

Okyanuslarda 100 milyon yıldan fazla bir süredir varlıklarını sürdüren deniz kaplumbaÄŸaları, deniz ve kıyı ekosistemlerinin saÄŸlığı açısından vazgeçilmez ve tamamlayıcı bir role sahip. Ancak sanayileÅŸme baÅŸta olmak üzere son 200 yıldır artarak devam eden insan faaliyetleri ve küresel ısınma deniz kaplumbaÄŸalarının popülasyonu üzerinde risk oluÅŸturuyor. Deniz kaplumbaÄŸalarının önemine dikkat çekmek ve bu türe yönelik tehditler hakkında farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 16 Haziran, Dünya Deniz KaplumbaÄŸaları Günü olarak kutlanıyor.
YeÅŸil deniz kaplumbaÄŸaları koruma çalışmalarının sürdürüldüÄŸü Adana'nın KarataÅŸ ilçesindeki Akyatan Yaban Hayatı GeliÅŸtirme Sahası’nda AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulunan Tural, 22 kilometrelik bu kumsalda WWF Türkiye ve DoÄŸa Koruma Milli Parklar 7. Bölge MüdürlüÄŸü arasındaki iÅŸbirliÄŸi protokolü kapsamında 2006'dan bu yana deniz kaplumbaÄŸalarını koruma ve izleme çalışmalarını yürüttüklerini anlattı.
Koruma çalışmalarına her yıl 1 Haziran'da baÅŸlayıp 15 Eylül'de tamamladıkları bilgisini veren Tural, "Öncelikle sabah saat 5'te ekibimiz uyanıp kumsalda kaplumbaÄŸa izlerini tespit etmeye çıkıyor. Tespit ettiÄŸimiz izleri takip edip yuvaları belirliyoruz. BelirlediÄŸimiz yuvaların GPS koordinatlarını alıp yuvaları kaydediyoruz. Aynı zamanda buradaki yaban hayvanlarının zararlarından korumak için yuvalara tel kafes yerleÅŸtiriyoruz." diye konuÅŸtu.
YeÅŸil deniz kaplumbaÄŸasının sürüngen sınıfında yer alan bir tür olduÄŸunu ve ağırlıklı olarak DoÄŸu Akdeniz kıyılarında yumurtladığını kaydeden Tural, "Çıkıp karaya yumurtasını bırakıyor. O yumurtaların kuluçka süresi sıcaklığa ve neme baÄŸlı olarak ortalama 45 ile 60 gün arasında deÄŸiÅŸiyor. Yumurtadan çıkan yavrular ay ışığının ve yıldızların etkisiyle direkt denize ulaşıyorlar. Yavruyken daha çok küçük hayvanlar ve planktonla besleniyorlar. ErginleÅŸtikleri zaman ise otçul oluyorlar." dedi.
Küresel ısınmanın, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının cinsiyet tayinini belirlemesi bakımından etkisine dikkati çeken Tural, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının yavrularının cinsiyetini, yumurtaların bırakıldığı kumun sıcaklığının belirlediÄŸini, artan sıcaklıktan dolayı cinsiyetteki bir deÄŸiÅŸikliÄŸin, gelecek senaryolarda tehlike yaratabileceÄŸini ifade etti.
Yumurtlama döneminin ardından Kuzey Afrika kıyılarına göç ediyorlar
Yumurtlama dönemi haricinde göçmen bir tür olan yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının önemli yuvalama alanlarının Adana, Mersin, Hatay ve Kıbrıs sahilleri olduÄŸunu belirten Tural, yumurtlama dönemini tamamlayan kaplumbaÄŸaların kışı geçirmek için ve beslenmek için göç ettiÄŸini, 2016'dan bu yana uydu cihazı taktıkları 19 ergin diÅŸi yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸasının Kuzey Afrika kıyılarına gittiÄŸini tespit ettiklerini aktardı.
MuÄŸla Ekincik ve Hatay SamandaÄŸ arasında tescil edilmiÅŸ 22 adet üreme kumsalı bulunduÄŸunu aktaran Tural, 15 bin 304 hektar geniÅŸliÄŸindeki lagün, orman ve etrafındaki kumullarla birlikte zengin bir flora ve fauna çeÅŸitliliÄŸine sahip Akyatan'ın, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸaları için nadir üreme alanlarından biri olduÄŸunu vurguladı.
Tural, Akyatan kumsalında yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸası dışında iri baÅŸlı deniz kaplumbaÄŸası Caretta carettaların da yumurtladığını ancak bunların yuvalarının, toplam yuva sayısının yüzde 2 ila 3'üne tekabül ettiÄŸini bildirdi.
YeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının yumurtlamak için 2 yılda bir aynı sahile geldiÄŸinden bahseden Tural, ÅŸöyle devam etti:
"Åžahit olduÄŸumuz gibi kaplumbaÄŸa yumurtalarını bıraktı. Yaklaşık 45-50 günlük bir kuluçka sürecinden sonra yavrular buradan çıkıp denize doÄŸru gidecek. Ortalama 20-25 yılda erginleÅŸen diÅŸi deniz kaplumbaÄŸaları tekrar aynı kumsala gelip yumurtalarını bırakacaklar."
Tural, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının popülasyonlarıyla ilgili "Dünyada artış ve azalış olan bölgeler var. Akdeniz havzasında da son yıllarda bir artış olduÄŸu tespit edildi fakat Akyatan kumsalında yaptığımız 17 yıllık çalışmada yuva sayısının stabil olduÄŸunu tespit ettik." ifadelerini kullandı.
"Akdeniz'deki popülasyonu kritik seviyede tehlike altında"
Akyatan kumsalının, yaban hayatı geliÅŸtirme sahası olması nedeniyle ziyaretçi giriÅŸine kapalı olduÄŸunun ve burayı görmek isteyen öÄŸrenci ve araÅŸtırmacıların bakanlıktan izin almaları gerektiÄŸinin altını çizen Tural, Dünya DoÄŸa ve DoÄŸal Kaynakları Koruma BirliÄŸi'nin (IUCN) Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesindeki statüsüne göre, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının tehlike altında bir tür olduÄŸunu, Akdeniz'deki popülasyonunun da "kritik seviyede tehlikede" olduÄŸunu belirtti.
"Bunun bir üst seviyesi, o türün doÄŸada yok olması anlamına geliyor" diyen Tural, yeÅŸil deniz kaplumbaÄŸalarının korunması için alınması gereken önlemlere deÄŸinerek sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
"Åžimdi ülkemizde turizm sezonu baÅŸladı. BulunduÄŸumuz alan, yaban hayatı geliÅŸtirme sahası olduÄŸu için buraya insan giriÅŸi yasak. Fakat diÄŸer yuvalama bölgelerindeki turistik alanlarda tatil yaparken deniz kaplumbaÄŸalarını yuvalama kumsallarının bulunduÄŸu yerlerde türün korunması için yapılan çalışmalara destek verilmesi önemli. DoÄŸa dostu turist olmaya gayret göstermemiz lazım. Deniz kaplumbaÄŸalarını rahatsız eden davranışlar sergilendiÄŸinde nazikçe uyarılar yapabiliriz ve ilgili kurumlara bilgi verebiliriz."​​​​​​â€�