

Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji alanında akademik kariyere sahip 72 yaşındaki Dündar, 2008'de emekli olduktan sonra doÄŸayla uyumlu yeni bir yaÅŸam biçimini benimsemeye karar verdi.
AraÅŸtırmaları sonucu permakültürle tanışan Dündar, 2012'de aldığı eÄŸitimin ardından evinin bahçesinde sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirdi.
Emekli profesör, bahçesinde biochar, bokashi ve solucan kompostu, fitilli yatak ve benzeri permakültür tekniklerini uygulayarak soÄŸan, sarımsak, marul, domates, biber, patlıcan, fasulye, bakla gibi birçok bitkiyi hiçbir kimyasal kullanmadan yetiÅŸtirmeye baÅŸladı. Bu sayede kendi saÄŸlıklı gıdalarını üreten Dündar, çevresindekilere de ilham kaynağı oluyor.
Dündar, permakültürü yaygınlaÅŸtırmak için bazı ÅŸehirlerde çiftçilere danışmanlık da yapıyor.
"Sistemi kurduÄŸunuz zaman iÅŸler kendiliÄŸinden yürüyor"
Volkan Dündar, AA muhabirine, emekliliÄŸinden sonra sahip olduÄŸu temel biyoloji, tıp ve mikrobiyoloji bilgilerini doÄŸayla ilgili konularda kullanarak neler yapabileceÄŸini araÅŸtırmaya baÅŸladığını söyledi.
Permakültür prensipleriyle doÄŸaya uyum saÄŸlayarak yaÅŸamanın insanın geleceÄŸi için ÅŸart olduÄŸunu fark ettiÄŸini ve evinin 200 metrekarelik bahçesinde küçük bir permakültür çiftliÄŸi kurduÄŸunu belirten Dündar, burada insanların ÅŸehirde kolaylıkla doÄŸayla barışık yaÅŸayabilmelerini saÄŸlayacak teknikler geliÅŸtirdiÄŸini kaydetti.
Dündar, uyguladığı yöntemlerin günden güne geliÅŸtiÄŸini dile getirerek, "YaÅŸamak için insanlar yemek zorunda. Yerken de saÄŸlıklı yemek zorunda. Her ÅŸey mutfakta baÅŸlıyor. Mutfakta saÄŸlıklı gıdaları oluÅŸturmak, ondan sonra bu saÄŸlıklı gıdaların oluÅŸturulması sırasında çıkan gıda atıklarının yine saÄŸlıklı bir ÅŸekilde geri dönüÅŸümünü mikrobiyolojik yöntemlerle saÄŸlamak gerekiyor." diye konuÅŸtu.
Evde oluÅŸan gıda atıklarının kaynağında ayrılıp bokashi veya solucan kompostu yapılması halinde hiçbir gıda atığının oluÅŸmayacağını vurgulayan Dündar, "Bunlarla kendi bahçenizde, balkonunuzda, hiçbir ÅŸeyiniz yoksa mutfağın camının kenarında bile iki marul yetiÅŸtirseniz bütçenize ciddi bir katkı oluÅŸuyor. Benim gibi bahçeniz de varsa bunları daha iyi deÄŸerlendirebiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Dündar, biber, domates, patlıcan, fasulye gibi bitkileri "fitilli yataklarda (içi boÅŸ borular çakıl ve kumla doldurularak su haznesi üzerine kumaÅŸ serilip üzerine bahçe toprağı konularak oluÅŸturulan sistem)" yetiÅŸtirdiÄŸini aktararak, bu yöntemle su tasarrufu saÄŸladığını, toprakta tuzlanma olmadığını ve kalite kaybı yaÅŸanmadığını, bitkilerin de susuzluk çekmediÄŸini anlattı.
Kimyasal gübre ve böcek ilacı kullanmadığı için bahçede yetiÅŸen her ÅŸeyin doÄŸal olduÄŸunu vurgulayan Dündar, "Zaten hep ata tohumları kullanıyorum. Karadeniz'de 60 yıl önce ninelerin yetiÅŸtirdiÄŸi domatesin lezzetini burada saÄŸlayabiliyorum." dedi.
Dündar, bahçedeki bir gününün nasıl geçtiÄŸinden bahsederek, "Sabah kalktığım zaman önce ördeklerin kapısını açıyorum ve bana hediyeleri olan yumurtayı alıyorum. Ondan sonra fidelerim varsa onları suluyorum. Yaz aylarında solucan gübresi yapılacaksa onu yapıyorum. Mevsime göre iÅŸler yapıyorum ama günlük bahçede harcadığım zaman 1,5-2 saati geçmiyor. EÄŸitim verdiÄŸim günler hiç bahçeyle uÄŸraÅŸmıyorum. Sistemi kurduÄŸunuz zaman iÅŸler kendiliÄŸinden yürüyor. Yani bir çiftçinin sabah gün doÄŸunca kalkıp da akÅŸam yorgun argın evine gitmesi gibi ağır bir iÅŸ yok." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Permakültürün yaygınlaÅŸmasını istediÄŸini belirten Dündar, Gaziantep, Adana, Mersin, İzmir, Bursa, İstanbul ve Kocaeli'de birçok çiftçiye danışmanlık yaptığını sözlerine ekledi.