365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

"İklim iyimseri" olmak küresel ısınmayla mücadeleye katkı saÄŸlayabilir

22.11.2024
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Beslenme ve diyet uzmanı Dilara Koçak, eko-anksiyetenin karşıtı olarak iklim iyimserliÄŸi kavramının ortaya çıktığını, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin farkında olan ve buna karşı çözüm odaklı davranan kiÅŸilerin iklim iyimseri olarak tanımlanabileceÄŸini söyledi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Koçak, her bireyin üretip tükettikleriyle dünyaya bir ayak izi bıraktığını ve hiçbir canlıyı atlamadan doÄŸaya iyi bakmanın, israfı azaltmanın, geri dönüÅŸümü artırmanın, güvenli gıdayı ve temiz suyu saÄŸlamanın tüm insanların ortak sorumluluÄŸu olduÄŸunu söyledi.

İyi beslenebilmek için iyi gıdaya, iyi gıda için de saÄŸlıklı suya, topraÄŸa ve havaya ihtiyaç olduÄŸunu ifade eden Koçak, "Hasta bir gezegenimiz var. Bunun etkilerini, semptomlarını bir iklim problemi olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu bizim için yeni kavramları beraberinde getiriyor. Yeni bir döneme, Antroposen çaÄŸa girdik. Antroposen çaÄŸ, artık insan eliyle doÄŸaya müdahale ettiÄŸimiz çaÄŸ anlamına geliyor. Bu yeni çağın da yeni bir dili var. Dünyanın, gezegenin dilinden konuÅŸmamız gerekiyor. O nedenle bu yeni kavramları biraz daha anlamamız ve üstümüze düÅŸeni yapmamız lazım." dedi.

Aynı zamanda sürdürülebilir yaÅŸam aktivisti olan Koçak, insanların yüzde 80'inin iklim krizi ve gelecekle ilgili endiÅŸeli olduÄŸunu ancak bu konuda harekete geçenlerin oranının yüzde 50'yi bulmadığını, bu nedenle ortaya çıkan yeni kavramların bireylerin harekete geçmesi açısından motivasyon saÄŸlayabileceÄŸini vurguladı.

"İklim iyimserliÄŸi" kavramının da bu amaca hizmet edebileceÄŸini kaydeden Koçak, iklimle ilgili endiÅŸe veya çaresizlik durumlarının eko-anksiyete olarak tanımlandığını, bunun karşıtı olarak da "iklim iyimserliÄŸi" kavramının ortaya çıktığını bildirdi.

İklim iyimseri nasıl davranır?

İklim iyimseri bir bireyin, iklim krizinin farkında olduÄŸunu, bununla ilgili kaygı duymak yerine "Nasıl bir çözüm üretebilirim?" diye düÅŸünerek kendisini çözümün parçası haline getirmeye çalıştığını ve hayatını da buna göre tasarladığını anlatan Koçak, ÅŸöyle devam etti:

"Mesela beslenme alışkanlıklarında kırmızı eti azaltıp onun yerine bitkisel protein koymak iklim iyimseri bir davranıştır. Artan kahvenizi soÄŸuk olarak da deÄŸerlendirmek veya onu artan muzunuzla dondurarak ertesi gün smoothie yapmak iklim iyimseri bir harekettir. Markete gittiÄŸi zaman kenarı kırık bir havuç varsa ya da daha sulu bir meyve, sebze varsa, onları çirkin diye ayırmayıp 'Çöpe gitmesin, o bir deÄŸerdir, o bir kaynaktır.' diyerek alıp onu kullanan insan, iklim iyimseridir. BiyoçeÅŸitliliÄŸe hizmet eden, dünyadaki tüm canlıların bir döngü içinde var olmasının anlamı için çalışan kiÅŸi de iklim iyimseridir. Günlük aracı yerine toplu taşıma ya da motorlu araç yerine bisiklet kullanan, yürüyebileceÄŸi yere yürüyerek giden, bu da bir iklim iyimseridir. Dışarıda yemek yediÄŸi zaman tabağında kalan kısmı paket yaptırıp evine götüren ya da patili dostlarıyla paylaÅŸanlar var. Bu da iklim iyimseri bir harekettir."

Ortaya çıkan yeni kavramların köklü gelenekleri hatırlatma ve beslenme alışkanlıklarında öze dönme noktasında etkili olabileceÄŸini vurgulayan Koçak, "Yıllardır en iyi diyet seçilen Akdeniz diyetinin yeniden kavramlaÅŸmış halinin klimataryen beslenme olması gibi iklim dostu beslenmenin kavramsallaÅŸmış hali de iklim iyimserliÄŸidir." dedi.

"Sana iyi gelen gezegene de iyi geliyor"

Beslenme ÅŸeklinde yapılacak küçük deÄŸiÅŸikliklerin bireyi doÄŸrudan iklim iyimseri yaptığına iÅŸaret eden Koçak, "Beslenmemizdeki iyi yöndeki deÄŸiÅŸiklikler, bizi iyi beslediÄŸi gibi doÄŸayla da bir bütün olmamızı saÄŸlıyor. Çünkü dünya nüfusu artıyor ve 2050 yılında 10 milyar olması öngörülüyor. Åžu anda 10 milyarı besleyecek kadar tarım arazimiz yok ama biz o 10 milyar kiÅŸinin beslenme alışkanlıklarını deÄŸiÅŸtirirsek hem sera gazı salımını azaltabiliyoruz, su kaynaklarımızı daha iyi kullanabiliyoruz hem de sürdürülebilir kalkınma amaçlarının 2 numaralı hedefi, 'açlığa son' için de çalışmış oluyoruz." diye konuÅŸtu.

Dünyada üretilen gıdanın 3'te 1'i israf edildiÄŸine, israf olan bu gıdaların sera gazı emisyonlarının yüzde 8'inden sorumlu olduÄŸuna ve aynı zamanda temiz su kaynaklarının da yüzde 25'inin boÅŸa harcandığına dikkati çeken Koçak, ÅŸöyle devam etti:

"Mevsiminde sebze, meyve yemek, iklim iyimseri bir davranış gibi görünse de aslında bedenimiz için, saÄŸlığımız için de iyi bir çözüm. İçinde polyester olmayan bir alışveriÅŸ yapmak yani üstümüze giydiÄŸimiz tiÅŸörtün petrol türevi olmaması, yıkandığı zaman doÄŸaya mikroplastik bırakmaması iklim iyimseri bir davranış gibi görünüyorken, aslında pamuk olması, terletmemesi, kötü kokular oluÅŸturmaması, alerjik reaksiyon geliÅŸtirmemesi cilt saÄŸlığımız için de önemli. Yani aslında konu hep aynı yere geliyor, sana iyi gelen gezegene de iyi geliyor, sana iyi gelmeyen gezegene de iyi gelmiyor."

"Bir elmayı çürüttüÄŸünüzde 85 litre suyu israf etmiÅŸ oluyorsunuz"

İklim dostu beslenmenin yanı sıra atık miktarını artıracak kullanımlardan kaçınılmasının önemine deÄŸinen Koçak, içinde mikroplastik olan bir deterjan ya da kozmetik ürün kullanılıp doÄŸaya bırakıldığında bu mikroplastiklerin insan vücuduna kadar ulaÅŸacağı düÅŸünülerek ürün tercihleri yapılması ve atığa döngüsel seviyede bakılması gerektiÄŸinin altını çizdi.

Koçak, konuÅŸmasını ÅŸöyle tamamladı:

"Herkes bir gün iklim iyimseri ve çözümün bir parçası olmak durumunda kalacak. Dünyanın 3'te 2'si suyla kaplı diyoruz deÄŸil mi? Ne kadar böyle bol suların içindeymiÅŸiz gibi ama bunun sadece yüzde 2,5'i tatlı su, yani kullanabildiÄŸimiz su. Bir elmayı çürüttüÄŸünüzde 85 litre suyu israf etmiÅŸ oluyorsunuz. Su yoksa hayat yok, su yoksa tarım yok, su yoksa hijyen yok, su yoksa tedavi yok. Dolayısıyla hep birlikte iklim iyimseri tarafına geçeceÄŸiz, hatta geçiyoruz."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR