365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

"Gizli açlık" sorunu gübreleme aÅŸamasında çözülebilir

03.01.2025
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Prof. Dr. İsmail Çakmak, tahıllardaki çinko, iyot, demir ve selenyum gibi mikro elementlerin eksikliÄŸiyle ortaya çıkan "gizli açlığı", geliÅŸtirdikleri gübre formülasyonlarıyla azaltmayı hedeflediklerini belirtti.

Stanford Üniversitesince hazırlanan "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde, tüm bilim dallarında son 5 yıldır üst üste Türkiye’den birinci, kendi araÅŸtırma alanı tarım-agronomi dalında ise dünyada 6'ncı sırada yer alan Çakmak, "gizli açlık" konusunda çalışmalar yürütüyor.

AA muhabirine konuÅŸan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve DoÄŸa Bilimleri Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çakmak, gizli açlık kavramını, tahıllar gibi bitkisel kökenli gıdalarda çinko, iyot, demir ve selenyumun çok düÅŸük miktarlarda bulunması durumunda, bunları sıkça tüketen insanlarda görülen mikro element noksanlığı ÅŸeklinde tanımladı.

Çakmak, "Beslenmek karın doyurmak deÄŸil tükettiÄŸimiz gıdaların içerisindeki minerallerin, vitaminlerin ne kadar olduÄŸuyla ilgilidir. Karın doyurmakla beslenmeyi birbirinden ayırmamız, karın doyururken tükettiÄŸimiz gıdaların kompozisyonunu bilmemiz gerekir. Bugün sıklıkla tüketilen tahıl kökenli gıdalar gerçekten mineraller bakımından çok düÅŸük düzeydedir. Aslında dünyada tahılları nerede yetiÅŸtirirseniz yetiÅŸtirin mikro elementler bakımından hayvansal kökenli gıdalara göre çok fakirdir." dedi.

"Okul performansında çok büyük bir rolleri var"

Dünya genelinde 5 milyar insanın tükettiÄŸi gıdalardan yeterince demir ve iyot, 3 milyar insanın da yeterince çinko alamadığını vurgulayan Çakmak, gizli açlık sorununun yaygın görüldüÄŸü ülkelerden biri olan Türkiye'de günlük kalori ihtiyacının karşılanmasında buÄŸdayın payının yüzde 40-45 civarında olduÄŸunu, bunun kırsal kesimde ve yoksul ailelerde yüzde 60'ı aÅŸtığını ifade etti.

Gizli açlık sorununun temel nedenini toprağın mineral fakiri olmasına baÄŸlayan Çakmak, mikro element eksikliklerinin en çok çocukları etkilediÄŸini kaydetti.

Çakmak, "İyot çocukların özellikle mental ve biliÅŸsel fonksiyonlarını çok etkiliyor. O nedenle okul baÅŸarısında, ve performansında, anlamada ve öÄŸrenmede bu tür mikro elementlerin özellikle iyot ve çinkonun çok büyük bir rolü var." diye konuÅŸtu.

Gizli açlık sorununun toprakta baÅŸladığını, çözümün de toprakta aranması gerektiÄŸini ifade eden Çakmak, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Açlık, insan vücudundan önce toprakta baÅŸlıyor çünkü bu elementlerin zaten kimyasal açıdan yarayışlılığı düÅŸükken bir de her yıl üretim yaparak topraktan bu elementlerin sürekli kaldırılmasına neden oluyoruz. Topraktan her yıl mısır üretmekle 1 hektar alandan 500 gram saf çinko kaldırılıyor. Ona benzer miktarlarda demir, selenyum kaldırılıyor. Yıllar sonra bu toprakta da mineral açlığı baÅŸlıyor."

"Tarımsal yöntemleri kullanarak bu sorunu çözmeye çalıştık"

Dünyada artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için bitkisel verimin artırıldığına fakat verimdeki artışın gıdanın besleyici özelliÄŸinin azalmasına neden olduÄŸuna dikkati çeken Çakmak, mısır, buÄŸday ve pirinçteki çinko, selenyum ve iyot gibi mikro elementlerin miktarlarını artırmaya çalışarak, küresel bir problem olan gizli açlığı azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Çakmak çalışmalarını ÅŸöyle özetledi:

"Çinko, demir gibi bazı elementlerce düÅŸük toprakları kullanarak bitkiler özellikle tahıl yetiÅŸtiriyoruz. Bu tahılların, besin elementleri noksanlığı olan topraklarda nasıl yetiÅŸtiÄŸini takip ediyoruz. Birtakım formülasyonlarla bu bitkilerin büyümesine nasıl katkı saÄŸlarız sorusuna cevap veriyoruz. Burada da odak noktamızda yine mikro besin elementleri, özellikle çinko ve iyot var. Bu mikro elementlerin az olduÄŸu topraklarda bitkileri geliÅŸtirerek, örneÄŸin çinkoyu az, orta ve çok yüksek verdiÄŸimizde nasıl bir geliÅŸim olduÄŸunu izliyoruz. Agronomi, tarımsal yöntemleri kullanarak, gübreleme yaparak bu sorunu çözmeye çalıştık. TopraÄŸa ve bitkiye çinko ya da selenyumu verdiÄŸiniz zaman bitkinin danesindeki miktarları hemen daha o hasat yılında artırabiliyorsunuz. Sıklıkla kullanılan gübrelere çinko, selenyum ve iyot katarak bu problemi azaltmak çok kolay."

"Ortalama verim artışları yüzde 10-15 civarında"

Bitkilerdeki mikro elementleri doÄŸal yollarla artırmaya çalıştıklarının altını çizen Çakmak, yetiÅŸtirdikleri bitkileri hasat ettikten sonra topraÄŸa veya yapraÄŸa verdikleri yeni formülasyonlarla daneye ne kadar çinko ve iyot taşındığını anlamak için laboratuvarda fizyolojik testler gerçekleÅŸtirdiklerini anlattı.

Gübrelemenin hem çok pratik hem de ekonomik bir strateji olduÄŸuna vurgu yapan Çakmak, "Bu elementlerin, özellikle çinkonun verime etkisi çok yüksek oluyor. Bölgeden bölgeye deÄŸiÅŸmekle birlikte kimi yerde eÄŸer toprakta çok çinko eksikliÄŸi varsa verimi yüzde 30'lara kadar artırabilirsiniz. Fakat genellikle ortalama bulduÄŸumuz verim artışları yüzde 10-15 civarında. Türkiye gibi çinkonun çok eksik olduÄŸu yerlerde bazen verimde yüzde 50'leri aÅŸan etkiler olabilir." diye konuÅŸtu.

Türkiye'nin, özellikle çocuklar için mutlaka çinko, demir, iyot ve selenyum gibi mikro elementlerce zenginleÅŸtirilmiÅŸ gıda üretim planlaması yapması gerektiÄŸine iÅŸaret eden Çakmak, bu minerallerin çocuklara en etkili ve en kolay biçimde ekmek, süt gibi gıdalarla verilebileceÄŸini sözlerine ekledi.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR