

AA muhabirinin Türkiye Sigorta BirliÄŸinden (TSB) edindiÄŸi bilgilere göre, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkisiyle sel, orman yangınları ve fırtına gibi afetlerin sıklığının ve ÅŸiddetinin artması, konut ve iÅŸ yeri sigortalarına olan talebi artırıyor.
Küresel ölçekte iklim kaynaklı afetlerin sigorta ÅŸirketlerine maliyeti 2023'te yüzde 15-20 artarken sigorta ÅŸirketleri, maliyetleri karşılamak için primlerini yükseltmek zorunda kaldı. Sellerin sıklıkla yaÅŸandığı bölgelerde konut sigortası primleri, düÅŸük riskli bölgelere kıyasla yüzde 30’a varan oranlarda artış gösterirken ABD’nin Florida eyaletinde sık sık sel baskını yaÅŸandığı için buradaki konut poliçelerinde sel riski kapsam dışında bırakıldı.
İklim krizi kaynaklı aşırı hava olayları ve doÄŸal afetler nedeniyle dünya genelinde sigorta sektöründe doÄŸal afet teminatlarına talep artarken, Türkiye’de de bu eÄŸilim, sigorta ÅŸirketlerinin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi odaklı yeni ürünler geliÅŸtirmesiyle destekleniyor. Sigorta ÅŸirketleri iklim kaynaklı riskleri daha iyi dağıtmak için poliçe kapsamlarını geniÅŸletirken bu durum sigortalılara primlerde artış olarak yansıyor. Fırtına ve dolu gibi geçmiÅŸte isteÄŸe baÄŸlı olan ek teminatlar artık standart poliçelere dahil ediliyor, bu da prim maliyetlerini artıran bir diÄŸer faktör olarak öne çıkıyor.
Yeni dönemde özellikle düÅŸük gelirli bireyler ve küçük iÅŸletmeler için daha uygun fiyatlı ve sınırlı kapsamlı mikro sigorta ürünlerinin yaygınlaÅŸtırılması hedefleniyor. Sigorta sektörünün bu kapsamda yeni ürünler, teknolojiler ve iÅŸ modelleriyle daha sürdürülebilir bir geleceÄŸe yönelmesi bekleniyor. Åžirketler, öngörülemeyen hava olaylarını fiyatlandırmak için çeÅŸitli veri analitiÄŸi araçları ve yöntemlerini kullanıyor. Bu araçlar arasında büyük veri analitiÄŸi, yapay zeka, makine öÄŸrenimi ve iklim modelleme yazılımları yer alıyor. Ayrıca nesnelerin interneti, telematik cihazlar sigorta sektöründe özellikle araç sigortalarında kullanılıyor.
Bu teknolojiler sayesinde sigorta ÅŸirketleri geçmiÅŸ verilerin yanı sıra, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin gelecekteki etkilerini öngören iklim senaryoları ve modellemeleri de kullanarak risk analizlerini güncelliyor, hava olaylarını zaman ve mekan açısından daha doÄŸru bir ÅŸekilde fiyatlandırabiliyor. Yağış miktarına dayalı tazminat ödemesi yapan "parametrik sigortalar" gibi yenilikçi ürünler, bu tür analizlerin ve modellemenin önemini artırıyor. Sigorta ÅŸirketleri, taÅŸkın riski yüksek olan su kaynaklarına yakın bölgelerde yaÅŸayanlar için sel sigortasını poliçelere dahil ediyor. Konut sigortalarında orman yangını riskinin yüksek olduÄŸu bölgelerde, bu riskleri kapsayan özel poliçeler sunuluyor.
Çiftçilere yönelik geliÅŸtirilen poliçeler, mahsul kayıplarını tazmin etmek için meteorolojik verilerle desteklenen modellemelere dayalı olarak düzenleniyor. Hayvancılığı içeren kapsamlarda, yem bitkilerinin üretim kaybı gibi kuraklığa baÄŸlı sorunlara karşı koruma saÄŸlanıyor. Su kullanımına yönelik poliçelerde, su kaynaklarını verimli kullanan çiftçilere özel indirimler sunan poliçeler ise yaygınlaşıyor.
Çevre dostu uygulamaları teÅŸvik eden poliçeler
Orman sigortalarında, orman arazilerine sahip kiÅŸilere, yangın sonrası restorasyon masraflarını kapsayan poliçeler saÄŸlanıyor. Orman yangınlarına karşı toplumsal çözümler sunmak adına, topluluk bazlı sigorta sistemleri de bazı bölgelerde uygulanıyor.
Ayrıca, ekosistem çözümleri sunan sigorta ürünleriyle, doÄŸanın kendisini kullanarak afet risklerini azaltmayı amaçlıyor. Sigorta ÅŸirketleri, deniz seviyesi yükselmesine karşı kıyı ekosistemlerinin korunması veya sel riskini azaltmaya yönelik orman ekosistemlerinin güçlendirilmesi gibi çevresel stratejilere dayalı ürünler sunuyor.
Çevre dostu uygulamaları teÅŸvik eden poliçeler sunularak sürdürülebilirliÄŸin desteklenmesi amaçlanıyor. YeÅŸil binalar için hazırlanan poliçelerle, çevre dostu bina standartlarını benimseyen konut sahiplerine, enerji verimli sistemler veya yenilenebilir enerji kullanımına dayalı indirimli poliçeler sunuluyor. Elektrikli ve hibrit araçlar için özel fiyatlandırma ve kapsamlar saÄŸlanıyor. Karbon ayak izini azaltan iÅŸletmeler ise özel prim indirimlerinden faydalanabiliyor.
Sigorta ÅŸirketleri, müÅŸterilerini iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi riskleri konusunda bilinçlendirmek için iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin sigorta poliçeleri üzerindeki etkileri hakkında bilgilendirici kampanyalar ve eÄŸitim seminerleri düzenliyor. Çevrim içi içeriklerle sürdürülebilir sigorta ürünleri tanıtılarak farkındalık oluÅŸturuluyor.
BiyoçeÅŸitlilik kaybı, çevre kirliliÄŸi
İklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı biyoçeÅŸitlilik kaybı, ekosistem hizmetlerinin zayıflamasına yol açarak sigortacılığı etkiliyor. Polinatörlerin (arılar, kelebekler) azalması, tarım sektöründeki verimliliÄŸi düÅŸürerek sigortaya talepleri artırıyor, mahsul kaybı risklerini hesaplamayı karmaşık hale getiriyor. Hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların yayılmasını kolaylaÅŸması riski, saÄŸlık sigortası sektöründe beklenmedik maliyetlere yol açıyor, pandemi gibi küresel krizleri tetikleyebiliyor.
Çevre kirliliÄŸinin, hava, su ve toprak gibi temel yaÅŸam kaynaklarını tehdidi, doÄŸrudan ve dolaylı risklere yol açar. Hava ve su kirliliÄŸi, altyapı ile mülklerde uzun vadeli hasarlara neden olabiliyor. Bu durum, sigorta sektörünü yeni risk kategorilerini modellemeye ve poliçeleri güncellemeye yönlendiriyor. Ayrıca hukuki sorumluluÄŸu artırdığı için enerji, kimya ve ağır sanayi gibi sektörler, kirlilik kaynaklı tazminat taleplerine karşı daha fazla sigorta kapsamına ihtiyaç duyuyor. Bu durum, çevresel sorumluluk sigortalarına talebi artırarak, yeni ürün geliÅŸtirme ihtiyacını doÄŸuruyor.
Öte yandan, hava ve su kirliliÄŸi, solunum yolu hastalıkları ve kanser gibi saÄŸlık sorunlarını artırarak saÄŸlık sigortalarının maliyetlerini yükseltiyor. Bu sorunların yönetimi için sektörün yalnızca hasar karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda önleyici çözümler geliÅŸtirmesi gerektiÄŸinin altı çiziliyor. ​​​​​​â€�