Viyana
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), 67 yıldır üye ülkelerle yaptığı kapsamlı anlaşmalarla bir yandanüenerjinin barışçıl amaçlar doğrultusunda kullanılmasıççalışırken, diğer yandan geliştirdiği teknolojileri insanlığın yararına sunmayı hedefliyor.
Alman kimyagerlerin 1938’deüfüzyonu keşfetmesiyle başlayanüsilah üretimine ilişkin süreç, 1942’de ABD’nin Manhattan Adası'nda kurulan Los Alamos Laboratuvarı’nda ünlüüfizikçi Robert Oppenheimer’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sonucunda İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesine yakın tamamlandı.
üsilahın babası olarak da adlandırılan Yahudi asıllı Oppenheimer’in icat ettiği bu yıkıcı silah, 6 Ağustos 1945’te Japonya’nın önce Hiroşima, daha sonra da Nagazaki kentlerinde kullanıldı.
Çok kısa sürede çoğunluğunu sivillerin oluşturduğu 130 binden fazla insanın ölümüne yol açan bu yıkıcı silahın, kısa sürede farklı ülkelerin de eline geçmesi ve bu alanda yapılan çalışmaların kaygılara yol açması, uluslararası, tarafsız bir kuruma ihtiyaç olduğu görüşünü öne çıkardı.
- UAEA’nın temelleri atılıyor
Dönemin ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower'ın 8 Aralık 1953'te Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığı "Barış İçin Atom" başlıklı konuşmasıyla Ajans'ın kurulmasına ilişkin ilk adım atılmış oldu.
Eisenhower'ın girişimi sonrasında UAEA tüzüğü 23 Ekim 1956'da 81 ülke tarafından oy birliğiyle onaylandı ve 29 Temmuz 1957'de yürürlüğe girerek BM bünyesinde özerk bir kuruluş statüsünde faaliyetlerine başladı.
Ajans'ın tüzüğünde yer alan ikinci maddede, kurumun iki temel misyonuna işaret edilerek, "Ajans,üenerjinin tüm dünyada barışa, sağlığa ve refaha katkısını hızlandırmayı ve genişletmeyi amaçlayacaktır." ifadesine yer verilirken, kurumun kontrol ettiği ya da destek verdiği herhangi birüfaaliyetin askeri amaçlara hizmet etmemesiççaba sarf edileceği de vurgulandı.
- Ajans'ın merkezinin tarafsız Avusturya’da kurulma kararı
Ajans üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen ilk Genel Kurulda, UAEA’nın merkezinin, İkinci Dünya Savaşı sonrasında henüz özgürlüğünü kazanmış ve tarafsızlık ilkesini benimsemiş Avusturya'nın başkenti Viyana'da kurulması kararlaştırıldı.
Viyana'da bir otelde hizmet vermeye başlayan Ajans merkezi, 1979'da BM Viyana Ofisi'nin inşasının tamamlanmasıyla buraya taşındı.
Ajans'ın Viyana'daki merkezinin dışında Toronto, Tokyo, New York ve Cenevre'de bulunan ofislerinin yanı sıra Avusturya'nın Seibersdorf kenti ve Monako'daki laboratuvarlarındaüçalışmalar yürütülüyor.
- Ajans'ın Yönetim Kurulu
Dünya genelinde Eylül 2023 itibariyle 178 ülkenin üye olduğu Ajans'ın her iki yılda bir değişen 35 üyeden oluşan yönetim kurulu, üç ayda bir toplanarak kurumun çalışmalarını veüügüvenliğe ilişkin konuları ele alıyor. Türkiye de Eylül 2022'denberiyönetim kurulunda yer alıyor.
Bütün üyelerin katılımıyla yılda bir kere genel kurul toplantısı düzenleniyor ve burada üye ülkelerüalanda yaptıkları çalışmalar ve Ajans'la yürüttükleri işbirliğini içeren konuşmalar yapıyor.
Ajans'ın kuruluşundan bu yana 6 başkan görev alırken, 2019’da göreve gelen Arjantin kökenli diplomat Rafael Mariano Grossi, 2027’ye kadar bu görevi sürdürecek.
-ügüvenlik
Sağlıktan tarıma kadar birçok alanda dünya tarihinin son 80 yılına damgasını vuranüteknolojik gelişmeler, insan hayatına gözle görülür katkılar sağlarken, bu alanda yaşanan veya yaşanabilecek olası kazaların da uzun süreli ciddi hasarlara yol açtığının görülmesi, daha fazla güvenlik ve emniyetin sağlanması düşüncesini doğurdu.
Özellikle 1986'da meydana gelen Çernobilükazası, güvenlik konusunda uluslararası işbirliğinin artmasına,ügüvenlik ve acil müdahaleyi geliştirmekççeşitli sözleşmelerin kabul edilmesinin önünü açtı.
UAEA,ügüvenlik ve emniyetçüye ülkelerle "Kapsamlı Güvenlik Denetimi ve Ek Protokol" adı verilen iki bağlayıcı anlaşma imzalıyor. Bu anlaşmalar Ajans'a üye ülkelerinüfaaliyetlerini denetleme olanağı sunuyor. Böylelikle kurum,ümalzemenin barışçıl amaçlarçkullanılıp kullanılmadığını tespit edebiliyor.
üSilahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT) veüsilahların yayılmasına karşı diğer anlaşmalar, Ajans'ıüteftiş kurulu olarak görevlendiriyor. Bu doğrultuda Ajans, 140'tan fazla ülke ile yaptığı anlaşmalar kapsamındaümalzeme ve faaliyetleri güvence altına alıyor.
Bu sayede Ajans, bir yandanümalzemeninüԱğni sağlarken, diğer yandanütesisleri bulunan ülkelerin olası birüsilah üretimine yönelmesini engellemeyeçışıǰ.
üsilaha sahip ve NPT anlaşmasını imzalamayan ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ise askeri alan dışında kalanütesislerinin Ajans tarafından denetlenmesine gönüllü olarak izin veriyor.
ügüç sahibi ülkeler olarak adlandırılan bu 5 ülkeye ek olarak Hindistan ve Pakistan da NPT’ye taraf ülkeler arasında yer almıyor. Bu ülkelerle özel bir anlaşma yapan Ajans, söz konusu 7 ülkenin askeri amaçla faaliyet gösterenütesislerini denetleyemese de diğer tesislerinde doğrulama faaliyetlerini yapabiliyor.
- İsrail, denetimden muaf
Ancak bu ülkelerin dışında kalan ve Gazze’ye yönelik saldırılan başladığı 7 Ekim 2023 sonrası ciddi tartışmalara neden olan İsrail ise ne NPT’ye taraf ne de herhangi birütesisinin Ajans tarafından denetlenmesine izin veriyor.
Söz konusu anlaşma kapsamında Ajans müfettişleri, ülkelerdekiütesisleri düzenli olarak denetliyor ve Viyana'daki merkeze gelişmeleri rapor ediyor. Buna ek olarakütesisler, kamera sistemleri, uydu görüntüleri ve atık suların incelenmesi gibi uygulamalarla düzenli olarak denetim altında tutuluyor.
Ayrıca UAEA 67 yıldır, üye ülkeleri enerji, endüstri, tıp, tarım, araştırma, üretim ve maden arama gibi birçok barışçıl uygulamada kullanılan radyoaktif malzemenin güvenli ve emniyetli bir şekilde taşınmasını sağlama konusunda destekliyor.
-üteknolojinin yaygınlaştırılması
Ajans, Avusturya ve Monako'daki laboratuvarlarında sağlık, tarım, çevre kirliliği ve enerji alanında geliştirdikleri teknolojileri üye ülkelerle paylaşarak,üenerjinin barışçıl amaçlarçdaha da yaygınlaşmasını hedefliyor.
Kanser hastalığıyla mücadele, röntgen cihazlarının geliştirilmesi, izotopik teknikle su kaynaklarının korunması,üteknoloji kullanılarak su sıkıntısı yaşanan bölgelerde damlama sisteminin uygulanması, denizlerdeki kirliliğin ölçülmesi ve nedenlerinin saptanması gibi birçok alanda çalışmalar yürüten Ajans, özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeleri bu alanlarda destekliyor.
üenerjiyi, iklim değişikliğinin etkisini hafifletmeye yardımcı olabilecek uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz bir enerji kaynağı olarak değerlendiren Ajans, dünya çapında mevcut ve yeniüprogramları destekleyerek,üenerjinin verimli, güvenli ve emniyetli kullanımını teşvik ediyor.
- Ajans'ın uluslararası kamuoyunda tanınmasını sağlayan 3 ülke
Ajans, uluslararası kamuoyundaüteknoloji alanında yaptığı çalışmalardan ziyade İran, Kuzey Kore ve Ukrayna'dakiügüvenliğe ilişkin yaptığı açıklamalarla tanınıyor.
İran ve dünya güçleri olarak adlandırılan ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın taraf olduğu, Avrupa Birliği'nin (AB) de yer aldığı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak isimlendirilen ve 2016’da uygulanmaya başlanan anlaşmadan, ABD'nin 2018'de tek taraflı olarak çekilmesi, bu durum karşısında Avrupalı ülkelerin gerekli adımları atmadığını gerekçe gösteren Tahran yönetiminin 2019’daüanlaşma kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmemeye başlaması, Ajans’ın bu ülkedeki çalışmalarını zorlaştıran ilk adım oldu.
İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade’nin Kasım 2020’de öldürülmesinin ardından ülke meclisinde çıkartılan bir yasa kapsamında önce yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum üretildi. Bu oran, kısa süre sonra yüzde 60 seviyesine yükseltildi.
Ajans'a bildirilmeyen 3 tesiste tespit edilenümalzemeye ilişkin Tahran yönetiminin yaptığı açıklamayı UAEA’nın teknik açıdan yetersiz bulması iplerin gerilmesine neden olan bir başka konu oldu.
2000’li yıllara dayanan ve 2015’te imzalananüanlaşma sırasında sorun teşkil etmeyen bu konunun tekrar gündeme getirilmesine tepki gösteren Tahran yönetimi, Ajans'ın taraflı davrandığını ileri sürerek, 2022’de kurumun denetim amacıylaütesislerde bulundurduğu kamera ve benzeri unsurları karartma kararı aldı.
Bunun üzerine UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, Eylül 2022’de Yönetim Kurulu ile paylaştığı raporunda ilk defa İran’ınüprogramının tamamen barışçıl olduğuna dair güvence verebilecek durumda olmadıklarını bildirdi.
Bu arada, 7 Ekim 2023'ün sonrasında İsrailli bir bakanın Gazze’ye yöneliküsilah kullanma tehdidinde bulunması üzerine bazı üst düzey İranlı yetkililerin ülkeninüsilah yapabilme kapasitesinin veüe ilişkin doktrininin gözden geçirilebileceği yönündeki açıklamaları, hem Ajans hem de Batılı ülkelerde kaygıların artmasına neden oldu.
Ajans'ın 27 Mayıs’ta yönetim kuruluna sunduğu son İran raporunda, bu ülkenin zenginleştirilmiş uranyum stokunu 6 tonun üzerine çıkarttığını bildirmesi veüsilaha ilişkin yapılan üst düzey açıklamalar, taraflar arasında tansiyonun artarak süreceği yorumlarına yol açtı.
- Ajans üyeliğini bırakan Kuzey Kore
1974'te Ajans'a üye olan ve 1994'te üyelikten çekilen Kuzey Kore'ninüfaaliyetleri, Ajans'ı kaygılandıran önemli konuların başında yer alıyor. UAEA Başkanı Grossi, her yönetim kurulu toplantısı sonrasında bu ülkeye işbirliği çağrısında bulunsa da bugüne kadar başarılı olduğu söylenemez.
- Savaşın sürdüğü Ukrayna’daügüvenlik
Ukrayna’da Şubat 2022’de savaşın başlamasından kısa bir süre sonra, 4 Mart 2022’de Rus güçlerinin Avrupa’nın en büyüküsantrali Zaporijya’yı kontrol altına alması, buradakiügüvenliğe yönelik kaygıların artmasına neden oldu.
ZaporijyaüSantrali çevresinde artan çatışmalar nedeniyle tesis ve çevresinde silahlardan arındırılmış güvenli bölge oluşturmayı hedefleyen Başkan Grossi'nin çabaları sonuç vermedi.
Güvenli bölge hususunda tarafları ikna edemeyen Grossi, tesisinüԱğçMoskova ve Kiev'in uyması gereken 5 maddeden oluşan bir bildiriyi kamuoyuyla paylaştı.
Tamamen Rusya’nın kontrolüne geçenütesisin çalışmasını sağlayan elektrik hattının çatışmalar nedeniyle düzenli olarak zarar görmesi, santralin soğutulmasıçkullanılan suyun yeterliliğine ilişkin kaygıların yanı sıra, son olarak Kiev yönetimi tarafından buraya düzenlenen İHA (insansız hava aracı) saldırıları, olası birükazanın yaşanmamasıççalışan Ajans'ın ciddi oranda tedirgin olmasına yol açıyor.
Söz konusu 3 ülkedekiügelişmelerden de anlaşılacağı üzere Ajans'ın bir yaptırım gücü bulunmuyor. Ancak UAEA'nın paylaştığı rapor ve açıklamalar, hedefteki ülke ya da ülkelere yönelik kamuoyu baskısının artmasını sağlıyor.