

Dünyadaki tatlı suların yüzde 87'si göllerde bulunurken aşırı su tüketimi ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle su miktarında düÅŸüÅŸ yaÅŸanıyor. Bu deÄŸiÅŸimin takip edilmesi suyun gelecek nesillere aktarılması açısından önem taşıyor.
Faaliyet gösterdiÄŸi birçok alandan biri, göllerdeki su deÄŸiÅŸimini takip etmek olan İTÜ ARI Teknokent bünyesindeki Smart City & Partners'ın (SC&P) Kurucusu Anıl Sevinç, AA muhabirine dünyada kiÅŸi başına düÅŸen su miktarının nüfus artışıyla yakın gelecekte yetersiz kalacağını ifade etti.
Sevinç, "Türkiye'deki su durumu da bundan çok farklı deÄŸil. Su kütlelerini bizim teknolojimiz ile sürekli ve anlık izleyip birçok farklı parametreyi de zaman serileri haline getirerek hem geçmiÅŸini hem bundan sonra nasıl bir trendi olacağını hesaplayabiliyoruz. Bu sadece hidroloji çalışması deÄŸil, aynı zamanda sürekli gözlem çalışması. Türkiye'de önemli su kaynaklarının en iyi ÅŸekilde korunabilmesi için bu trendlerin mutlaka bilinmesi lazım." dedi.
8 göl sürekli takip altında
Sevinç, yapay zeka ve uydu teknolojisi kullanarak su kalitesini ve su alanını ölçebildikleri gibi su alanını etkileyen faktörleri de deÄŸerlendirebildiklerini, 16 gün, 30 gün ve 1 yıl gibi zaman dilimlerinde su miktarının ne olabileceÄŸi ve kirlilik miktarının hangi seviyeye eriÅŸebileceÄŸiyle ilgili varsayımlar yapabildiklerini bildirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığının 2024'ün aralık ayında Su VerimliliÄŸi SeferberliÄŸi kapsamında eylem planı hazırlanacağını duyurduÄŸu kuraklık riski altındaki 8 gölle ilgili analizler yaptıklarını belirten Sevinç, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Biz Su VerimliliÄŸi SeferberliÄŸi çerçevesinde 8 gölle ilgili önce bir otonom sistem geliÅŸtirdik. Yani sürekli veri alabildiÄŸimiz ve analiz yapabildiÄŸimiz sistemi kurduk ve bu 8 gölü sürekli izliyoruz. Mesela Burdur Gölü yüzey alanı 250 kilometrekare olan oldukça kıymetli bir su varlığı. Biz 2017-2025 yılları arasındaki yüzey alanı hesaplarına baktığımız zaman aÅŸağı yukarı bunun ortalamada 100 kilometrekareye düÅŸtüÄŸünü görüyoruz. Yani göl yarı yarıya azalmış ama 2 gün önceki veriye baktığımız zaman bunun 70 kilometrekarelere düÅŸtüÄŸünü görüyoruz. Yani gitgide küçülüyor."
"Eber Gölü'nde durum çok kritik"
Kuraklık riski altında olduÄŸu belirlenen 650 kilometrekare yüzey alanına sahip BeyÅŸehir Gölü'nde bu alanın 2017-2025 arasında ortalama 460 kilometrekareye kadar düÅŸtüÄŸünü aktaran Sevinç, bu gölde son 5-6 senedir sürekli su kütlesinde azalma tespit ettiklerini aktardı.
Sevinç, Afyonkarahisar sınırları içinde yer alan ve küçük karabatak, bayağı kaşıkçı, Dalmaçya pelikanı, bayağı balaban, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl gibi birçok kuÅŸun konakladığı Eber Gölü hakkında ise "Eber Gölü izlediÄŸimiz 8 gölden bir tanesi ve maalesef burada su seviyesi çok kritik seviyelerin de altına düÅŸmüÅŸ durumda. 150 kilometrekare olması gereken göl alanı ÅŸu anda sadece 0,4 kilometrekare." tespitini paylaÅŸtı.
Bafa Gölü'nde yaptıkları analizlerde Türkiye genelinde devam eden kuraklığın etkilerini çok net ÅŸekilde tespit ettiklerini anlatan Sevinç, gölün yüzey alanının sürekli küçülmeye devam ettiÄŸini ancak göldeki su miktarında son 3 ayda ciddi bir artış gözlemlediklerini, hem alınan önlemlerin hem bilinçlendirme çalışmalarının hem de meteorolojik koÅŸulların, göldeki su miktarını pozitif yönde etkilediÄŸini ve gölün artık yavaÅŸ yavaÅŸ saÄŸlıklı seviyelere ulaÅŸma eÄŸiliminde olduÄŸunu ifade etti.
"Son 6 ayda Bafa ve EÄŸirdir göllerindeki iyileÅŸme umut veriyor"
EÄŸirdir Gölü'nün su miktarı açısından iyileÅŸme ve düzelme periyodundaki göllerden biri olduÄŸuna ve son 1-2 ay içinde su miktarında artış gözlemlediklerine deÄŸinen Sevinç, "Burada da kuraklık kaynaklı sürekli bir düÅŸüÅŸ vardı. Ancak trendin yükseliÅŸte olduÄŸunu ve su miktarındaki artışı gözlemleyebiliyoruz. EÄŸer meteorolojik koÅŸullar bu ÅŸekilde devam ederse bu gölle ilgili önümüzdeki yıllarda çok büyük sıkıntılar yaÅŸanacağını düÅŸünmüyoruz." öngörüsünü paylaÅŸtı.
Bafa ve EÄŸirdir'de son 6 ayda gözlemlenen iyileÅŸme trendinin umut verici olduÄŸunu dile getiren Sevinç, doÄŸru yönetim stratejileriyle bu olumlu geliÅŸmenin sürdürülebileceÄŸini söyledi.
Sevinç, sürekli izledikleri Tuz Gölü'nün İç Anadolu'da yaklaşık 3 senedir devam eden kuraklıktan olumsuz etkilendiÄŸini ve su alanının daraldığını belirtti.
Yüzey alanı 298 kilometrekare olan İznik Gölü'nün 2017-2025 yılları arasında ortalama 124 kilometrekareye düÅŸtüÄŸüne yani göl alanının yarı yarıya azaldığına dikkati çeken Sevinç, keskin düÅŸüÅŸ trendinin devam etmesi halinde gölün önümüzdeki 5-10 yıl içinde kritik seviyelere gerileyebileceÄŸi tahminini paylaÅŸtı.
Manyas Gölü'nün yüzey alanının son 8 yıllık ortalamasını 104 kilometrekare olarak hesapladıklarını kaydeden Sevinç, "Burada da ciddi bir daralma ve küçülme var. Ancak 6 Ocak'ta uydu görüntülerinden yaptığımız analizlerde mevsim normallerine göre ya da 8 senelik ortalamanın üzerinde bir su miktarı olduÄŸunu, yaklaşık 112-113 kilometrekarelere çıktığını görüyoruz. Bu da bu gölün su kapasitesi ve su varlığıyla ilgili bize olumlu mesajlar veriyor." diye konuÅŸtu.
Ürettikleri veriler sayesinde tarımsal sulama ve ÅŸehir su yönetiminde verimliliÄŸin arttığını, arıtma ve operasyon maliyetlerinin düÅŸtüÄŸünü vurgulayan Sevinç, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerinin ne kadar azaltılabileceÄŸi, su kullanımının ne kadar etkin yönetebileceÄŸi ve koruma politikalarını ne kadar sıkı uygulayabileceÄŸi gibi konuların gelecekteki senaryoları doÄŸrudan etkileyeceÄŸi deÄŸerlendirmesinde bulundu.