor hem de bal ve kahve üretimiyle yerel halkın geçimini destekliyor.

Peru'da tarım ürünlerinin yaklaşık yüzde 40'ı tozlayıcılara baÄŸlı olduÄŸu için tarım politikalarında öncelikli sektör ilan edilen arıcılık ulusal kalkınma planlarının bir parçası haline geliyor.

Filipinler, yerli iÄŸnesiz arılarla yapılan doÄŸal arıcılığı destekleyerek hem biyoçeÅŸitliliÄŸi koruyor hem de kırsal topluluklara gelir kaynağı saÄŸlıyor.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR